Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

Ses depremi sürüyor

Ses depremi sürüyor
Gençağa Karafazlı( karafazli@msn.com )
187 views
27 Şubat 2014 - 18:56
Spread the love

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, başbakanın böyle bir konuşma yapmış olmasını ‘çok vahim’ şeklinde niteledi. “Böyle bir olay kanunun, hukukun idare ettiği başka bir ülkede olsa o koltukta 24 saat oturmaması lazım.” dedi. Yatak odasında gözün gördüğü paralara dahi kılıf bulmaya çalıştığı; rüşvetle yolsuzlukla suçüstü yakalanan bakan çocuklarını koruduğu için Başbakan’ın inandırıcılığının kalmadığını ifade etti. BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, ses kayıtlarını ‘tam bir rezalet ve iktidar fiyaskosu’ olarak değerlendirdi. Başka bir ülkede böyle bir skandal çıksa, 4 saatin sonunda ya başbakanın istifa edeceğini ya da kayıtlar sahteyse sorumlularının tespit edilip cezalandırılacağını belirten Tan, bu kayıtların doğru olup olmadığının tespitinin TÜBİTAK’ta 20 dakikada yapılabileceğini söyledi. Kayıtları ilk dinlediğinde montaj olduğunu ‘hissettiğini’ dile getiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise “Eğer Başbakan böyle bir inceleme isterse yaparız.” ifadesini kullandı.

Türkiye, Başbakan ve oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu ileri sürülen ve önceki gün internete düşen ses kaydını konuşuyor. İddiaya göre, kayıtta Başbakan olduğu ileri sürülen kişi, Bilal Erdoğan’ı arayarak, evde bulunan ve kaynağı belli olmayan paraları ‘çıkarmasını’ istiyor. Kayıttaki ses, Bilal Erdoğan’a ‘amcasını, eniştesini ve abisini de aramasını’ onların ellerinde bulunan paraların da bir yerlere çıkarılması talimatını veriyor. Söz konusu kayıtlarda paranın toplam tutarının 1 milyar dolar olduğu ileri sürülüyor. Tapeler, siyasilerin de gündeminde birinci sırada yer alıyor. Sadece muhalefet değil, eski AK Partililer de yaşananları kaygıyla izlediklerini anlatıyor.

    Eski Dışişleri Bakanı ve AK Parti kurucularından Yaşar Yakış, kayıtların doğru olmamasını temenni ettiğini anlatıyor. Yakış, “Kendisinin o duruma düşmesini hiçbir zaman arzu etmem. İnşallah aslı astarı yoktur. Yoksa çok üzülecek bir durumdur. AK Parti’nin şu anki içinde bulunduğu durumdan rahatsızım. Partiyi kurmak istediğimiz nokta ile şu anki nokta çok farklı. O dönemki heyecanımızı, olaylara bakışımızı şu an arkadaşlarda göremiyorum. Partinin şu anki havasından ötürü hayal kırıklığı içindeyim.” ifadelerini kullanıyor.  

Eski AK Parti Milletvekili Mehmet Zekai Özcan ise görüşmenin doğru olduğunu üzülerek söylüyor. Özcan, “Ben şahsen, Sayın Başbakan’la telefonda konuştuğum, onu dinlediğim çok olmuştur. Bunları değerlendirdiğimde Başbakan’ın yaptığı konuşmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Bunun doğru olduğunu söylerken de ürperiyorum. Bunu kabullenmek mümkün değil. Milletim adına çok üzülüyorum. İnşallah doğru değildir diye de dua ediyorum ama izlenimim doğru olduğu yönünde maalesef.” diyor.

DENGİR MİR MEHMET FIRAT: 17 ARALIK OPERASYONU DARBE GİRİŞİMİ DEĞİLDİR

Eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da üzüntülerini belirtiyor. Ses kaydının doğru olması durumunda ülke demokrasisinin ağır yara alacağını anlatıyor. Fırat, “Kayıtları birkaç kez dinledim. İnşallah yalandır dedim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’nın böyle bir ithamın altında kalmasını ülke için hayırlı olarak görmüyorum. Böyle bir olay gerçek olduğunda Türkiye hızla kaotik ortama girer. Türk ekonomisi altından kalkınmayacak şekilde bozulur, Türk demokrasisi ağır yaralar alır.” diyor. Fırat, Türkiye’nin, içinde bulunduğu durumdan daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok şeffaflıkla çıkabileceğini anlatıyor. İktidarın, belli devlet kurumlarına lâyüs’el yetkiler vererek bu durumdan sıyrılamayacağını ifade eden Fırat, “Bundan sadece AK Parti değil Türkiye zarar görür. Bu durum Türkiye’yi kaosa götürür. Bundan sadece yeniden hukuk devleti rayına oturtmak gerektiği kanısındayım. Ses kaydı gerçekse büyük bir vahamettir. Gerçek olmasını düşünmek dahi istemiyorum.” şeklinde konuşuyor. Dengir Mir Mehmet Fırat, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının iktidara yönelik bir darbe olduğu görüşüne katılmadığını da söylüyor.

BAŞBAKAN AĞZINDAN KAÇIRDI, MONTAJ YOK

Eski Bakan Fikri Sağlar ise Başbakan’ın görüşmenin montaj olmadığını ağzından kaçırdığını anlatıyor. Sağlar, “Ben bu tip telefon kayıtlarını bilen birisiyim. Korkmaz Yiğit’in dinleme kasetleri o dönem bana geldiğinde, bu telefon dinlemeleri montaj mıdır, değil midir diye çok ciddi çalışmalar yapmıştım, bağımsız uzmanlarla birlikte. Başbakan’ın oğlu ile yaptığı görüşmeleri dinledim. Uzmanlara da sordum. Montaj olmadığını söylediler. Dublaj olması da mümkün değil. Başbakan da dün grup toplantısında ağzından kaçırdı, ‘Kriptolu telefonu dinlemişler.’ dedi. Gerçek o ki bu telefon görüşmesi var. Başbakan şimdi ‘paralel yapı’, ‘çete’ diyor. Türkiye ‘çete’, ‘paralel’ sözleri ile avutulamaz. Başbakan ‘montaj’ diyerek kurtulamaz. Tüm belgeleri ile yalan olduğunu ortaya koymalı. Görüşme gerçek ise Başbakan siyaseti bırakmalı. Özürden ziyade, hesap vermeli.” şeklinde konuştu.

    Eski DP Milletvekili Ümmet Kandoğan ise “Başbakan eğer ses kayıtlarının yasa dışı olduğunu iddia ediyorsa yapması gereken bağımsız inceleme kuruluşlarına başvurarak ses kayıtlarının montaj olup olmadığını öğrenmektir. Türkiye artık hukuksuzluk hüküm sürüyor. Hükümetin bu süreçte yapması gereken yargının önünü açmaktır. Ses kayıtlarından sonra TÜBİTAK’ta görevden almalar başladı. Ses kayıtlarının montaj olduğu iddia ediliyorsa, TİB Başkanlığı’ndan bunların kaydı çok rahat olarak alınabilir. Ama bütün bunlar yapılmadan ‘montajdır’ şeklindeki sözlerin kamuoyunda bir karşılığı yoktur.” ifadelerini kullandı.

Tam anlamıyla yıkıldım, bu kadarını tahmin etmiyordum

Bugün Gazetesi  yazarı Nazlı Ilıcak:“Dünyanın hiçbir yerinde, tabii özgür ülkelerden söz ediyorum, böyle bir kaset bombası sükût edilerek geçiştirilemez. ‘Montaj’ diye üstü örtülemez. Tam anlamıyla yıkıldım. Bu kadarını tahmin etmiyordum. Montaj iddiasını inandırıcı bulmuyorum. Baba-oğul görüşme saatleri ve canlı yayın görüntüleri birbiriyle çelişmiyor. Kusura bakmayın ama hiç kimse bu işin içinden “montaj” deyip sıyrılamaz. Konu, Yüce Divan’a intikal etmeli.”

Meclis soruşturması için muhalefet, önerge vermeli

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk:“Haberleri büyük üzüntüyle karşıladım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bu duruma düşmemesi gerekir. Bu çok büyük bir yolsuzluk olayının işareti gibi ibaresi gibi görünüyor. Dilerim ki gerçek olmasın ama teknik bakımdan yapılan açıklamalar, bu baba-oğul arasındaki görüşme kayıtlarının gerçek olduğu yönünde. Bu konumda olan bir insanın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak kalması doğru değil artık. Bu iddiaların mutlaka araştırılması gerekir. Sanıyorum ki muhalefetin bu konuda yapacağı iş Meclis soruşturması önergesi vermektir. Şimdi Türkiye’de son zamanlarda Meclis soruşturması için Meclis’e fezleke gelmesi gibi bir uygulama, bir beklenti var. Aslında buna gerek yok. Çünkü Anayasa’nın 100. maddesine göre; başbakan ve bakanlar hakkında TBMM üye tam sayısının en az onda birinin vereceği önerge ile soruşturma açılması istenebilir. Meclis bu işlemi en geç bir ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar. Şimdi bu soruşturma sonunda bir Meclis soruşturması komisyonu kuruluyor.”

Yazıklar olsun sana

MHP lideri Devlet Bahçeli: Yolsuzluk, rüşvet 4 bakanda kalmamış, kendisine doğru tırmanmıştır. Doğru ise Sayın Başbakan yazıklar olsun sana. Her toplantıda kefenin cebi mi var diyor. Dolarları kefenin neresine koyacaksın?

Büyük bir üzüntüyle dinledim

İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay:

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın ve yakın aile çevresinin bu tür iddialarla gündeme gelmesi beni de samimiyetle üzdü. Montaj deniyor ama başı sonu ne olursa olsun ses onun sesi.

Hayal kırıklığı içindeyim

Eski Dışişleri Bakanı ve AK Parti kurucularından Yaşar Yakış: Kayıtların doğru olmamasını temenni ediyorum. Partinin şu anki durumundan rahatsızım. Partiyi kurduğumuz nokta ile şu anki nokta çok farklı. Hayal kırıklığı içindeyim.

Gerçekse büyük bir vahamettir

Eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat:  Ses kayıtlarını birkaç kez dinledim, inşallah yalandır dedim. Başbakanın böyle bir ithamın altında kalması ülke için hayırlı değil. Gerçekse Türk demokrasisi ağır yaralar alır.

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -