MERSİN’in Tarsus İlçesi’nde üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın bindiği minibüs şöförü tarafından hunharca öldürülmesiyle ilgili Tarsus 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması başladı.
Tutuklu 3 zanlının hakim karşısına çıktığı duruşmada aileyi Özgecan’ın amcası Yaşasın Aslan temsil ederken, adliye bahçesi yüzlerce avukat ve bazı STK’ların temsilcileri ile doldu.
11 Şubat’ta ortadan kaybolduktan 2 gün sonra sid dere kenarında yakılmış cesedi bulunan Özgecan Aslan’ın katil zanlıları minibüs şoförü 26 yaşındaki Ahmet Suphi Altındöken, babası 50 yaşındaki Necmittin Altındöken ile arkadaşı 25 yaşındaki Fatih Gökçe sabaha karşı karanlıkta çok sıkı güvenlik önlemleri altında gizlice adliyeye getirildi.
1000 POLİS GÖREV YAPIYOR
Türkiye’de infial yaratan Özgecan cinayetiyle ilgili hukukçular ve sivil toplum örgütlerinin davayı yakından takip edeceklerini haftalar öncesinden açıklaması nedeniyle Tarsus’a Mersin’den takviye polis gönderildi. Yaklaşık 1000 polis, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Önlemler çerçevesinde polis, Tarsus Adliyesi’nin dışında iki ayrı arama noktası oluşturarak adliyeye gelenler üst aramasından sonra bahçeye alındı. Alınan tedbirler kapsamında adliye çevresinde ambulans, itfaiye ve TOMA’lar hazır bekletildi. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’nın aldığı kararla da adliyede Özgecan Aslan dışında başka hiçbir davanın duruşması yapılmadığı için başka kişiler de binaya giremedi.
ZANLILAR ADLİYEDE
Sanıkların duruşma günü mahkemeye getirilmeden bulundukları cezaevlerine yapılacak SEGBİS bağlantısı ile ifadelerinin alınması planlanan ancak avukatların itirazı üzerine duruşma salonunda hazır bulundurulan Ahmet Suphi Altındöken, Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe de tutuklu oldukları Adana, Gaziantep ve Osmaniye’deki cezaevlerinden adliyeye getirildi. Zanlıların güvenlik gerekçesiyle saat 05.00 sıralarında cezaevi ring araçlarıyla adliyeye getirildikleri belirtildi.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN GELDİLER
Davaya müdahil olmak için Mersin Barosu’na başvuran yüzlerce avukat ile davayı takip etmek isteyen sivil toplum örgütleri de duruşma öncesinden adliyeye geldi. Türkiye’nin hemen hemen her ilinden gelen avukat ve vatandaşlar adliye bahçesinde yoğunluk oluştururken, Büyükşehir ile Tarsus Belediyesi de bahçede stant kurup çay ve simit ikramında bulundu. Ayrıca, insanların sıcaktan etkilenmemesi için bahçenin bazı noktalarına büyük şemsiyeler yerleştirdi.
İNDİRİM UYGULANMASIN
Adliye bahçesinde toplanan çeşitli sivil toplum örgütlerinden yaklaşık 1000 kişi Özgecan Aslan’ın öldürülmesini protesto etti. Örgütlerin temsilcileri burada yaptıkları açıklamada Özgecan’ın katil zanlılarına iyi hal indirimi yapılmaması ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini belirtirken, kadın cinayetlerini kınadı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETTLERİ İSTENİYOR
Ahmet Suphi Altındöken’in ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe’nin ise ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandıkları davanın ilk duruşması Başkanlığını Ercan Kumhak’ın yaptığı, Nesibe Çınar ve Fatma Serpil Aydın’ın hakim üye olduğu Tarsus 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.20’de başladı.
ARALARINA ASKER OTURDU
Mahkeme salonunun yetersiz olması nedeniyle duruşma Tarsus Adliyesi’nin 6’ıncı katındaki konferans salonunda yapıldı. Duruşma, 2 kamera tarafından kaydedilirken, çok sayıda polis ve avukat 108 kişilik salonu hınca hınç doldurdu. 13 jandarma salona ilk olarak sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken’i getirdi. Ardından da Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe salona alındı. Daha sonra askerler sanıkların arasına oturdu.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, zanlılardan Suphi Altındöklen sabıkasının olmadığını ifade edeken, mahkemede çeşitli suçlardan sabıkası olduğu belirtildi. Ardından mahkeme tarafından daha önce hazırlanan olayın oluş şeklinin anlatıldığı bant kaydı dinletildi. Cumhuriyet Savcısı Erol Kaplan’ın mütalaasını okumasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI
Hiçbir avukatın savunmak istemediği ancak Mersin Barosu tarafından yasalar gereği Suphi Altındöken için atanan avukat Kamil Veliak, Necmittin Altındöken için atanan İbrahim Kaplan ile Fatih Gökçe için atanan avukat Nazmi Karataylı da duruşmada hazır bulundu.
İlk savunmayı Suphi Altındöken yaptı. Ağlayarak savunma yapan Altındöken, Özgecan’ı alışveriş merkezinin önünden aldığını daha sonra ileride başka yola saptığı sırada Özgecan’ın ‘Neden başka yola sapıyorsun?’ diyerek kendisine arkadan vurduğunu öne sürerek şunları söyledi:
“Minibüsü ıssız bir yere çektim. Arkaya geçip kendisine yumruk attım o da benim yüzümü tırmaladı. Daha sonra 12 yıllık arkadaşım Fatih Gökçe’yi arayarak ‘Başım belada’ dedim. Geldi, maktule bir baktı, sonra arkadaşı Osman’ı arayıp benzin istedi. Buluşmak üzere ayrıldık, ben eve gittim. Babamı aradım, benim eve geçtik, elimi yüzümü temizledim. Eşim yüzümü görünce ne olduğunu sordu ben de kavga ettiğimi söyledim.”
AĞLAMAYI GEÇELİM
Suphi Altındöken’in savunma yaparken sık sık ağlamasına tepki gösteren Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak, “Ağlamayı geçelim, devam edelim” dedi. Daha sonra Altındöken, savunmasına devam ederek şöyle konuştu:
ARKADAŞI FATİH’İ SUÇLADI
“İlk kez burada söylüyorum. Fatih arabadan inerken kemerini sıkıp fermuarını çekti. Fatih, ‘Öldürmemiz lazım’ dedi. Ben de bıçağı aldım boğazına sapladım. ‘Hadi gidiyoruz’ dedik, babam ‘Nereye?’ dedi. Fatih de ‘Pikniğe gidiyoruz mangal yakarız’ diye espri yaptı. Fatih soğukkanlıydı. O sırada Fatih yüzümün tırmalandığını görünce, ‘Oğlum sen kimliğini parmaklarına bırakmışsın, suç delili tırnakları. Ellerini keselim sen orada büyük delil bıraktın’ dedi. Bunun üzerine ellerini bilek hizasından bıçakla kestim. Ellerini alıp evin alt katındaki tuvaletin klozetine sakladım. Bana ‘Kız güzelmiş’ dedi, ‘Sen bir şey mi yaptın?’ dedim. ‘Sus sesini çıkarma yoksa seni ihbar ederim’ dedi. Daha sonra ayrı arabalarla yola çıktık. Fatih arayıp üniversitenin oraya çağırdı. Orada buluşup onun aracını takip ettim. Bir yerde durduk ve cesedi indirdim. Fatih bana ‘Benzini getir’ dedi, ben öyle bir niyetim olmadığı için benzin şişesini kasten düşürerek, ‘Yakmayalım’ dedim, o ısrar etti. Ertesi gün buluştuğumuzda Fatih, ‘Bak, dün otobüste kıza öyle yaklaştığımı söylersen çoluğunu çocuğunu kaçırırım’ dedi. Ben maktule cinsel saldırıda bulunmadım.”
KADEM’E TEPKİ
Duruşma devam ederken, adliye bahçesinde Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile diğer kadın dernekleri arasında tartışma çıktı. KADEM’in açıklama yapmak istemesine, diğer kadın dernek ve platform üyeleri karşı çıktı. Kadın cinayetlerinin sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu ve KADEM’in de AKP’ye yakın bir sivil toplum kuruluşu olduğunu öne süren kadınlar ile KADEM üyeleri arasında arbede yaşandı. Tarsus İlçe Emniyet Müdürü Salim Çakan, megafonla taraflara seslenerek sükunete davet ederken, tarafları araya giren çevik kuvvet polisi ayırdı.
Öte yandan MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, Tarsus Belediye Başkanı MHP’li Şevket Can ile Birleşik Kamu- İş Sendikası Hasan Kütük de adliye bahçesine gelerek yaptıkları açıklamada Özgecan’ın öldürülmesi kınadıklarını söylediler.
‘ÖNCE BOĞAZINI, SONRA ELLERİNİ KESTİM’
Duruşma devam ederken, avukatlardan Bülent Duman, içeride silahlı polislerin bulunmasının kanuna aykırı olduğunu belirtip bu konunun tutanağa geçirilmesini istedi. Ancak mahkeme başkanı salonda polis ve jandarmanın içeride güvenlik için silahla bulunabileceğini ve bunun da yasalarda mevcut olduğunu belirtip Duman’ın istemini reddetti.
Daha sonra Suphi Altındöken’in savcılıktaki ifadesi banttan okundu. Ardından savunmasına devam eden Altındöken, yine arkadaşı Fatih Gökçe’yi suçlayarak, “Fatih’in yönlendirmesiyle önce boğazını kestim, ardından da bileklerini kestim” dedi.
Sanığın, savunmasında Özgecan’ın kendisine Mersin’e götürmesi için 100 lira teklif ettiğini söylemesi üzerine Savcı Erol Kaplan, ‘İnip taksiye de binebilirdi. Neden 100 lira vermeyi önerdi?’ diye sordu. Sanık Altındöken, “Bilmiyorum. Ters yöne saptığımda önce tepki vermedi. Bayağı gidince tepki verdi” diye konuştu.
ÖZGECAN BİBER GAZI SIKMIŞ
Bacaklarında izler olduğunu ve bunun nedeninin sorulması üzerine Suphi Altındöken, izlerin Özgecan’ın kendisini tekmelemesinden kaynaklandığını söyledi. Bu sırada üye hakimlerden Nesibe Çınar, Özgecan’ın yüzüne biber gazı sıkıp sıkmadığını sordu. ‘Biber gazını sıktı ama isabet etmedi’ diyen Suphi Altındöken daha sonra mahkeme başkanı Ercan Kumhak’a dönüp “İyi dinleyin” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Kumhak, Altındöken’i saygılı olması için uyararak, bir hakimle bu şekilde konuşamayacağını söyledi.
“TECAVÜZ VE ÖLDÜRME NİYETİM YOKTU”
İfadesine eklemeler de yapan sanık Suphi Altındöken, Özgecan’ın kendisine mahkemede söyleyemediği sözler söylediğini öne sürdü. Hakimlerin ve avukatların bu sözleri açıklamasını istemesi üzerine Altındöken, “Bana şerefsiz ve köpek diye hakaret etti” dedi. Bu sözler, salonda uğultulara neden olurken, sanık Altındöken, “Benim kesinlikle tecavüz etme ve öldürme niyetim yoktu. Fatih’e ‘Hastaneye götürelim’ dedim” diye savunmasına devam etti.
BUNLARI YAPIP NASIL AĞLIYORSUN?
Müdahil avukatlardan biri Suphi Altındöken’e, “Fatih’in fermuarını çekip kemerini düzeltmesi ne anlama geliyor?’ diye sordu. Altındöken, bu soruya, “Cinsel bir şey yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama yeltendiğini biliyorum. Kendisine de sordum yapmadığını söyledi” diye yanıt verdi.
Daha sonra bir kadın avukat, “Senin çoluk çocuğun var mı? Boğazını kesip ellerini keserken neler hissettin? Bunları yapıp şimdi nasıl ağlıyorsun?” diye sorması üzerine ise Altındöken, “Allah kimseye o anı yaşatmasın. Panik halindeydim, ne yaptığımı bilmiyordum. Ben de çoluk çocuk sahibiyim” dedi.
Mahkeme heyeti daha sonra, duruşmaya 1.5 saat ara verirken, güvenlik güçlerine de bu sürede sanıkların ayrı yerlerde tutulması talimatını verdi.
FATİH GÖKÇE’NİN AVUKATINA TEPKİ
Sanıklardan Fatih Gökçe’nin avukatı Nazmi Karataylı’nın baro tarafından atanmayıp Gökçe’nin savunmasını kendi isteğiyle üstlendiği, Suphi Altındöken ile babası Necmittin’in avukatlarının ise Mersin Barosu tarafından yasa gereği atandığı belirlendi.
Duruşmaya ara verilmesi üzerine Tarsus Adliyesi’nin kafeteryasının balkonunda bahçedekileri izleyen sanık avukatı Nazmi Karataylı’yı gören Pir Sultan Abdal Derneği Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe, “Nazmi, defol oradan. Sabahtan beri oradan millete bakarak herkesi tahrik ediyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Bu tepki üzerine Mersin Barosu Tarsus Temsilcisi avukat Duran Çalışır, Nazmi Karataylı’yı kolundan çekerek içeri aldı.
Bu gelişmenin ardından adliyeden çıkıp bahçeye inen Mersin Baro Başkanı Alpay Antmen ise, Erçe ve beraberindekilere açıklama yaparak, “Her suçlunun savunma hakkı vardır. İllaki bir avukat onu savunacak. O yüzden tepkinizi avukatlara değil katil zanlılarına göstermenizi rica ediyoruz. Lütfen sakin olun” diye konuştu.
‘OLAYI, SOĞUKKANLILIKLA ANLATTI’
Alpay Antmen, daha sonra gazetecilere duruşmayı değerlendirdi. Antmen, şunları söyledi:
“Yaklaşık 700 civarında avukat Mersin Barosu’nun listesinde yetki belgesi için başvurdular. Bugün de salonda en az 150 avukat ayakta ve oturarak davayı takip ediyorlar. İlk anda kimlik tespitlerinden sonra sanık Suphi’nin sorgusu ve savunmaları yapıldı. Suphi olayı soğukkanlılıkla anlattı. Ağladı ama bunu biraz da iyi niyet indirimi için düşündüğü, kendince bir yol ve yöntem. Ama savunmalardaki verdiği detaylar bunun pek de işe yaramayacağını gösteriyor.”
İleri aşamada dava ile ilgili önemli detayların ortaya çıkacağını kaydeden Antmen, “Sanık Fatih Gökçe’nin savunması alınırken daha da açıklığa kavuşacak her şey. Sanık Suphi Altındöken, Fatih’in kendisini suça yoğunluklu olarak azmettirdiğini, hatta belki de bir cinsel saldırıda bulunmuş olabileceğini ya da buna yeltendiğini söyleyecek ifadelerde de bulundu. Yani dava daha önemli bir boyut kazanacak” diye konuştu.
ATICI, DURUŞMADAN FOTOĞRAF PAYLAŞTI
Duruşmayı takip edenler arasında CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da yer aldı. Duruşma süresince attığı tweetler ile salondaki gelişmeleri paylaştı. Atıcı, “Özgecan’ın katili şimdi de Özgecan’ı nasıl yaktığını anlatıyor. Kanımız dondu” tweeti ile de Suphi Altındöken’in askerler arasında ifade verirken çektiği bir fotoğrafı paylaştı.
TWİTTER’DA İKİNCİ SIRADA
Özgecan Aslan’ın Tarsus 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın görülmeye başlamasının ardından Twitter kullanıcıları #ÖzgecanAslan hashtagı ile tweet atmaya başladı. Saat 14.00 itibariyle Twitter’den 22 bin 458 kullanıcı #ÖzgecanAslan hashtagı ile 37 bin 110 tweet attı. Bu rakam, gün içinde dünyada en çok tweet atılan 2’inci, Türkiye’de ise birinci konu oldu.
POLİS, ETTEN DUVAR ÖRDÜ
Öte yandan adliye bahçesinde KADEM ile diğer sivil toplum örgütlerinin birbirlerine laf atması devam ediyor. Zaman zaman da tartışmaların yaşanması üzerine polis, KADEM ile diğer sivil toplum örgütleri arasında polis etten duvar oluşturuldu.
BABA DA AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI
Verilen aranın ardından sanıklardan tutuklu şoförün arkadaşı Fatih Gökçe’nin savunması alınmak istendi ancak Gökçe, heyecanlı olduğunu belirtip daha sonra savunma yapmak istediğini söyledi. Bunu kabul eden mahkeme heyeti, baba Necmittin Altındöken’in savunmasını almaya başladı. Altındöken de oğlu gibi ağlayarak savunma yaptı.
Olayla ilgili uzaktan yakından ilgisi olmadığını savunan Necmittin Altındöken, olay gününü şöyle anlattı:
“Akşam saat 20.00’de eve geldim. Hiç dışarı çıkmam dizilerimi izlerim. O gün de Poyraz Karayel dizisini izliyordum. Kendime çay yaptım. O sırada oğlum aradı ‘Baba neredesin?’ dedi, ‘Evdeyim’ deyince ‘Tamam’ deyip kapattı. 10-15 dakika sonra tekrar aradı, soluk soluğaydı, dışarı çıkmamı istedi. Yanına gittiğimde Fatih’i beklediğini söyledi. 19 yıl kuyumculuk yaptım, iflas ettim. Ben arabaya bindiğimde içeri karanlıktı. Fatih önden arabayla gidiyordu, biz arkadan takip ediyorduk. Karanlıktı kan görmedim. Böyle bir olayın olduğunu bir gün sonra öğrendim. Olayı öğrendikten sonra oğluma ‘Suphi beni yaktınız’ dedim, o da ‘Sana bir şey olmaz’ dedi. Jandarmada önüme bir sürü kağıt koydular, ‘İmzala, bir şey olmaz’ dediler. Hem karakolda dayak yedim, hem götürüldüğüm devlet hastanesinde doktor beni dövdü.”
BENİM DE KIZIM VAR
Ağlayarak savunmasını yapan Necmittin Altındöken, mahkeme başkanı ‘Neden bu işe engel olmadın, istesen önleyebilirdin?’ diye sorması üzerine, “Benim de bir kızım var. Ben kıyar mıyım?” dedi. Cumhuriyet Savcısının ‘O kadar gezdin nasıl haberin olmadı?’ sorusuna ise Necmittin Altındöken, “Benim bu olaydan hakikaten haberim yok. Suphi bir anda yıldırım gibi çarpar. Beyin ameliyatı olmuştu, çok sinirlendiğinde yanına yaklaşmayın diye doktorlar uyarmıştı. Kına gecesi bile beni bıçakladı” diye konuştu.
FATİH, BABA-OĞULU SUÇLADI
Sanıklardan Fatih Gökçe tekrar ifade vermeye başladığında, olay günü Suphi Altındöken’in kendisini arayarak ‘Ölüm kalım meselesi, 5 TL’lik benzin al gel’ dediğini, daha sonra arkadaşı Osman ile birlikte Suphi’nin yanına gittiğini belirterek şunları söyledi:
“Eli yüzü kanlar içindeydi. Ne olduğunu sorduğumda ‘Arkada biri var, beni soymaya çalıştı, kavga ettik arkada yatıyor’ dedi. Daha sonra da evin oraya geldik. Yarım saat sonra babası eve çağırdı. Ben de eve gittim. Ben bir şey olduğunu hissetmiştim ve bu olaydan sıyrılmak istiyordum. Babasına ‘Teslim olalım, hastaneye götürelim’ dedim. Babasına ‘Sen büyüksün bu işi hallet’ dedim. Babası da ‘Suphi kabul etmez’ dedi.”
Suphi ve babası Necmittin Altındöken’i suçlayan Fatih Gökçe, “Suphi ile babasının suçlamasını kabul etmiyorum, benim verdiğim ifade doğrudur. ‘İşini bitir ortadan kaldıralım’ demedim. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
NEDEN GENİTAL BÖLGESİNİ YAKTINIZ?
Bu savunmanın ardından ailenin avukatlarından Hüseyin Küçük, ‘Neden arkaya geçtin?’ diye sorduğu Suphi Altındöken’in, “Arkaya geçtim ama bir şey yapmadım” demesi üzerine bu defa Küçük, bacaklarında izlerin göründüğü fotoğrafı göstererek ‘Bacaklarında sıyrıklar var. Bunu nasıl açıklıyorsun’ dedi. Suphi ise ‘Bacaklarımı tırmaladı’ derken, o sırada pantolonunun da üzerinde olduğunu söyledi.
Diğer avukat Sabahat Genç ise, Fatih Gökçe’ye, baba ile oğlunun kendisi için hem tecavüz edip hem de cesedi yaktığını söylediğini hatırlatarak, “Neden tecavüz ettiğini söylemiyorsun?” diye sordu. Gökçe, “Ben yapmadım, tecavüz etmedim” dedi. Genç, daha sonra Özgecan’ın yanmış cesedinin fotoğrafını sanıklara göstererek, şu soruyu sordu:
“Bir insanın tanınmaması için önce yüzünü yakarlar ama siz bu fotoğrafta da görüldüğü gibi bacaklarını ve genital bölgesini yakmışsınız. Neden yüzünü yakmadınız, aşağıdan başladınız?”
Suphi Altındöken, bu soru üzerine, “Ben yakmadım, ben sadece bıçakladım. Evin önünde de Fatih’in cinsel saldırıda bulunup bulunmadığını bilmiyorum ancak ben pantolonunu düzeltip fermuarını çekerken gördüm” diye konuştu.
Duruşmada daha sonra tanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi.
VERECEĞİNİZ KARAR, DÜNAYAYA ÖRNEK OLSUN
Duruşmada Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan da davaya müdahil olmak istediğini belirterek şunları söyledi:
“122 gündür cehennem hayatı yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar. Biz ateşin içindeyiz. Özgecan, aile ve kendi adıma öyle bir karar istiyorum ki dünyaya ve ülkemize örnek olsun. Çocuklarımızın başına gelme ihtimali bertaraf olsun. Canilerin ruhundaki sapıklıklar ortaya çıkmasın. Bu değerli millet için istiyorum ki herkes mutlu yaşasın. Çok tecrübeli, pişkin, profesyonel anlatıyorlar ki. Bunların başka faili meçhulleri vardır. Araştırılsın. Tarsus bölgesindeki faili meçhullerin bunlardan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu canilerin safsatalarına inanmadan en ağır cezayı vermenizi istiyorum.”
ŞOFÖRÜN EŞİ: ELLERİ KANLIYDI
Duruşma salonuna SEGBİS ile bağlanarak ifade veren sanık Suphi’nin eşi Neslihan Altındöken ise eşinin olay günü eve geldiğinde elinin kanlı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Elindeki kan ve yüzündeki tırnak izlerini sorunca ‘Kavga ettim’ dedi. Siyah pantolon kazağını çıkarıp yıkamamı istedi ama kan var mıydı bilmiyorum. Hiç aklımın ucuna dahi gelmedi böyle bir şey olduğunu. Zaten kavgacı biriydi, şüphelenmedim.”
BENZİNİ GÖTÜREN OSMAN TAŞ: BİLSEYDİM İHBAR EDERDİM
Duruşmada olay günü Fatih Gökçe’ye 5 TL’lik benzini götüren Osman Taş da tanık olarak ifade verdi. İfadesinde, olay günü Fatih ile birlikte alkol aldıklarını, daha sonra Fatih’in yanından ayrıldığını bir süre sonra da kendisini arayıp benzin istemesi üzerine götürüp geri döndüğünü belirterek, “Olayı sonradan öğrendim ve duyunca da çok üzüldüm” dedi.
Mahkeme başkanının ‘Benzini nerede kullanacağından şüphelenmedin mi?’ sorması üzerine ise Taş, “Daha öncede yolda kalan arkadaşlarıma götürüyordum. O nedenle hiç sormadım. Ben böyle bir olayın için de olacaklarını bilsem kardeşim de olsa ihbar ederdim” diye cevap verdi.
AVUKAT CEBE: FATİH’İN CİNSEL SALDIRI OLAYI NETLEŞMİŞTİR
Sanık ve tanıkların ifadelerinin alınmasının ardından Necmittin Altındöken’in Mersin Barosu tarafından atanan avukatı İbrahim Kaplan, müvekkilinin hasta olduğunu, suça iştirak etmediğini, Özgecan Aslan’ın öldürülmesi sırasında evinde olduğunu belirtip tahliyesini istedi.
Avukat Sabahat Gençtarih Cebe ise, olayda Gökçe’nin tecavüzünün de söz konusu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Dosyada elleri kesin diyen Fatih. Çünkü bunu neden söylüyor, delilleri en korkunç yöntemle ortadan kaldırılmasını istiyor. Çünkü o tırnaklarda, o ellerde onun yaptığı cinsel saldırının izleri var. Fatih’in de tecavüzü söz konusu. Çünkü, Özgecan’ın bluz ve kazağı çıkartılmış, başka yerlerde bulunmuştu. Fatih’in cinsel saldırı olayı artık netleşmiştir. Bu yönden ek iddianame hazırlanması gerekir. Suphi şimdi vicdanını rahatlamak derdindedir. Verdiği ifadede en yakın arkadaşı Fatih’in cinsel saldırıda bulunduğunu itiraf etmiştir.”
İddia makamı ise, sanık Fatih Gökçe’nin cinsel saldırı suçunun açık olduğunu, avukatların ek iddianame yönündeki taleplerinin kabul edilerek Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu için duruşma zaptının gönderilmesini talep etti.
FATİH İÇİN TECAVÜZDEN EK İDDİANAME HAZIRLANACAK
Duruşma sonunda mahkeme başkanı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Özgecan’ın annesi Songül, babası Mehmet, ablası Beste ile kardeşi Barış Ali’nin duruşmaya katılma yönündeki taleplerinin kabulüne, Fatih Gökçe’nin cinsel saldırı suçuyla ilgili ek iddianame yönündeki talebin kabulüne, ileriki duruşmalarda sanıkların mahkemeye getirilemeyerek ifadelerinin tutuklu kaldıkları cezaevlerinden SEGBİS yöntemiyle alınmasına karar verip davayı 9 Eylül’e erteledi.
DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMALAR
Mersin’in Tarsus İlçesi Adliyesi’nde görülen Özgecan Aslan duruşmasının ardından açıklama yapan Aslan ailesinin avukatı Sevim Küçük, duruşmada önemli bir gelişme sağlandığını belirtti. İddianamede, hakkında cinsel saldırı ile ilgili sevk maddesi bulunmayan Fatih Gökçe hakkında ek iddianame hazırlanmak üzere duruşma tutanağının savcılığa gönderilmesine karar verildiğini aktaran Küçük, “Ayrıca Suphi Altındöken’in de ek savunması alınacak. Kağıt üzerinde her ne kadar Özgecan davası görülse de, Özgecanlar davası olarak nitelendiriyoruz. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalan kadınların yaşam haklarını savunmak için ve şiddeti uygulayan erkeklerin hak ettikleri adil cezalar ile karşı karşıya kalmaları açısından önemli. Ana mücadelemiz bu. Bu konuda mahkemelerce verilen az cezalar, ceza verilmemezlik ya da çok basit, hukuken kabul edemeyeceğimiz sebeplerle indirim maddelerinin uygulanması, kamu vicdanını yok etmiştir” dedi.
ÖRNEK BİR DAVA OLMASINI İSTİYORUZ
Davada, kadın cinayetlerine verilen cezalar anlamında çok farklı karar alınmasını beklediklerini kaydeden Küçük, Necmettin Altındöken hakkında tahliye talebinde bulunduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Bütün mücadelemiz bu. Örnek bir dava olmasını istiyoruz. Henüz esasa ilişkin iddialarımızı ileri sürmedik. İkinci duruşmada ileri sürülecek. Duruşmamız 9 Eylül’e ertelendi. Bütün baro ve kurumların müdahale talepleri reddedildi. Mahkemenin bu kararı bizi üzmüştür ve ayrı bir infial söz konusudur. Bu davada, kamuya mal olmuş davada tam tersi bir karar çıkmasını bekliyorduk. Avukat arkadaş, dava ile ilgili bir karşılaştırma yaptı ne yazık ki. Garipoğlu davasında da babanın konumunu öne sürerek orada da babanın serbest bırakılmış olduğunu, kendilerince her hangi birilerinin olmaması dolayısı ile davayı da örnek göstererek baba hakkında tahliye talebinde bulundu ve reddedildi. Talep etmek bile abesle iştigal.”
ADİL BİR YARGILAMA OLDU
Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan ise, adil bir yargılanma olduğunu belirterek, “Karşı tarafın avukatları babayı sütten çıkmış gibi göstermeye çalıştılar. Neredeyse bir suçu yokmuş, masum gibi göstermeye çalıştılar. İnanıyorum ki, mahkeme buna inanmayacaktır. Avukatlarımız çok iyi temsil ettiler. Ek iddianamenin gündeme gelmesi tabii ki delilleri daha çok güçlendirdi, lehimize bir durum oldu” diye konuştu.
19:25 Özgecan Aslan Davası 9 Eylül’e ertelendi
19.00 Mahkemede ara karar açıklandı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müdahillik talebi kabul edildi, kadın örgütlerinin talebi ise reddedildi. Açık duruşmaya devam edilmesine karar verildi.
18.22 Avukatı Necmettin Altındöken’in tahliyesini istedi. Ayrıca avukat skandal sözlere imza atarak “Maktule ehlibeyt şehidi olmuştur” dedi.
18.14 Tanık ifadeleri bitti, adli tıp raporunun okunması geçildi. Savcı baro ve derneklerin müdahillik taleplerinin reddini istedi.
17.48 ‘Soğukkanlılıkla anlattılar’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, sanıklarının savunmalarını soğukkanlılıkla yaptığını ve bu durumun salondaki birçok kişinin tepkisini çektiğini belirterek, ”Çok soğukkanlı ve hiçbir mahcubiyet ibaresi olmadan, yüzsüzce savundular kendilerini. Ağır insanlık suçları işledikleri halde yüzsüzce ve büyük bir sakinlikle suçlarını anlattılar. Özgecan’ı nasıl öldürdüklerini, hiçbir pişmanlık hissiyatını barındırmadan anlattılar. O kadar soğukkanlı anlattılarki; birçok kişi ‘Acaba başka cinayet işlediler mi?’ sorusunu sordu. Özgecan’ın amcası Yaşasın Aslan da bu duruma ilişkin, ‘Bu durum araştırılmalı. Bu kadar soğukkanlı anlatmalarının bir sebebi olmalı. Bunların faili meçhullerde de parmağı olabilir’ dedi” diye konuştu.
‘İyi hal pişkinliği’
Sanıkların zaman zaman ağladıklarını ve mağdur olduklarını iddia ederek savunma yaptıklarını belirten Kav, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Kadın katillerine ‘iyi hal’ ve ‘tahrik’ indirimleri uygulanmaya devam ettiği sürece, bu tarz suç işleyenler bu pişkinlikle, bundan faydalanmaya çalışacaktır. Bu davalardaki indirimlerin kaldırılması yönündeki talebimizin ne kadar haklı olduğu, bir kez daha ortaya çıktı. ‘Pişkin davranıyorlar’ diyoruz ama; bunları onların son pişkinlikleri olacak. Bizler buradan ağır ceza kararını çıkartacağız. Bizler öldürülen bütün kadınları Özgecan kadar masum olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle buradan çıkacak kararın, tüm kadın cinayetleri davalarında uygulanmak üzere bir emsal karar ve ardından cezada değişikliğe yansımasını istiyoruz.”
16.02 Neslihan Altındöken: “Anlık cinnetlerinden hep korkmuşumdur. Altı yıl boyunca beni sürekli darp etti.”
16.53 Tanık Neslihan Altındöken ifade veriyor: “O günden bir hafta önce de eve elleri kan içinde gelmişti.”@CHDistanbul
16.40 SEGBİS sistemindeki arıza nedeniyle diğer tanık Osman Taş’ın ifadesi alınmaya başlandı.
16.25 Suphi Altındöken’in eşi Neslihan Altındöken dinleniyor. @efkanbolac
15.58 Neslihan Altındöken’in (katilin eşi) görüntülü ifadesi öncesinde 15 dakika ara.
15.56 Özgecan’ın amcası “bu kişiler son derece pişkin son derece profesyonelce olayı anlatıyorlar. Mahkemenizden örnek bir karar bekliyoruz.”@CHDistanbul
15.33 Sanık Suphi Altındöken, tecavüz etmediğine dair yeminler etmeye başladı. @CHDistanbul
15.32 Suphi Altındöken, Özgecan yakılırken üstünde kıyafetlerinin olduğunu söylüyor. Ancak Özgecan’ın hemen yanında yanmamış halde kazak bulundu. @CHDistanbul
15.18 ÇHD’den Av. Sebahat Gençtarih Fatih Gökçe’ye soruyor: “Suphi mi tecavüz etti?” Fatih Gökçe” Öyledir herhalde.” Gençtarih: “Kişinin kim olduğu belli. Olmasın istiyorsanız niye yüzünü değil de genital bölgeyi ve gövdeyi yaktın?’ @CHDistanbul
15.17 Avukat, Özgecan Aslan’ın yakılmış bedenin fotoğrafını gösterdi.@burcuas
15.00 Avukatlar Sanık Suphi Altındöken’e sordu: “Bacağında üç adet tırmalama izi var. Pantolonun üstündeyse bu yaralama nasıl oldu?” @CHDistanbul
14.55 Sanık Suphi Altındöken, “Özgecan’ın tırnak izleri hala alnımda duruyor” dedi. @efkanbolac
14.52 Duruşmada çapraz sorguya geçildi.
14.49 Sanık Fatih Gökçe eski ifadelerini doğruluyor. Hakim: Tüm bunları gördün, neden müdahale etmedin? Sanık Fatih: Ortalık göl gibiydi, Suphi’nin üzeri kasap gibiydi. Hakim diğer sanıkların ifadelerinden bu sanıkla ilgili parçalar okuyor, sanık kabul etmiyor.@ApoUyan
14.31 Sanık Fatih Gökçe’nin eski ifadeleri okunuyor.
14.28 Sanık Fatih Gökçe ifade verirken Suphi Altındöken’in sürekli gülmesi üzerine Mahkeme Başkanı “Bir rahatsızlığın mı var? Niye gülüyorsun sürekli?” dedi. @CHDistanbul
14.20 Sanık Fatih Gökçe, Suphi altındöken tarafından tehdit edildiğini söylüyor: Suphi’nin evinin oraya gittik, benden bıçak istedi, yok dedim. Beni tehdit etti, akıllı ol dedi. Ben kaçmaya çalıştım, eve kaçtım, arkamdan geldi, bu psikopattır, korktum. Babasına “Suphi polise gitsin, hepimiz yanarız” dedim. Suphi cesedi parçalamak istedi, babası “Kokar, kilime sarıp dereye atalım” dedi. Suphi babasından bıçak aldı, araca bindi, 2-3 dakka kaldı, indi, maktülün kesik ellerini gördüm elinde, bana 40 tl verip benzin al dedi. Sonra ben önden onlar arkadan gittik, benzincide durup benzin aldım, yakılacağını bilmiyordum, ıssız bi yere gittik, ben arabama LPG almak için benzinciye girdim, çıktığımda onlar işlerini bitirmiş dönüyorlardı.”@ApoUyan
14.17 Sanık Fatih Gökçe olay gününü anlatıyor: Arkadaşlarımla oturuyordum, Suphi aradı, başım belada, 5 tl’lik benzin al gel dedi. Önce Tarsus’ta değilim dedim, hep pis işlerine arar. Kapatırken arkadaşlarımın sesini duyunca tekrar aradı, ölüm kalım meselesi dedi. Bende araba yok dedim. Israr etti, arkadaşım Osman’dan rica ettim, beni Suphi’nin yanına bıraktı. Bir baktım yüzü gözü kan içindeydi. Ben sorunca, yolcular beni soymaya kalktı kavga ettik dedi bana. Ben direksiyona geçtim, o kızın yanına geçti, buz gibi olmuş dedi. Ben maktülü görmedim o ana kadar, Suphi maktülü inceledi, ellerine baktı. Ellerini kesti.” @ApoUyan
14.15 Sanık Fatih Gökçe’nin ifadesine geçildi. Gökçe her şeyi Suphi’nin üstüne atıyor. @CHDistanbul
14.05 Hakim sanık Necmettin Altındöken’e niye engel olmadın diye sorunca: “Haberim yoktu, benim de kızım var, ben hiç kıyar mıyım?” @ApoUyan
13.54 Sanık Necmettin Altındöken’in eski ifadeleri okunuyor.
13.50 Sanık Necmettin Altındöken ısrarcı: Ben ne oldugunu ertesi gün öğrendim. Nezarette günde iki öğün kahvaltı ettim. Hakim: Ya ne alakası var ya, ne alakası var. @ApoUyan
13.48 Efkan Bolaç: Katilin babası Necmettin Altındöken benim olayla alakam yok ben Hiper tansiyon hastasıyım böbreklerim rahatsız, cinayete karışmadım dedi…
13.44 Suphi Altındöken’in babası Necmettin Altındöken,”benim bu olayla uzaktan yakından hiç bir alakam yok” dedi. Altındöken ifadesi sırasında asgari maaş alan bir işçi olduğunu dile getirince hâkim tepki gösterdi: “alakasız şeyler konuşuyorsun, bu anlattıklarının iddianameyle davayla hiç ilgisi yok.” @CHDistanbul @ApoUyan
13.39 Sanık Necmettin Altındöken ağlamaya başladı.@CHDistanbul
13.34 Sanık Fatih Gökçe, “çok heyecanlandım tansiyonum da var sonra konuşsam olur mu?” dedi. Bunun üzerine diğer sanık Necmettin Altındöken’in ifadesine geçildi.@CHDistanbul
13.34 Sanık Fatih Gökçe’nin savunmasına geçildi.
13.33 Duruşma aranın ardından yeniden başladı.
12.15 Adliye önünde toplanan kadın örgütleri AKP’nin kadın derneği KADEM’i protesto ediyor: “KADEM sussun kadınlar konuşsun” sloganları atılıyor. @burcuas
12.05 Duruşmayı takip eden avukat Efkan Bolaç: Sanık Altındöken babasını da koruma amaçlı bir takım şeyler söyledi. İyi hal indirimi olmadan cezalandırılmalarını talep ediyoruz.
12.00 Davaya 13.30’a kadar ara verildi.
11.58 Sanık Altondöken, Bir müşteki vekilinin “Özgecan’ı öldürürken bu göz yaşlarını nereye sakladın” diye sorması üzerine “Allah kimseye bunu yaşatmasın” dedi. @ApoUyan
11.50 Sanık Altındöken: “Özgecan bana şerefsiz diye hakaret etti, köpek gibi şeyler dedi.” Salondan ” demişse az bile demiş” ve “doğru demiş” tepkileri yükseliyor. @CHDistanbul @burcuas
11.46 Sanık Altındöken’in “alnım açık” demesi üzerine salondan yoğun tepki.@ApoUyan
11.31 Sanık Altındöken eski ifadesinde yakmaya giderken benzin şişesini “panikten düşürdüm” demiş, bugün “yakmak istemiyordum, kasten düşürdüm” dedi. @ApoUyan
11.23 Altındöken eski ifadeleri okunmaya devam ediliyor. İkinci ifadede artık delil ve bulgular da yavaştan ortaya çıktığından her şeyi anlattığı anlaşılıyor. @ApoUyan
11.13 Aranın ardından duruşma yeniden başladı.
10.56 Mahkemede sistemde yaşanan bir arıza sonucu duruşmaya ara verildi.
10.45 Suphi Altındöken’in eski ifadeleri okunmasına geçildi.
10.43 Katil Altındöken’in ağlama numaralarına Mahkeme Başkanı tepki göstererek “şu ağlamaları geçelim” dedi. @CHDistanbul
10.40 Katil Altındöken: Ertesi gün buluştuğumuzda Fatih elini omzuma koydu, “bak, dün otobüste kıza öyle yaklaştıgımı söylersen çolugunu çocugunu kaçırırım” dedi.@ApoUyan
10.31 Altındöken: “Buluştuk, ben onun aracını takip ettim, bi sürü köyden geçtik, bi yerde durduk, cesedi indirdim, bana benzini getir dedi, benim öyle bir niyetim olmadıgı için benzin şişesini kasten düşürdüm, yakmayalım dedim, o ısrar etti.”@ApoUyan
10.29 Altındöken “Fatih bana yüzümü maktülün curmalayıp cırmalamadıgını sordu, evet deyince “kimliğini bırakmışsın sen, elini kes” dedi, kestim ellerini. Önce çuvala koyup gömecektik, sonra Fatih babamdan mazot istedi. Bıçakları temizledi. Bana “kız güzelmiş” dedi, sen bi şey mi yaptın dedim. Sus sesini çıkarma yoksa seni ihbar ederim dedi. Ayrı arabalarla yola çıktık, geminin orda onu bekledim, Fatih aradı üniversitenin oraya çağırdı.” @ApoUyan
10.26 Katil Altındöken: “bana biber gazı falan sıkmadı. İddianamede yazanlar hatalı.”@CHDistanbul
10.25 Gazeteci Burcu Karakaş: “Ağlıyor Suphi Altındöken, ağlıyor şerefsiz.”
10.24 Katil Altındöken: “Ben bıçağı aldım, boğazına sapladım (sustu, ağlıyor). Hadi gidiyoryz dedik, babam nereye dedi, fatih pikniğe gidiyoruz mangal yakarız diye espri yaptı. Ben paniktim, Fatih soğukkanlıydı.” @ApoUyan
10.22 Altındöken: Fatih [Gökçe] arabadan fermuarını düzelterek iniyordu. İlk ifademde bunları söyleyemedim. Şimdi herkes duysun. Ben hastaneye götürelim dedim. Fatih öldürmemiz lazım dedi.”@CHDistanbul
10.20 Katil Altındöken: “Ben zaten sinirli biriyim. Bunu tüm kooperatif bilir. Yumruk attım, tekmeledim. @CHDistanbul
10.18 Gazeteci Burcu Karakaş: Suphi Altındöken’in verdiği savunmaya göre Özgecan Aslan suçlu çünkü kendisine saldırmış, o da sinirlenmiş. Zaten sinirli biriymiş
10.12 Suphi Altındöken’in skandal savunması sürüyor: ‘Kapıyı açmak için arkaya geçtim’@burcuas
10.10 Suphi Altındöken: ‘Başıma vurdu, doktor raporlarından görülmüştür’ @burcuas
10.06 Sanık Ahmet Suphi Altındöken sözlerine “fotograf çekilmesi serbest mi onu öğrenmek istiyorum, diye başladı” @ApoUyan
10.05 İddianame okundu, sanık Suphi Altındöken’in savunmasına geçildi @efkanbolac
9.54 Duruşmayı izleyen gazeteci Burcu Karakaş şu bilgiyi paylaştı: Mahkeme başkanı erkek, üye hakimler kadın @burcuas
9.40 İddianamenin okunmasına başlandı
9.25 650 avukat müdahil vekili olarak kaydedildi. @efkanbolac
9.20 Sanık Suphi Altındöken salona getirildi
İDDİANAMEDEKİ DETAYLAR
Korkunç cinayetle ilgili iddianamede yer alan bir bölümü, ailenin avukatları şöyle açıklamıştı:
“Şüpheli Suphi cinsel saldırı eylemine direnen Özgecan Aslan’ı darp edip, bayılttıktan sonra vakit kaybetmeksizin diğer şüpheliler Necmittin ve Fatih’i araması, şüphelilerin de bu aramaya olumlu cevap verip yanına gitmeleri, Özgecan’ı öldürülüp ortadan kaldırılmasına ilişkin planı birlikte gerçekleştirdikleri, evin önünde arabanın içerisinde henüz ölmemiş olan Özgecan’ın A.Suphi tarafından vahşice öldürülmesine karşı koyacak bir davranışta bulunmadıkları gibi, aksine şüpheli A.Suphi’nin suç işleme kararını güçlendirici söz ve davranışlarda bulundukları, Özgecan’ ı öldürüldüğü aracın başında ve yanında gözcü olarak beklemeleri, yine Özgecan’ın öldürülmesinden sonra yakılarak ortadan kaldırılması ile diğer suç delillerinin ortadan kaldırılması sürecinde suçun işlenmesini kendi aralarında yaptıkları iş bölümüne göre katkı sağlayarak şüphelinin eylemlerinin birbirilerini tamamlayıcı nitelikte olduğu, şüphelilerin öldürme eylemine ilişkin icrai davranışlarının başlaması sonucun meydana gelmesi ve suç delillerinin yok edilmesine ilişkin tüm aşamalarda tüm şüpheliler birlikte hareket ederek, fiil üzerinde ortak hakimiyet kurdukları tüm şüphelilerin irade birliği içerisinde ve yapılan iş bölümü çerçevesindeki eylemlerinin suça yardım düzeyini aştığı ve tüm şüphelilerin öldürme eyleminden müşterek fail olarak sorumlu tutulması gerektiği dosyada toplanan tüm deliller değerlendirildiğinden anlaşılmış olması gerekçeleriyle şüpheliler hakkında kamu davası açılması talep olunmuştur