Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

KAMUSAL/ÖZEL EMEKLİLİK ARASINDAKİ FARK NEDİR?

KAMUSAL/ÖZEL EMEKLİLİK ARASINDAKİ FARK NEDİR?
42 views
08 Nisan 2024 - 13:23
Spread the love

Sinan CEVİZ
İstanbul

19. yüzyıla kadar dünyanın hiçbir ülkesinde emeklilik hakkı yoktu. İşçiler emeklilik hakları olmadığı için geçimlerini sağlayabilmek ve açlıktan ölmemek için ölene kadar çalışmak zorunda kalıyor ya da çocukları bakıyordu. Emeklilik de diğer tüm haklar gibi işçi sınıfının uzun soluklu mücadelesi sonucu bir hak olarak elde edildi ve yasalarda yer aldı.

Genel anlamı ile emeklilik bir insanın toplumsal üretim sürecine katkı sunamayacak duruma gelmesi ile birlikte yaşamını sürdürebilecek bir gelir kaynağının sunulması şeklinde tanımlanabilir. Yani çalışamayacak durumda olan emekçilerin gelir kaybı yaşamaması için elde ettiği hak şeklinde tarif edilebilir. Emeklilik aylığı ise yine işçi ve emekçilerin çalıştıkları sürede ücretlerinden kesilen primlerle ödenir.

Ancak emeklilik bir hak olarak kazanılsa da uygulamada ciddi sorunlar olduğu açıktır. Her ülkede insanların ortalama yaşam süreleri de göz önünde bulundurularak çeşitli süreler ve modeller uygulanıyor. Ancak tüm dünyada ve ülkemizde de olan emeklilik hakkının giderek daha da güçleştirildiği söylenebilir.

KAMUSAL/ÖZEL EMEKLİLİK ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Kamusal emeklilik sosyal bir hak olarak yasalarda tanımlanmıştır. Ücretlerden kesilen primler ve gerekli şartlar sağlandığında emeklilere düzenli ödemelerin yapılması doğrudan devletin sorumluluğundadır. Kamusal emeklilik bir sosyal hak iken özel emeklilik/bireysel emeklilik aslında satın alınan bir hizmettir. Yasaya göre emekçiler kendilerine sunulan ödeme planlarına göre tercih yaparlar ve ödenen primler karşılığında bireysel emeklilik hizmetini almış olurlar. Ancak bu güvenceli bir emeklilik, hatta emeklilik değildir.

Özel emeklilik sistemi insanların birikim yapmalarının yolu olarak da pazarlanır. Ancak büyük holdinglerin kurduğu bireysel emeklilik şirketlerinin asıl amacı emekçiden aldıkları bir miktar parayı oluşturdukları havuzda değerlendirmek ve kâr elde etmektir. Bireysel emekliliğin teşviki için birçok yolun denendiği ve devlet eliyle (İşe başlarken bireysel emeklilik sistemine zorunlu olarak katılmak gibi) dayatıldığı da söylenebilir. Bu uygulamadan çıkmak ise girmek kadar kolay değildir.

EMEKLİ OLMANIN KISTASLARI NELERDİR?

Emeklilik hakkı yasalarca belirlenmiştir ve ülkemizde de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre ülkemizdeki çalışanların emeklilik hakkı şöyledir:

– 08.09.1976 öncesinde emeklilikte yaş sınırı bulunmamaktaydı. 25 yıl sigortalılık ve 5 bin gün prim ödeme şartı vardı. Sonraki süreçlerde emeklilik hakkına yaş sınırı getirildi. İlk olarak kadınlarda 38 erkeklerde ise 44 yaş şartı getirildi.

– 2002 yılında yapılan düzenlemede ise 08.09.1999 yılına kadar çalışma hayatında olmayanlar (Ya da sigortası olmayanlar) için ise emeklilik yaşı kadınlarda 58 erkeklerde ise 60’a çıkarıldı ve 7 bin 200 gün prim ödeme şartı getirildi. Görüldüğü üzere yıllar geçtikte emeklilik şartları daha da zorlaştırıldı ve mezarda emeklilik kavramı ortaya çıktı.

– Prim günleri ise 3 bin 600, 5 bin 400, 9 bin şeklindedir.

EMEKLİ AYLIKLARI NE KADARDIR, NASIL BELİRLENİR?

2024 yılı için en düşük emekli aylığı (kök ücret değil) 10 bin TL, en yüksek ise 39 bin 416 TL’dir. Ancak en yüksek emekli aylığı alanların sayısı sınırlıyken emeklilerin büyük bölümü, 10 bin TL almaktadır.

Emekli aylığı 3 bin 600 prim gününe kadar yüzde 3.5, 5 bin 400 prim gün sayısı için yüzde 2, 9 bin prim gün sayısı için ise yüzde 1.5 olarak hesaplanır (Her 360 gün için).

Emekliliğe hak kazanan kişinin ortalama aylık kazancı ile emeklilik oranının çarpımı ile emeklilik maaşı belirlenir. Emekli olacak kişinin bu hesaplamaya göre aylık bağlama oranı ortalama gelirinin yüzde 35’inden, eğer evli ve çocuklu ise yüzde 40’ından daha az olamaz. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi günümüzde emekliler en düşük ücreti alır.

EMEKLİLER ÇALIŞABİLİR Mİ?

Evet emekli olanlar yeniden çalışma hakkına sahiptirler. Emeklilik hakkını kazanmış biri emekliliğe ayrılmadan primini ödeyerek çalışmaya devam edebilir. Emekliliğe ayrılmış ise sosyal güvenlik destek primi ödeyerek maaş kaybına uğramadan çalışır. Öte yandan emeklilerin gelir kaybına uğramaması için çoğu zaman ‘kaçak’ çalıştığı da bilinen bir gerçektir.

EMEKLİLER SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN ÜZERİNDE BİR YÜK MÜDÜR?

Genel bütçe gelirlerinin yüzde 90’ının vergilerden oluştuğunu, yani işçi ve emekçilerden kesilen vergiler olduğunu söylemiştik. Ülkemizde emeklilere ayrılan pay yüzde 2.6 iken AB ülkelerinde emeklilere ayrılan pay yüzde 12’leri buluyor. Yani ekonomik olarak daha gelişkin ülkelerde emeklilere ayrılan payın daha yüksek olduğu görülüyor. Öte yandan modern bir dayanışma sistemi anlamına da gelen kamusal emeklilik sisteminden öte bütçeye asıl yük olan emekçilerden kesilen prim ve vergilerin patronlara aktarılmasıdır.

EMEKLİLER İÇİN İNSANCA BİR YAŞAM TALEBİ NE ANLAMA GELİR?

Toplumsal yaşamın gerekliliği olan toplumsal üretim sürecinde yer alan emekçilerin emeklilik yıllarında da insani ihtiyaçlarını sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda sürdürebilmesi gerekir. Bir kesimin çok zenginleştiği ama neredeyse emek harcamadığı, büyük bir kesimin ise tam dersi çok emek harcadığı ama gün yüzü görmeden bu dünyadan göçüp gitmesi emek ile sermaye arasındaki çelişkidir. Olması gereken emekçilerin gerek üretim sürecinde, gerekse emeklilik yıllarında insani değerlere uygun yaşamını sürdürmesidir. Bugün emeklilerin insanca bir yaşam talebi gıda, giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlarını kapsar. İnsanca yaşam, bu ihtiyaçlar karşılandığında mümkün olur.

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -