Kırmızı bültenle aranan Sedat Peker’in başında olduğu öne sürülen suç örgütüne yönelik 26’sı tutuklu 92 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.

Hakkında yakalama kararı bulunan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ikamet eden Sedat Peker’in başında olduğu öne sürülen ‘suç örgütü’ne yönelik 26’sı tutuklu 92 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması Anadolu Adliyesi 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geniş güvenlik önlemleri altında bugün başladı.

İki gün sürecek duruşma, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle konferans salonunda yapılıyor. Duruşmaya 15 tutuklu sanık getirilirken diğer tutuklu sanıklar ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. 52 tutuksuz sanık, müştekiler ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Sedat Peker’in avukatı Ersan Barkın’ın da hazır bulunduğu duruşmada kimlik tespiti yapıldı ve savunmalara geçildi.

SEGBİS sistemiyle Elazığ’daki cezaevinden mahkeme salonuna bağlanarak savunmasını yapan tutuklu sanık Ercan Ekşi, “Ben örgütün de yağmanın da ne olduğunu cezaevine girdikten sonra öğrendim. Üzerime atılı ithamların tamamı ticari hayatımla ilgili görüşmelerden ibarettir. Ben, 300 bin kişilik bir ailenin soyadını taşıyorum. Kesinlikle kimsenin alacak vereceğine müdahil olmadım. Benim Sedat Peker ile ilgili ticari ortaklığım, para alışverişim yoktur. Mağdurum ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Sedat Peker’in kendisine herhangi bir talimatı olmadığını söyleyen Ekşi, kimseyi tehdit etmediğini, kimsenin alacak ve vereceğine müdahil olmadığını söyledi. Ekşi, mahkeme başkanının emniyetteki ifadelerini okuması üzerine, “Benim üzerimde çok büyük baskı var. 16 saat gözaltında kaldım. Ben önayak olmadım” diye konuştu.

‘BEN HİÇBİR ŞEKİLDE TELEFECİLİK YAPMADIM’

Mahkeme başkanının, müştekilerin iş yerlerinin yağmalanmasına ilişkin diğer bazı sanıklarla telefon görüşmeleri yaptığını söylemesi ve bu görüşmeleri açıklamasını istemesi üzerine Ercan Ekşi, “Ben hiçbir şekilde tefecilik yapmadım. Sedat Peker’in evimdeki iftar yemeğine geldiği doğrudur, fakat hiçbir alacak verecek meselesiyle alakam yoktur. Kendisi de beni zaman zaman uyarmıştır. ‘Birlikte fotoğraflarımız var, sana sıkıntı olmasın’ demiştir. Ben üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, sanık savunmasının ardından duruşmaya bir saat verdi. Aranın ardından sanıkların savunmalarına devam edildi.

PEKER’İN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 392 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Davada Sedat Peker ve diğer sanıklara, “tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme”, “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme”, “silahlı örgüte üye olma”, “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme”, “var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme”, “tefecilik”, “silahla kasten yaralama” suçları yöneltiliyor.

Mahkeme heyeti, tensip zaptında, firari sanıklar Sedat Peker ile şoförü Ufuk Yapıcı hakkında yokluğunda tutuklama kararı çıkarmıştı.

İddianamede; Sedat Peker’in, “tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme, suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme, var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme, tefecilik, silahla kasten yaralama” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 262 yıl 8 aydan 392 yıl 4 aya kadar hapis isteniyor.

Peker, yurt dışına çıktıktan sonra YouTube hesabından yayınladığı videolarla Türkiye’de tartışmalara yol açmıştı. Birkaç ülke değiştirdikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri’ne giden Peker’in oradan yaptığı paylaşımlar Türkiye’de milyonlarca kişi tarafından izlenmiş ve videolardaki iddialar büyük ses getirmişti. Daha sonra Peker’in videoları sonlanmış, bunu Türkiye’nin baskısıyla Birleşik Arap Emirlikleri’nin talep ettiği öne sürülmüştü. Peker’in YouTube videolarının sonlanmasının ardından bir süre daha devam eden Twitter paylaşımları da kasım sonunda durmuştu.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 241 sayfalık iddianamede, Cahit Çetin’in 13 Ağustos 2017’de öldüğü belirtiliyor. İddianamede 30 kişi müşteki ya da mağdur sıfatıyla yer alırken hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu 26’sı tutuklu 92 kişi ise ‘sanık’ sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede; örgütün legal veya illegal iş sahibi olan bir kısım işletme sahiplerini koruma adı altında haraca bağlayarak maddi menfaat temin ettiği, çek-senet tahsilatı yaptığı ve bu şekilde toplumda korkutucu güç olarak maddi menfaat elde etmeye çalıştığı savunuluyor.

İddianamede; Sedat Peker’in, Cahit Çetin’in silahlı saldırı sonucu ölümüne ilişkin ‘tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

Peker’in, 19 ayrı eylemde, birçok müştekiye karşı “var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme” suçundan 250 yıldan 360 yıla, “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme” suçundan 5 yıldan 10 yıla, 3 mağdura yönelik “tefecilik” suçundan 6 yıldan 18 yıla, 2 kişiye karşı “silahla kasten yaralama” suçundan da 1 yıl 8 aydan 4 yıl 2 aya kadar olmak üzere 262 yıl 8 aydan 392 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede; 9 sanığın “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme” suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla, 46 sanığın “suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma” suçundan 2 yıl 6’şar aydan 6’şar yıla, 22 sanığın “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçundan 2’şer yıldan 4’er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianamede, bazı sanıkların ayrıca “kasten öldürmeye azmettirme”, “var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme”, “tefecilik” ve “silahla kasten yaralama” suçlarından da cezalandırılması talep ediliyor.