Saadet parti il başkanı Kaçar 12 Eylül askeri faşist darbesinin ülkenin geleceğini yok etti. Saadet Parti Rize İl başkanı Av. Muhammet Kaçar, 12 Eylül askeri darbesinin ülkenin geleceğini, gençlerin hayatını çaldığını ifade etti.
GENÇAĞA KARAFAZLI
Saadet Partisi Rize İl başkanı Av. Muhammet Kaçar, 12 Eylül askeri Faşist darbesinin ülkenin geleceğini, gençlerin hayatını çaldığını belirterek “Allah Bu millete bir daha darbe yaşatmasın” dedi.
Saadet Partisi Rize İl başkanı Av. Muhammet Kaçar, 12 Eylül 1980 Askeri Faşist darbesinin yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, darbenin hukuksuzluk, vesayet ve insan hakları ihlali demek olduğunu ifade etti.
“Bu Faşist darbe, ülkemize on yıllarını kaybettirmiştir”
Muhammet Kaçar’ın yazılı açıklaması şöyle,”12 Eylül 1980, siyasi tarihimizin en kara günlerinden biri olarak milletimizin hafızasına kazınmıştır. Türkiye’yi ekonomik, siyasi, diplomatik ve hukuki olarak büyük bir yıkımın eşiğine getiren bu darbe, ülkemize on yıllarını kaybettirmiştir. 1980 darbesinde sözüm ona adaleti tesis için bir sağdan, bir soldan asılan gençlerin acısı yıllar boyunca milletimizin yüreğini dağlamıştır. Bizlere düşen Türkiye’de darbelere bir daha zemin oluşturmayacak bir hukuk düzenini hâkim kılmak, millet iradesini tam manası ile tesis etmektir. Ümit ediyorum ki ülkemizde, hiç kimse ve hiçbir kurum bir daha darbe yapmayı aklından bile geçirmesin. Bu düşüncelerle, Cenab-ı Allah’tan, bir daha bu millete 27 Mayıs’ları, 12 Mart’ları, 12 Eylül’leri, 28 Şubat’ları, 15 Temmuz’ları yaşatmamasını niyaz ediyorum.” dedi.
NE OLMUŞTU?
12 Eylül 1980 Askeri Darbe Davası ve Hakikat Hakkı Mücadelesi
12 Eylül 1980 tarihli askeri darbeyi gerçekleştiren generallerin yargılanması ile ilgili süreçleri en son Haziran 2020 tarihinde yazmış ve kamuoyu ile paylaşmıştık.
Darbe davasında, sağ kalan darbecilerin yaşamını yitirmesi nedeni ile düşme kararı verilmişti. Yargıtay, verilen bu kararı onayarak davayı bitirdi.
Peki hakikat mücadelesi biter mi? Elbette bitmez. Hakikat hakkı çerçevesinde davayı bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesine taşıdık. Şimdi oradan gelecek kararı beklemekteyiz.
12 Eylül davasında yaşananları bir kez daha hatırlatmanın cezasızlıkla mücadelede önemli olduğunu belirtmek isterim.
12 Eylül 1980 tarihinde, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları tarafından Türkiye tarihinin en kanlı askeri darbesi gerçekleştirilmiştir. İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı’nın 21 Eylül 1991’de Muğla’da bir panelde açıkladığı verilere göre 12 Eylül 1980 askeri darbesini gerçekleştiren ve kendilerine Milli Güvenlik Konseyi adını veren generallerin 12 Eylül 1980 ile 6 Aralık 1983 tarihleri arasında neden olduğu ihlaller şöyledir;
650 bin kişi gözaltına alındı ve 90 güne varan gözaltı sürelerinde ağır işkence gördü,
1 milyon 683 bin kişi, komünist, alevi, Kürt, dinci, şeriatçı denilerek fişlendi,
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi Sıkıyönetim Mahkemeleri’nde yargılandı,
7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi,
124 kişinin idam cezası Askeri Yargıtay tarafından onaylandı,
Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1 ASALA militanı),
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi,
500 kişi Türk Ceza Kanunu’nun 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı,
404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçlamalarından yargılandı,
388 bin kişiye pasaport verilmedi,
30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı,
525 kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldı,
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı,
30 bin kişi “mülteci” olarak yurtdışına gitti,
366 kişi “kuşkulu bir şekilde” öldü,
171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi,
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi,
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü,
14 kişi açlık grevinde öldü,
16 kişi “kaçarken” vuruldu,
95 kişi “çatışmada” öldü,
73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi,
43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi,
937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı,
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu,
Siyasi partiler ve sendikalar kapatıldı, çok sayıda siyasetçi gerekçesiz gözaltında tutuldu ve tutuklandı.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi,
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi,
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi,
31 gazeteci cezaevine girdi,
300 gazeteci saldırıya uğradı,
3 gazeteci silahla öldürüldü,
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı,
13 büyük gazete için 303 dava açıldı,
39 ton gazete ve dergi imha edildi,
Yüzbinlerce yayına el konuldu ve imha edildi. Sadece Bilim ve Sosyalizm yayınlarına ait 113.607 kitap yakıldı. Yayınevi sahipleri gözaltına alındı, tutuklandı, işkence gördü. İlhan Erdost işkence yapılarak öldürüldü.
Bu suçlardan önemli bir kısmı insanlığa karşı suçlar kategorisindedir.