Uyuz vakaları son dönemde yeniden artışa geçerken Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin’den önemli uyarılar geldi. En büyük problemin doğru tedavinin doğru uygulanmaması olduğunu belirten Prof. Dr. Engin, uyuz tanısı kullanan kişilerin yakın çevrelerinin de mutlaka uzmana danışması gerektiğine dikkat çekti.
Uyuz vakaları son haftalarda yeniden tırmanmaya başladı. Yurdun hemen hemen her bölgesinde benzer vakalar görülüyor. Uzmanlar, uyuz vakalarına karşı vatandaşları uyarırken konuya ilişkin son açıklama Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin’den geldi.
Uyuz vakalarındaki ilk artışın pandemi dönemine denk geldiğini belirten Burhan Engin, “Bu son 2-3 aydır tekrar bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Günlük poliklinikte tekrar sık sık görmeye başladık.” dedi.
HASTALARIN SAYISI ÇOĞALDI
Dirençli vakalar ile tam tedavi uygulanmamış ya da uyuzu tam geçmemiş kişilerin çoğunlukta olduğunu ifade eden Burhan Engin, “Örneğin; bazıları geliyor, 3 ay önce başlamış, bazıları 1 yıl önce başlamış, tedaviler kullanmış. Devletin de onayladığı, ödediği uyuz ilaçları, oral olarak kullanılıyor. Öncesinden bir bu atağı geçirmiş, kendi veya aile bireyleri tedavi olmuş, kaşıntı azalır gibi olmuş, tekrar vaka alevlenmiş gibi o şekilde çok gelen hastamız var.” ifadelerini kullandı.
”EN BÜYÜK PROBLEM TEDAVİ DOĞRU UYGULANMIYOR”
En büyük problemin tedavinin doğru uygulanmaması olduğunu belirten Prof. Dr. Engin, “Giydiği kıyafetler, sosyal çevresi, ev ortamının da dezenfekte edilmesi gerekiyor. Uyuz en çok genital, karın bölgesi gibi vücudun biraz daha saklı, kapalı bölgelerinde oluyor. Özellikle hastalara sorduğunuz zaman söylüyorlar ama diğer şekilde ifade etmiyor, biraz daha çekinebiliyorlar. Hastalar biraz daha saklayabiliyor, bu durumu öteleyebiliyor onun için hekimle temasa geçmeleri önemli.” dedi.
“AİLE BİREYLERİ DE İLAÇ KULLANMALI”
Uyuz tanısı alan kişinin temas içerisinde olduğu, yakın çevresinin de bir uzmana danışması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Engin, şunları kaydetti;
“Aile bireylerinin benzer şekilde şikayeti olsun olmasın bazen şikayeti olmuyor, aile bireyleri ‘Ben de bir şikayet yok, o zaman benim kullanmama gerek yok’ diyor. Ama şunu biliyoruz; aile bireylerinde de temas olan kişilerde de bulaşıyor. Sonrasında lezyonlar çıkabiliyor, bazen de çıkmayabiliyor. Çıkmaması taşımadığı anlamına gelmiyor. ‘Ben çok temizim, uyuz bana bulaşmaz’ böyle değil uyuz akarı, buradaki temas önemli. Bu sosyal hayat, işyeri, ev içi olabilir, uzun süreli temaslı kişilerde bir şekilde bulaşıyor. Hijyene çok dikkat eden kişilerde de bir şekilde bulaşma olabilir. İnsanların iç içe bulunması, yakın temas önemli diye söyleyebiliriz ama şu dönemde bir artış var, bakalım yazın da bu devam edecek mi, beraber göreceğiz. Yakın temasın olduğu her ortamda bir risk var diyebiliriz. Önceden karışım kremler kullanıyorduk, hasta tüm vücuduna uyguluyordu yine bazı hastalara uyguluyoruz. İlaçlarla eradike etmemiz uyuzu biraz daha kolay gibi duruyor.”
”ÇOK İLAÇ ALMAMALARINI ÖNERİYORUM”
“Neredeyse her gün artık uyuz vakalarını görüyoruz” diyen Engin, ”Tedaviye özellikle uyum göstermeleri çok önemli. Şunları da görmeye başladık; önceden uyuz tanısı almış hasta, sonrasında ilacı defalarca kullanıyor bazen kendisi de alıp kullanıyor. O ilaç da deride irritasyon, egzamaya neden olabiliyor, bu uyuzla çok karıştırılabiliyor. Böyle gördüğümüz vakalar da çok. Hekimlerini iyi dinleyip tedaviyi o şekilde yapmaları, kendi başlarına da çok ilaç almamalarını öneriyorum çünkü uyuzla beraber egzema da tetiklenebiliyor. Sonra tekrar tekrar ilaç verilince de bu bir kısır döngüye giriyor.” ifadelerini kullandı.