Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

Unutulmaz fotoğraftaki genç: O amcayı tebrik etmek isterdim

Unutulmaz fotoğraftaki genç: O amcayı tebrik etmek isterdim
Gençağa Karafazlı( karafazli@msn.com )
175 views
03 Ocak 2021 - 10:24
Spread the love

 Gezi’de Türk bayraklı eylemciye yardım ederken görüntülenen BDP bayraklı genç, 5 yıl sonra Artı Gerçek’e konuştu: El ele tutuşmamız sistemi rahatsız etti.

Rıfat DOĞAN / ARTI GERÇEK


Gezi eylemlerinin üzerinden 5 yıl geçti. O günlerde birçok olay, eylem ve kare hafızalara kazındı ancak Doğan Haber Ajansı’ndan (DHA) foto muhabiri Uğur Can’ın çektiği bir fotoğraf uzun süre akıllarda kaldı. Fotoğrafta polis saldırısı sırasında elinde BDP bayrağı olan bir eylemcinin, yine elinde Atatürk resimli Türk bayrağı bulunan başka bir eylemciye yardım ettiğini, tam o sırada kadraja giren bir başka eylemcinin de bozkurt işareti yaptığını görmüştük.

Fotoğrafta elindeki BDP bayrağıyla diğer eylemciye yardım eden kişi Ali Şahin’di. Gezi’nin yıl dönümünde Artı Gerçek’e o günü anlatan Şahin, “Ben o amcaya direnişinden dolayı, onu yoldaşım olarak gördüğüm için yardım ettim” dedi.

AMCAYA YARDIM EDERKEN PLASTİK MERMİYLE VURULDUM

– Gezi eylemlerinde Atatürk resimli Türk bayrağını tutan bir eylemciyi yardım ederken tanıdık sizi. Bu fotoğrafın hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

Sabaha doğru 11 Haziran günü Gezi Parkı’nın polis tarafından boşaltılacağını duyduk. Polis, biber gazı ve TOMA eşliğinde Taksim Meydanı’nı boşaltıyor, meydandakiler ise buna direniyordu. Orada bir zincir kuruldu, biz de ona dahil olduk. Bazı sol yapılar parka çekildi, bazıları ise meydanda kaldı. Polis çok vahşice saldırıyordu, o sırada bir amcanın yere düştüğünü gördüm. TOMA gördü mü görmedi mi bilmiyorum ama çok hızlı bir şekilde onun üzerine sürüyordu. O an gittim amcayı kolundan kaldırmaya çalıştım ancak o sersemlediği için mi yoksa artık sinirlendiği için mi kendisini onun önüne attı ve direnmeye çalıştı. Ben amcayı kolundan tutarak ilerlemeye çalıştım ancak polis göğsümü hedef alarak plastik mermi atıyordu. İlkinde plastik mermi gelince sersemledim ancak yürümeye devam ettim, ikinci atış göğsüme isabet etti ve yere yığıldım. Uyandığımda revirdeydim.

“TEBRİK ETMEK İSTERDİM”

– O amcayla bir daha yan yana gelebilme şansınız oldu mu?

Bir daha asla görmedim.

– Karşılaşsaydınız ne konuşmak isterdin?

Tebrik ederdim, çünkü çok ciddi direniyordu. Onun taşıdığı bayrağın aynısını taşıyanlar geri çekilmişken onun orada direnmesi hatta belki bugüne kadar alkışladığı övdüğü devletin kurumlarına karşı dikilmesi hani bir öteki olarak doğan hem Alevi, hem yoksul hem de Kürt olan biri olarak bizim açımızdan çok normaldi. Ancak öyle birinin bu kadar ciddi bir şekilde dik durması karşısında ben onu tebrik etmek isterdim.

“BU ÜLKEDE HALKLARIN BÜYÜK BİR BİRİKİMİ VAR, GEZİ DE BUNLARDAN BİRİ”

– Sanat yönetmeliği yapıyordunuz o günlerde. Şuan neler yapıyorsunuz? Gezi’de mizah anlamında, edebiyat, müzik anlamında çok şey birikti. Sizin üzerinde çalıştığınız bir Gezi projesi var mı?

Ben bu ülkede yaşayan halkların çok büyük bir birikiminin olduğunu zaten düşünüyorum. Ben Şeyh Bedrettin, Nazım Hikmet, Mazlum Doğan ve Sabahat Karataş’ın olduğu bir tragedya senaryo yazdım. Gezi çok şey biriktirdi üzerine çok şey yapıldı ama Türkiye halkları ilk kez Gezi ile direnişi öğrendi ya da ilk direniş oymuş gibi görmedim. Film yapma şansım olsa Şeyh Bedrettin ile başlardım. Öncesinde Sivas, Gazi ve Cizre katliamlarını anlatmak isterdim. Çekilecek çok şey var. Osmanlı’ya karşı Celali İsyanlarını anlatmak isterdim. Gezi de bunlardan biri benim için. O anlamıyla tek başına bir şey değil, Gezi bunların toplamı ve bütünü. Gezi dahil yapmak istediğim çok şey var.

– Seçimler yaklaşıyor, muhalefette 16 Nisan’da görülen bir birlik havası var. Bunu Gezi’de de görmüştük. Seçim sürecinde bir Gezi ışığı görebiliyor musunuz? Öyle bir hava var mı?

Açıkçası o dönem de toplumu etkileyen büyük bir rüzgar görmemiştim. Ancak şunu da ekleyeyim; Gezi büyük bir kırılmaya yol açtı. Önyargıları kaldırdı. Demokratik kitle örgütleri ile Kürt hareketini bir araya getirdi. Ancak daha sonraki süreçte CHP, AKP’nin HDP’yi kriminalize etme çabasına ses çıkarmadı. Parti yönetimi bu duruma teşne oldu. CHP, Gezi’yi okumuş olsaydı, HDP’yi ve kendi solunu dışarda bırakmazdı. Tabanda bir Gezi etkisi olduğunu söyleyebilirim ama yönetimde böyle bir etki yok.

HDP şuan yüzde 12-13 bandında. Parlamento seçimlerinde belirleyici parti HDP olacak. Gezi ruhu şöyle olmayacak benim anladığım; CHP, HDP şu veya bu parti değil, Gezi’nin bütün unsurları HDP içinde birikecek. Görünen o. Gezi değerlerine sahip çıkan bir HDP kaldı.

“ONU YOLDAŞIM OLARAK GÖRDÜM”

– O fotoğraftan sonra algınızda, hayatınızda bir değişiklik oldu mu?

O günden sonra çok fazla küfür yedim. Kürt ve Türk ulusalcılarından özellikle çok yedim. Ben o amcaya direnişinden dolayı, onu yoldaşım olarak gördüğüm mağdur oluşundan kaynaklı yardım ettim. Orada tuttuğu Türk bayrağı değil de başka bir bayrak da olabilirdi, benim için fark etmez. Üç hilalli bir bayrak da olabilirdi, nitekim o bayrak altında işkence gördük, Türk bayrağı da yıllarca ırkçılar tarafından kullanıldı. Benim için onun tuttuğu şey gerçekten önemli değildi. Bugüne kadar Atatürk’e, Türk bayrağına ya da Kemalistlere bir düşmanlığımız vardı da o eli tuttuğumuz anda o sıcaklıkla algımız değişti gibi bir şey yok. Çünkü biz Türk bayrağının kullanılma biçimini eleştirsek de Atatürk’e de Türk bayrağına da düşman değildik hiçbir zaman. Biz bir halkın tuttuğu bayrağa düşman olamayız ki. Öncesinde de düşman değildik sonrasında da düşman olmadık.

“HALKLAR BİRLİKTE BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİREBİLİR”

Şu algım değişti. Ben çok umutsuzdum. Özellikle birlikte yaşam konusunda çok umutsuzdum. Artık halkların, sınıfların, inançların kendi kaderlerini yaşamaları gerektiğini düşünüyordum. Bu ülkede bu kinle, bu düşmanlıkla bir şeyin değişmeyeceğine inanmaya başlamıştım. Ali İsmail Korkmaz canımız ciğerimiz ama Medeni Yıldırım işte sanki ‘terörist’ gibi bir algı olunca orada umudumu tamamen kaybetmiştim. Ancak Medeni konusunda eylem yaptığımızda bunun karşılığını CHP tabanında görünce ‘evet bir umut var ve bu toplumu bir arada tutan ortak değerler üzerinden bir arada yaşayabiliriz’ dedim.

Türklerin hepsi bir şeyleri değiştiremez, Kürtlerin hepsi de bir şeyleri değiştiremez ama bu ülkedeki halklar birlikte bir şeyleri değiştirebilir. Bunu gördüm. İkimizin orada el ele tutuşması sistemi o yüzden çok fazla rahatsız etti. Çünkü el ele tutuşan ve düşman gibi görünen iki yapı nedeniyle kızılca kıyamet koptu. O kızılca kıyamet devam ettirilebilseydi, biz de bugün ‘acaba oylarımız çalınacak mı, röportaj verdiğimiz için cezaevine girecek miyiz’ diye düşünmezdik.

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -