Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

KATÜ’ de Sağlık Skandalı İddiası, Kendisiyle İlgilenmeyen Doktor ve Çalışanları Dava Etti

KATÜ’ de Sağlık Skandalı İddiası, Kendisiyle İlgilenmeyen Doktor ve Çalışanları Dava Etti
911 views
11 Aralık 2022 - 11:13
Spread the love

Rize’de 14 ay önce geçirdiği trafik kazası sonucu kolundan yaralanan ve tedavi için gittiği KTÜ Farabi hastanesine doktorun ilgisizliği yüzünden kolunu kaybettiğini öne süren Avni kuru (67) doktor ve hastane çalışanları hakkında “kast ile yaralamaya sebebiyet vermek suçundan” yargılanması için suç duyurusunda bulundu.

GENÇAĞA KARAFAZLI – ŞENOL ÖKSÜZ – EMRE KOÇ

Rize’nin Pazar ilçesinde geçen yıl Ekim ayında geçirdiği trafik kazası sonrası Rize’de bulunan Recep Tayyip Erdoğan üniversitesi (RTEÜ) Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yeterli tedavi imkânları bulunmadığı için Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ)  Farabi Hastanesi’ne yönlendirilen Avni Kuru adlı yurttaş burada görevli plastik cerrahi doktoru şüpheli Plastik Cerrahi AD Öğr. Üyesi Prof.Dr. Ümit Naci Karaçal’ın kendisiyle yeterince ilgilenmediği bu nedenle 14 aydan beri bir sürü ameliyat geçirmesine rağmen kolunu kaybettiğini iddia etti. Kuru, kazada yaralanan kolunun yüzde 80 oranında iyileşmesini beklerken vücudu ve kolunda başka yaraların çıktığını stajyer bir hekim tarafından ‘kolunuz bundan sonra aksesuar olarak kalacak’ dediğini, sağlığının bozulması nedeniyle doktor Ümit Naci Karaçal ve hastane personelini mahkemeye verdi.

“ÇÜRÜKLER BÜTÜN KOLUMU SARDI, ÜÇ HAFTA YANIMA KİMSE GELMEDİ”

Trabzon Farabi Hastanesi’nde tedavide ihmale uğradığı için kolunun işlevini yitirdiğini ve yaşadığı ihmalkârlık yüzünden ayak damarlarında pıhtılaşma, diyabet başlangıcı ve psikolojik tedavi görmeye başladığını, bu hastalıkların hepsinin Farabi Hastanesi’nde yaşadığı ihmalkârlık sonrası ortaya çıktığını ve şu anda Rize Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bu hastalıklarla ilgili tedavi gördüğünü ifade eden Avni Kuru yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Ben 26 Ekim 2021’de trafik kazası geçirdim. Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Araştırma Hastanesi’nde müdahale yaptılar gece 03:00’da ameliyattan çıktım sabah 08:00’ de şüpheli Prof.Dr. Umit Naci Karaçal bey (Plastik Cerrahi Doktoru) tarafından taburcu edildiğimi söylediler. Ortopedi doktoru kolum açık yara olduğu için ‘bu şekilde eve gidemez bu hasta’ diyerek beni kendi Ortopedi servisine aldı. Olaydan sonra ikinci hafta bir daha ameliyat yaptılar çünkü benim kolum parçalı kırık olduğu için ölü dokular vardı. Ölü dokular çürümeye başlıyor, çürümeye başladığı zaman bütün kolu sardı, simsiyah oldu. Üç hafta kimse yanıma gelmedi.

“PLASTİK CERRAHİ BENİ BAŞINDAN SAVDI”

Burada ilgisizlik vardı ve başka hastane var mı diye araştırmaya koyulduk Medical Park’a gittik bize ‘bu kolu o hastaneden başkası (KTÜ) iyileştiremez, oradan dışarı çıkmayın’ dediler. Biz de bunaldık nereye gidelim diye bir yakınımı Trabzon’a şüpheli Ümit Naci Karaçal’a gönderdik. Naci Bey ‘gel görüşelim’ dedi gitti. Yakınım ‘hastanede hasta yatıyor Avni Kuru’ deyince doktor Karaçal ‘Ben onu birinci gün taburcu ettim git, beni meşgul etme, işim var benim’ diyor. Tamamen başından savdı. O zaman bizim başımıza gelen başkasının başına gelmesin diye şikâyette bulunduk. Şu anda mahkemelik olduk. Gittiği yere kadar götüreceğiz. Benim ayağımda pıhtılar oluştu, daha önce doktor yüzü gördüğüm yoktu şeker hastası oldum, şimdi ortaya çıktı.

“KOLUM İÇİN İHMALDEN SONRA AKSESUAR OLACAK DENİLDİ”

Kolumda kemik açıktı gene ilgilenmediler, İstanbul’a gittim orada yaptırdım ameliyatı en son. Şu anda sağ el ve kol görev yapmıyor. Bana ilk önce yüzde 20 kayıpla görev yapacak demişlerdi sonra asistanı gönderiyorlar ‘kolun aksesuar gibi kalacak hiç kullanamayacaksın’ diyor. Yani gitsinler diye zorluyorlardı beni. Hastaneden gideyim diye zorluyorlar, nereye gideyim, sevk yapmıyorsun nereye gideyim? Kesilme riski yok da kullanamıyorum işte. Bilek, dirsek çalışmıyor. Recep Tayyip Erdoğan Hastanesinde bundan dolayı çıkan hastalıkları tedavi etmeye çalışıyorlar şimdi. Buraya geldiğim zaman plastik cerrahi olmadığı için Trabzon’a sevk etmişlerdi zaten. Önce buraya gelmiştim, ilk müdahale yapıldı, burada plastik cerrahi yok bir tane var o da ameliyat yapamıyor ekibi yok.”

“EŞİMİN DOKTOR YÜZÜ GÖRDÜĞÜ YOKTU BU OLAY BİZİ MAHVETTİ”

Yaşanan ihmal süreci yüzünden eşinin sağlık sorunlarının giderek arttığını ve 14 aydır hayatlarının alt üst olduğunu, bu süreçte başkalarının da mağduriyet yaşamaması için hukuken sonuna kadar gideceklerini ifade eden Avni Kuru’nun eşi Dursune Kuru ise şunları söyledi:

“Trabzon Farabi Hastanesi Plastik Cerrahi Doktoru Ümit Naci Karaçal’dan dolayı biz Trabzon’a gittiğimizde bize ‘yüzde 20- 30 his kaybı olacak’ dedi ama birkaç gün sonra gelip dediler ki ‘kolu aksesuar olarak kalacak’. Biz ne yapacağımızı şaşırdık, eşim psikolojik olarak yıkıldı, biz aynı şekilde psikolojimiz bozuldu psikolojik tedavi görüyoruz. Şu 14 ayda hayatımız alt üst oldu, tamamen mahvolduk. Benim eşimin hiçbir şeyi yoktu, gemilere giden bir adamdı, sağlık durumu çok iyiydi. Ama bu olaydan sonra Naci Karaçal bizi mahvetti. Tamamen mahvetti öyle böyle değil.

Prof. Dr. Ümit Naci Karaçal

Prof. Dr. Ümit Naci Karaçal

“ORTOPEDİ DOKTORU BİZE SAHİP ÇIKTI, KENDİ SERVİSİNE YATIRDI”

14 aydan beri hastanelerdeyiz, eşim şimdi de şeker hastası oldu, ayak damarlarında pıhtı oluştu fazla antibiyotik kullanmaktan. Bize hiç ilgi göstermedi, ilk günden taburcu etti. Sağ olsun Ortopedi doktorumuz bize sahip çıktı bu şekilde vicdanı kabul etmedi eve gidemez diye bizi o tuttu. Kol çürümeye başladı, yazıldı kol çürüyor diye hiç müdahale etmedi. Üç hafta boyunca bizi orada süründürdü. Hastane köşesinde bizi süründürdü. Ondan sonra ne zaman ki biz şikâyette bulununca ‘ne münasebet o benim hastam’ dedi. Bir de ‘alerjisi olduğunu söylemediler’ diyor. Yalan söylüyor alerjisi olduğunu eşim yaralı yatarken kâğıdını verdi çünkü cebinde taşıyordu alerji kâğıdını. Bu şekilde bizi mahvetti, uğraştırdı Per perişan olduk, 14 aydan beri halen daha uğraşıyoruz, bir sonuca varamadık. Durumu çok kötüydü kolu tamamen çürüdü mezardan kalkan bir insanın kolu nasılsa o şekilde çürüdü. Gerçekten mahvolduk, ailece mahvolduk, sadece biz değil çoluk çocuk da mahvoldu. Halen daha uğraşıyoruz, sırf onun yüzünden bizim canımızı yaktı başkalarının canını yakamasın diye sonuna kadar gideceğiz bu işte maddi manevi sonuna kadar uğraşacağız, kararımız budur.

“BİZ BU DURUMA DÜŞTÜK BAŞKALARI DÜŞMESİN”

Şu an durmadan antibiyotik aldığı için eşim sağlığından oldu, ayaklarında pıhtı oluştu. RTEÜ Eğitim araştırma hastanesi Onkoloji servisindeyiz o yüzden buraya yatırdılar. Buradan çıkınca da kardiyolojiye gideceğiz ayakları için. Böyle bu şekilde uğraşıyoruz. Hastalıkların hepsi bu kazadan sonra oldu. Adam taş gibiydi bir sene önce gemilere gidiyordu, hiçbir sorunu yok hayatta doktor yüzü görmemişti. Durmadan ilaç kullandığı için mahvoldu, çok kötü durumdayız. Yetkililerden isteğimiz başkaları bizim düştüğümüz duruma düşmesin. Biz bu duruma düştük başkası düşmesin.”

“HASTANE ORTASINDA KENDİ KADERİNE TERK EDİLDİ”

Kuru ailesinin hukuki mücadelesinde avukatlık görevini üstlenen Av. Seyyid Hasan Öztürk, savcılık şikâyet dilekçesinde hasta Avnı Kuru’nun, sevk sonrasında acilden girişi yapılan ve sedye üzerinde 4 saat boyunca bekletildiğini öne sürerek şunları söyledi:

“Ameliyatın sonrasında plastik cerrahi doktoru şüpheli Ümit Naci Karaçal, müvekkili taburcu etme kararı vermiştir. Ancak bildiğimiz kadarıyla ortopedi doktoru Dr. Öğretim Üyesi Kerim Öner, müvekkilin kolunun yakından takip edilerek her gün pansuman yapılması gerektiğine karar vermiş ve bu kararını şüpheli Ümit Naci Karaçal’a iletmiştir. Şüpheli Prof.Dr. Umit Naci Karaçal, Dr. Kerim Öner’in kararını kabul etmemesi üzerine müvekkilin, ortopedi servisine yatışı verilmiştir. Ancak 26 Ekim 2021- 15 Kasım 2021 tarihleri arasında ne plastik cerrahi bölümü ne de ortopedi bölümlerindeki doktorlar, müvekkil ve yakınlarının tüm ısrar ve yakarışlarına rağmen müvekkili hastası olarak görmemiş, gereken ilgi, hizmeti göstermemiş, sadece 3 günde bir pansuman yapılmak suretiyle adeta müvekkili hastanenin ortasında kendi kaderine terk etmişlerdir.

“KASTEN YAPILAN İHMALLER SONUCU KOLU TAMAMEN ÇÜRÜDÜ”

Yukarıda belirtilen 20 günlük süreç içerisinde kasten ihmal edilen müvekkil, sadece 4 Kasım 2021 tarihinde kolundaki etlerin çürümeye başlaması sebebiyle ameliyata alınmış ancak yapılan ameliyat istenen sonucu vermemiştir. Avukat olarak cesaret edip tamamına bakamadığım ve dilekçemiz ekinde sunduğumuz dehşet verici fotoğraflar ve görüntülerden anlaşılacağı üzere 15 Kasım 2021 tarihinde müvekkilin kolu, kasten yapılan ihmaller zincirine dönüşen eylemler sonucunda artık neredeyse tamamen çürümüş ve kemikleri gözle görünür hale gelmiştir.

“ALERJİ TESTİ YAPILMADIĞI İÇİN AMELİYATA GİREMEDİ”

15 Kasım 2021 tarihinde şüpheli Ümit Naci Karaçal’ın asistanı Dr. Bilal Hamad, müvekkilin yanına gelmiş ve 26 Ekim 2021 tarihinden beri plastik cerrahi polikliniğinden bir doktor ilk defa müvekkile açıklama yapma ihtiyacı hissetmiştir. İlk ameliyat sonrasında müvekkilin kolunun en fazla yüzde 15-20 oranında kullanım kaybı olabileceği belirtilmişken yapılan bilgilendirmede Dr. Bilal Hamad, Müvekkilin kolunu artık sadece aksesuar olarak kullanabileceğini belirtmiştir. Aldığı bu haberle tabiri caizse başından aşağı kaynar sular dökülen müvekkil ve yakınları, hastane tarafından yapılan ihmalin, ne derece ağır olduğunu artık tamamen idrak etmişlerdir. Alerjisinin olduğu hastaneye ilk yattığı tarihinden beri bilinen müvekkile, 15 Kasım 2021 tarihinde ameliyat edileceği bildirilmiş olmasına rağmen gerekli alerjik testlerin yapılmadığı gerekçesiyle müvekkilin ameliyatı iptal edilmiştir. Yapılan ihmaller zincirine rağmen hastane doktorları, gelinen durumda dahi tedavi yerine sorumluluğu kendi üzerlerinden atmak amacıyla birtakım girişimlerde bulunmuşlardır.

“PLASTİK CERRAHİ DOKTORLARI EVİNE GÖNDERMEK İSTEDİ”

Bu kapsamda 16 Kasım 2021 tarihinde Dr. Kerim Öner, müvekkile, kendisini ortopediden taburcu edeceğini ve plastik cerrahi kliniğinden randevu alarak oradan tekrar yatış yapması gerektiğini belirtmiştir. Ancak 17 Kasım 2021 tarihinde plastik cerrahi doktorları müvekkile, eve gitmesini, her gün polikliniğe gelerek pansuman yaptırmasını, alerji bölümünden bilgi geldiğinde İmmünoloji bölümüne yatışının yapılacağını, yatış sonrasında günde iki tane olmak üzere toplam 11 ilaç denemesinin yapılacağını, ancak altıncı günün sonunda yapılan denemeler biteceğinden dolayı sonrasında SBÜ Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi’ne sevk edilerek şüpheli Prof.Dr. Umit Naci Karaçal’ın ayarladığı bir doktora gitmesi gerektiği söylemiştir. Durumu öğrenen Dr. Kerim Öner, plastik cerrahi doktorlarının aksine müvekkilin bu halde eve gidemeyeceğini ve her gün hastaneye pansumana gelemeyecek durumda olduğunu belirterek müvekkili taburcu etmemiş ve 18 Kasım 2021 tarihinde müvekkilin, immünoloji servisine yatışını vermiştir.

“PSİKOLOJİSİ BOZULAN AVNİ UZUN PSİKİYATRİK DESTEK ALMAYA BAŞLADI”

Nihayet 29 Kasım 2021 tarihinden itibaren plastik cerrahi tarafından gün aşırı ameliyata alınan müvekkil, kolundaki iltihabın çekilmesi için bir cihaz takılmak suretiyle peş peşe 13 ameliyat daha olmuştur. 13. ameliyatında iltihabı tam olarak kurumamış olan müvekkilin, kolundaki açıklığı kapatmak üzere bacağından deri alınmak suretiyle koluna deri nakli yapılmıştır. Daha sonra taburcu edilen müvekkil, daha sonra tekrar ameliyat olmuş, ameliyat sırasında kolunun kesilmesi ile kolundan iltihap akmıştır. Bu ameliyatı gerçekleştiren Dr. Kerim Öner, akan iltihabın yeni olmadığını, koldan parça alınacağını ve iltihap sebebiyle hastanede kalması gerektiğini belirtmiş ve 14 Nisan 2022 tarihinden bugüne değin müvekkilin tedavisi hastanede devam etmiştir. Tüm bu süreçte çektiği ağrılardan dolayı psikolojisi bozulan müvekkil, artık psikiyatrik destek almaya da başlamıştır.”

“ŞÜPHELİLERİN KAST İLE YARALAMAYA SEBEBİYET VERMEK SUÇUNDAN YARGILANMASINI TALEP EDİYORUZ”

Mevcut şikâyete konu olayın meydana gelmesinden sorumlu olan doktorların, Avni Kuru’ nun tedavi ve pansumanlarıyla ilgilenilmemesi ve süresinde ameliyat edilmemesi sonucunda Kuru’ nun kolunun çürüyeceğini ve iltihaplanacağını öngörecek bilgi ve tecrübeye sahip olduklarını ifade eden Öztürk şunları söyledi:

“Müvekkil kolunun, 4 Kasım 2021 tarihinde hali hazırda zaten çürümeye yüz tuttuğu şüpheliler tarafından yapılan ameliyat ile bilinmekteydi. Buna rağmen şüpheliler, müvekkilin tedavi ve pansumanını aksatmış, 29 Kasım 2021 tarihine kadar hiçbir operasyon yapmamışlardır. Göz göre göre yapılmayan müdahaleler sonucunda müvekkilin durumu ağırlaşmış, kolundaki maluliyet oranı artmış ve yaşananlar sonrasında müvekkil psikolojik tedavi görmeye başlamıştır. Yukarıda yer verilen detaylı anlatımlar sonucunda olayın olası kasta konu eylemler ile gerçekleştiği sabit olup, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüphelilerin, olası kast ile yaralamaya sebebiyet vermek suçundan yargılanmasını talep ve arz ederiz.”

“BU KONUYU GÜNDEME TAŞIMALARI ÇOK TERBİYESİZCE AYIP”

ANKA haber ajansı Avni Kuru’nun hakkında suç duyurusunda bulunduğu  Prof.Dr. Umit Naci Karaçal’a hakkındaki suçlamaları sordu. Olayın bir yıl önce yaşandığını ve suçlamaları kabül etmediğini ifade eden Dr.Karaçal şunları söyledi.

“Konuyla ilgili üniversiteye cevap geldi, hem CİMER’ den hem idari mahkemeden beni suçsuz buldular zaten. Bir buçuk yıl önceki mesele hala aynı şekilde bunu tekrar yazdırmaya çalışıyor olmaları çok ilginç bununla ilgili ne varsa anlamak mümkün değil. Bununla ilgili hala bir şey yazıyor olmaları çok terbiyesizce, çok ayıp. Elinin halini nerelerden nereye getirmiş olduğumuz bir pozisyonda.hala beni suçluyorlar.

Hasta yakınının iddia ettiği gibi bir görevi kötüye kullanma, ihmal ve hastanın hayati riski söz konusu değildir. Bu üniversite, eğitim ve araştırma hastanesidir ve her hasta ister özel olsun ister olmasın hocaya danışılır ve hocanın bilgisi ve oluru ile ameliyat edilir. Kaldı ki hasta ile ilgilenmeme durumu hiçbir hasta için mümkün değildir.  Söz konusu hastanın pansuman amaçlı yapılan bütün ameliyatlarına ve deri grefti (aşısı) ameliyatlarına bizzat eşlik etmiş bulunmaktayım. Sizlere belgeler sunacağım bakar değerlendirirsiniz” dedi.

NOT:

Yukarıda özetini aktardığımız  Prof.Dr. Umit Naci Karaçal’paylaştığı bilgiler:

Hasta 54985466894 TC kimlik numaralı Avni KURU, 26 Ekim 2021 tarihinde geçirdiği kaza ( Araç içi ve sol kolu aracın devrilmesi ile açık olan camdan aracın altında kalması sonucu) sonrasında Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesinde Plastik Cerrah olmaması nedeniyle hastanemize getirilmiş ve hastanın ameliyathaneye girmesi için gereken acil Covid PCR testi yapılmış ve bu nedenle acilde 4 saat bekletilmiştir.

Hasta daha sonrasında acilen Ortopedi AD ile birlikte ameliyata alınmıştır. Hastanın ameliyat sırasında yapılan detaylı muayenesinde Sol ön kol açık Radius ve Ulna kırığı, sol el proksimalinden başlayıp el bileğine kadar uzanan yaklaşık 30×8 cm boyutunda kemiklerin dışarıda olduğu, çok parçalı deri, kas, tendon ve radiyal sinir hasarının olduğu tespit edilerek (Bakınız resimler) gerekli kemik onarımları yapılmış ancak çok parçalı ve ezilmiş olan deri, biyolojik pansuman olarak en iyi pansuman malzemesi kabul edildiğinden ve ne kadar kısmının nekroz (doku ölümü) olacağı ne kadarının kurtulacağı bilinmediğinden kendi içinde dikilerek kapatılmıştır. Ancak Covid-19 pandemisi nedeniyle 1,5 yıldır servisimizin kapalı olması, kullanmakta olduğumuz yataklarda hasta takibi için hemşiremizin olmaması ve öncelikli olarak hastanın açık radius ve ulna kırığının varlığı nedeniyle Ortopedi Servisinde yatırılması uygun görülmüştür. Ameliyattan 1 gün sonra Ortopedi kliniği tarafımızdan konsültasyon istemiş ve parçalı açık radius ve ulna kırığı gibi bir yaralanma için ortopedik tedavisinin 1 günde tamamlandığı gerekçesiyle hastanın devralınması talep edilmiştir.

Ancak Covid-19 nedeniyle servisimizin kapalı olmasından dolayı hastanın poliklinik kontrolü ile taburcu edilmesi cevabı verilmiştir. Bu aşamadan sonra hasta Ortopedi kliniğinde Ortopedinin hastası olarak yatmaya devam etmiş ve bizden 29, 31 Ekim, 1, 4, 9, 15, 16 Kasım 2021’de konsültasyonlar istenmiş, bu konsültasyonlara ortopedi adına yatan hastanın nekrotik (ölü) dokularının ki yaralanmanın doğası gereği beklediğimiz bir durumdur ve pansumanlarının yapılması önerisi yapılmıştır. Son 16 Kasım 2021 tarihli konsültasyonunda hastanın taburcu edilmesi planlandığı bize iletilmiş ve yine servisimizin olmaması nedeniyle hastanın Plastik Cerrahi Servisi bulunan Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderilmesi için aynı hastanedeki Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasbi Mert MERAL ile konuşularak hastanın bu kliniğe kabulü organize edilmiştir.

Ancak bu aşamaya kadar hiç kimseye bilgi verilmediği anlaşılan, hastanın dış merkezden alınmış ve bazı ilaçlara karşı alerjisi olduğuna yönelik ifadesine istinaden, hastanın ameliyatının Anestezi Anabilim Dalının daha kalifiye olduğu üniversite hastanemizde yapılması uygun görülmüştür. Hastanın allerji öyküsü verdiği ilaçların tespit edilmesi amacıyla İmmünoloji Kliniği ile görüşüldüğünde yerlerinin olmadığı ve hastanın bulunduğu yerde yatmasına devam etmesine karar verilmiştir.

Hasta 19 Kasım 2021’de allerji testi için İmmünoloji servisine devredilmiş ve testleri yapılmıştır. Hastanın burada yattığı süre içerisinde her gün pansumanı yapılmış ve 26 Kasım 2021 tarihinde, Genel Anestezi altında ameliyat yapılması riskli bulunduğundan koltuk altından kol uyuşturularak yara temizliği ameliyatı ve Vakum Yardımlı Kapama (vacuum assisted closure-VAC) ile pansumanı yapılmıştır (Bakınız resimler). Yine servisimiz olmaması nedeniyle hasta Göğüs Cerrahisi servisine yatırılmış ve burada takibi yapılmıştır.

Hastaya uygulanan VAC pansumanı 3 günde bir değiştirilmesi gerektiğinden hasta; 29 Kasım, 2, 6,8,10,13,15,17,20,22 ve 23 Aralık 2021 tarihlerinde ameliyathanede anestezi desteği ile yeniden pansumana alınmış olup (Bakınız resimler), hastaya 29 Aralık 2021 tarihinde deri grefti(aşısı) ameliyatı yapılmış, 03 Ocak 2022 tarihinde taburcu edilmiştir. Hastanın 14 Ocak ve 26 Ocak 2022 tarihlerinde yapılan poliklinik kontrollerinde konulan deri greftinin tamamına yakınının tuttuğu ve hastanın kolunda açık yaranın kalmadığı görülmüştür (Bakınız resimler). Hastanın son resimlerde görülen hali; böylesine, kolun kopması derecesine gelmiş bir önkol yaralanması için dünya çapında ve ilk etapta elde edilebilecek en iyi sonuçtur. Hastanın bu travma sonrasındaki süreçte yapılan tedaviye bağlı bir mağduriyeti yoktur.

Hasta yakınının iddia ettiği gibi bir görevi kötüye kullanma, ihmal ve hastanın hayati riski söz konusu değildir. Bu üniversite, eğitim ve araştırma hastanesidir ve her hasta ister özel olsun ister olmasın hocaya danışılır ve hocanın bilgisi ve oluru ile ameliyat edilir. Kaldı ki hasta ile ilgilenmeme durumu hiçbir hasta için mümkün değildir.  Söz konusu hastanın pansuman amaçlı yapılan bütün ameliyatlarına ve deri grefti (aşısı) ameliyatlarına bizzat eşlik etmiş bulunmaktayım.İddialar gerçek dişidir”

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -