Devrimci öğretmen Metin Lokumcu’nun polis müdahalesi sonrasında hayatını kaybetmesine ilişkin dava ancak 9 yıl sonra açıldı. Aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü’nün de yer aldığı iddianameyi değerlendiren dava avukatlarından Eyüboğlu, “Bu kadar yıl sonra ortaya çıkması gereken iddianame kesinlikle bu değildi” dedi.

MERAL DANYILDIZ -BİRGÜN

Artvin Hopa’da 31 Mayıs 2011’de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilçeye geldiği sırada düzenlenen protestolara yönelik polis müdahalesinde yaşamını yitiren devrimci öğretmen Metin Lokumcu’nun öldürülmesine ilişkin soruşturma 9 yıl sonra tamamlandı.

Lokumcu’nun ölümüne neden olan polis müdahalesiyle ilgili aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan’ın ve Hopa İlçe Emniyet Müdürü’nün de bulunduğu 8 kişiye dava açıldı. ‘Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten açılan davanın ilk duruşması Hopa Asliye Ceza Mahkemesi’nde 24 Aralık’ta görülecek.

Gaz kullanan polislerin Lokumcu’nun ölümünden sorumlu tutulabileceği aktarılan iddianamede, şüpheliler arasında olayın gerçekleştiği sırada Artvin İl Emniyet Müdürü, Hopa İlçe Emniyet Müdürü, Erzurum Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli müdür yardımcısı bulunuyor. Ayrıca iddianamede şüpheli olarak yer alan diğer 5 kişinin de Hopa’da gaz kullanımı konusunda görevlendirilmiş polis memurları oldukları belirtildi.

Şüpheli polislerin gaz tüpünü ve gaz bombasını kullandıkları, olay yerinde gaz kullanıldığına ilişkin kamera görüntüleri ile beyanların mevcut olduğuna dikkat çekildi.

Ayrıca iddianamede Lokumcu’nun hayatını kaybetmesinin sebebinin gaza maruz kalması olduğunun da raporlarda belirtildiği aktarıldı. Bu nedenle şüpheli polislerin olay yerinde yoğun bir şekilde gaz kullanmaları ve gaz kullanma talimatı vermeleri nedeniyle Lokumcu’nun ölümünden taksir düzeyinde sorumluluklarının olduğu belirtildi. Tüm bunlar göz önüne alınarak şüpheli polisler hakkında kamu davası açılması için gerekli olan yeterli şüphenin oluştuğunun anlaşıldığı aktarıldı.

NİTELİĞİ NEDENİYLE AZ CEZA

9 yıllık mücadeleyi BirGün’e anlatan dava avukatlarından Meriç Eyüboğlu, Lokumcu’nun hayatını kaybetme sürecini ve yaşanan skandalları değerlendirdi. Yıllardır süren mücadele sonucunda ortaya çıkan iddianamenin çok yetersiz olduğuna dikkat çeken Eyüboğlu, “Niteliği nedeniyle cezası da daha az. Gerçek sorumluların hepsinin yargılanacağı bir sürecin olmayacağı şimdiden belli” dedi.

Sanıklar arasında Hopa İlçe Emniyet Müdürü, Artvin İl Emniyet Müdürü ve yardımcısının da olduğunu hatırlatan Eyüboğlu, “Daha yukarı çıkmıyor, bununla sınırlı fakat bu talimatı Hopa Emniyet Müdürlerinin tek başına almayacağı açık. Bu kişiler ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten yargılanıyor. Oysa burada taksir değil, kasıt söz konusu. Üstelik bunun işkence olarak değerlendirilmesi de mümkün. Bu nedenle ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ten açılan dava asliye ceza mahkemesinde görülüyor. Niteliği nedeniyle cezası da daha az. Yani dağ fare doğurdu” diye konuştu.

HESABINI VERMELİLER

9 yıllık bekleyişin sonucunda çıkması gereken iddianamenin bu olmadığına dikkat çeken avukat Eyüboğlu, şunları dile getirdi: “Gerçek sorumluların tümünün yargılanacağı bir sürecin olmayacağı şimdiden belli. Ama tüm bunlara rağmen hiç yargı önüne çıkarılmayan o kadar çok şey yaşadık ki… Böyle bakınca dava açılması bile bizim için bir umuda yol açtı ama bu bizi yanıltmasın. Çok yetersiz, eksik… Çok daha fazla kişinin dahil edilmesi gereken bir yargılama olmalı. Yasaklanan gazların neden kullanıldığı, neden bu kadar yakın mesafeden atıldığı, ambulans gibi kapalı bir yere neden gaz atıldığının hesabının birileri tarafından verilmesi gerekiyor. Bunu bulacak olan da yargı mekanizması.”

KARARI 3 KİŞİ VERMEDİ

Ölenin ve yaralanmaların olduğu bu olaya ilişkin bir soruşturmanın açılması gerektiğinin altını çizen Eyüboğlu, şöyle konuştu: “Bizim yaptığımız suç duyurularından hiçbir şey çıkmadı. Bunca yıldır kimse yargılanmadı. Bizim şikâyetimizin temelinde sadece orada fiziki olarak bulunan polisler değil, Başbakan’dan başlayarak aşağıya kadar bu hiyerarşi silsilesi yer alıyordu. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bunlar emir talimat zinciri içerisinde ilerleyen şeyler. Müdahalenin içeriği de buna göre belirleniyor. Bu oradaki iki üç kişinin vereceği bir karar değil. İdarecilerin vereceği bir karar. Bu yüzden şikâyet dilekçelerimizde başından beri Başbakan’dan başlayarak vali, emniyet müdürü gibi silsiledeki insanların yargılanmasını talep ettik.”

RAPORLARA RAĞMEN DAVA NEDEN ŞİMDİ AÇILDI?

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) 2012’de kullanılan kimyasal gazla Metin Lokumcu’nun ölümü arasında bir nedensellik bağı olduğuna ilişkin raporunu anımsatan Eyüboğlu, “Biz başından itibaren ölümün kullanılan kimyasal gazlarla ilgili olduğunu söyledik. Bunu ortaya koymak için otopside araştırılmasını istedik. Bakılmayınca TTB’ye yazılı başvuruda bulunarak incelenmesini talep ettim. İlk kez Türkiye’de böyle bir rapor çıktı. TTB, 16 Ocak 2012’de uzmanlardan bir heyet oluşturdu. Heyet kullanılan kimyasal gaz ile Metin Lokumcu’nun ölümünün arasında bir bağ olduğuna karar verdi. Bu raporu sunduktan sonra savcı dosyayı adli tıpa gönderdi. Adli tıp bence mahcup bir rapor gönderdi. Bu rapor verileli çok uzun zaman oldu, peki dava neden şimdi açıldı? Bu sorunun bir cevabı yok. Defalarca savcı değişti, tanık ifadeleri alındı. Yıllar geçti… Sonuç olarak bizim arzumuz bu emri verenlerin de yargılanması” ifadelerini kullandı.

BAKAN VE VALİYE DAVA YOK

Dönemin İçişleri Bakanı Osman Güneş hakkında soruşturma yapmaya yasal imkân bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği belirtilen iddianamede, dönemin Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu hakkındaki şikâyetin işleme konulmama kararı verildi.