YENİ ÇAY KANUN TASARISI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Ülkemizde son yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesinde yaklaşık 760.000 dekar üzerinde yapılan ve 210.000 ailenin geçimini sağladığı çay tarımı üzerinde son yıllarda izlenmek istenen çay politikasını belirlemek amacıyla Çay Kanunu Tasarısı adı altında yasal bir çalışmaya başlanmış bulunulmaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesinin yaşamsal bir öneme sahip olan bu üretim alanının geleceği hakkında nasıl bir yasal düzenleme ile karşı karşıya kalınacağını öngörebilmek amacıyla bu yazı kaleme alınmıştır.
Kanun tasarısının 2.maddesinde A,B ve C lisanslı işletmeler düzenlemesi getirilmekte A ve B lisanlı işletmelerin Yaş çay yaprağım işleyerek kuru çay ürünleri elde edebilen işletmeler niteliğinde olduğu C lisanslı işletmenin ise Satın aldığı kuru çay ürünlerini, kendi paketleme tesislerinde paketleyip tüketiciye arz edebilen gerçek ya da tüzel kişilere ait kuru çay işletmeleri şeklinde tanımlamaktadır. Bu yasal düzenleme dikkate alındığında Çayda özel sektörün etkin olmasının önü açıldığı, kamusal alanın daraltılmaya yol açacağı anlaşılmaktadır.
Tasarının 3.maddesinin 2.bendine “….ruhsatlandırmada aranan şartları taşımayanlar, giderleri sorumlusuna ait olmak üzere Bakanlık tarafından söktürülür.” hükmü getirilmektedir. Bu durum üreticilerin aleyhine ve var olan ruhsatlı çayları istenen standartlara uygun değil bahanesiyle üreticinin çaylıklarının söktürülmesine yol açacak sıkıntılı bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.
Aynı şekilde ilgili maddenin 4.bendinde “Bakanlık, verimden düşmüş çaylıkların yenilenmesi amacıyla, modern ve tekniğine uygun çay bahçelerinin oluşturulmasını teşvik eder. Gerektiğinde yenilenecek çay bahçeleri Bakanlık tarafından belirlenir ve ilan edilir.
“hükmü ile verimden düşmüş olmanın kıstaslarını yasaya koymadan çaylıkları yenileme hükmünü işe koşmaya çalışmaktadır. Bu durum ilerde sübjektif uygulamalarla üreticiyi zora sokacaktır.
İlgili tasarının 4.maddesinin 7.bendinde ” B lisanslı işletmeler, kuru çay ürünleri ithal edemez. A veya C lisanslı işletmeler, yurt içinde pazarladıkları çay miktarının en az yüzde doksanını, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yurt içinden temin etmek zorundadır” hükmü dikkatle incelendiğinde A ve C lisanslı işletmeler şimdilik %10 oranında kuru çay ithal izni verilmekte bu durum ileriki yıllarda ithal çayın ülkeye yasal temelde sokulmasının önünün açılmasına sebebiyet verecektir.
Tasarının 5.maddesinde yer alan “Yaş çay alım fiyatı, Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenerek ilan edilir.
Yaş çay alım fiyatı, arz ve talep durumu ile üretim maliyetleri dikkate alınarak her yıl hasat dönemi başlamadan önce belirlenir. Ulusal Çay Konseyi tarafından o yıla esas alım fiyatının belirlenememesi halinde; yaş çay alım fiyatı, bir önceki yılın alım fiyatının 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenir.
“hükmü dikkatle incelendiğinde, üreticinin fiyat belirlemede hiç temsili yetinin olmadığı, ulusal çay konseyi şeklinde oluşturulan bir kurum tarafından fiyat belirlemesi yapılacağı, fiyat belirlenmemesi durumunda farklı yöntemin işe koşulacağı belirtilmekte bu durum fiyat belirlemede daha işin başında belirsizliklere yol açmaktadır.
Yine aynı maddenin 3.bendinde ” Yaş çay üreticileri tarafından kuru çay üreten işletmelere satılan yaş çay yapraklarının bedeli, yaş çay üreticileri adına açılan banka hesaplarına kuru çay üreten işletmelerce en geç alım tarihinden itibaren altı ay içerisinde Türk Lirasıyla ödenir.
“hükmü incelendiğinde üreticinin sattığı yaş çay parasını satış gününden altı ay sonrasında alabilmesinin önü açılmakta, ülkedeki enflasyon artışı ve hızı göz önüne alındığında bu durum tamamen üreticilerin aleyhine, özel sektörün lehine bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üreticiler açısından kamusal alanın sonlanması anlamına gelen 6.madde “Yaş çay yaprakları, belirlenen çay alım yerlerinde A veya B lisansına sahip işletmeler tarafından satın alınır. “hükmünü getirmekte, bu hüküm göz önüne alındığında Çaykur yaş çay alımından sönümlendirilmekte ve özel sektör lisanslı işletmeler adıyla ön plana geçirilmeye çalışılmaktadır.
İlgili tasarının 11.maddesinin 2.bendinde “Bu Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Bakanlık tarafından belirlenen çay tarımına aykırı faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişilere, bu faaliyeti gerçekleştirdiği çay tarım alanının her bir dönümü için beş bin Türk Lirası idari para cezası uygulanır. “hükmü göz önüne alındığında her çay üreticisinin sübjektif değerlendirmelerle her an dönüm başına beş bin Türk Lirası cezası Demokles’in kılıcı gibi başında sallanmasına yol açacaktır.
Yeni düzenlenen çay kanun tasarısı sonuç itibarıyla üreticinin aleyhine, özel sektörün lehine bir durumun yaratılmasına yol açmakta, Çaykur alandan tasfiye edilmekte, kamusal etkililiğin azalmasına sebebiyet vermektedir.
Emekli İlköğretim Müfettişi Eğitimci-Yazar