– “(HDP bürolarına saldırılar) Başbakan, çıkmış bize diyor ki ‘Saldırının faili yakalandı, bir sol örgüte mensupmuş önceden ve saldırıyı bu gerçekleştirmiş’ diyor. ‘Yalanınız batsın’ diyorum, başka hiçbir şey demiyorum. ‘Sizi Allah ıslah etsin’ diyorum, başka da bir şey demiyorum. Böyle büyük, kirli yalanlara sarılıyorsanız sizin işiniz bitmiş”
– “1,5 Ay boyunca 114 seçim büromuzu yaktılar, yıktılar. Yüzlerce arkadaşımız hastanelik oldu, kurşunlandı, satırlı saldırılara uğradı”

Ardahan – HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun, HDP’nin Adana ve Mersin’deki seçim bürolarına saldırıyı gerçekleştirilen zanlının yakalandığını açıklamasına ilişkin, “(Yalanınız batsın) diyorum, başka hiçbir şey demiyorum. ‘Sizi Allah ıslah etsin’ diyorum, başka da bir şey demiyorum. Böyle büyük, kirli yalanlara sarılıyorsanız sizin işiniz bitmiş” dedi.

Yüksekdağ, partisince Ardahan‘ın PTT Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu.

HDP’nin zorlu yollardan geçerek bugünlere ulaştığını anlatan Yüksekdağ, hiçbir saldırının 7 Haziran’da kazanacakları zaferi engelleyemeyeceğini söyledi.

Seçime sayılı günler kaldığını vurgulayan Yüksekdağ, “Alacağımız zaferden hiç kimse, hiçbir zulüm, hiçbir barbarlık ve saldırı asla ve asla bizi uzaklaştıramayacak. Artık o zaferle aramızdaki engeli de ortadan kaldırıyoruz. AKP hükumeti, siyasi iktidar, Türkiye halklarının zaferinin ve yeni yaşama ulaşmasının önündeki tek engeldir. İnşallah 7 Haziran’da o engeli kaldıracağız” diye konuştu.

Yüksekdağ, seçim çalışmaları sırasında birçok saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını işaret ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP’yi baraj altında bırakmak için çabaladığını iddia etti.

Erdoğan ve Davutoğlu’nun seçim meydanlarında sert bir dil kullandığını öne süren Yüksekdağ, “Yarın, öbür Gün okullarda bu iki zatın yaptığı konuşmalar ibret dersi olarak okutulacak, öğrencilere utanç vesikası olarak gösterilecekler. Yarını düşünmüyorlar, utanmıyorlar. Tarihe ibret vesikası olarak geçecek konuşmalar yapıyorlar. Tarihe utanç örneği olarak geçecek saldırılardan ve siyasetten medet umuyorlar ama unutmasınlar, dünya etme bulma dünyasıdır. Bugün bu halka ettiğinizi, yarın bulacaksınız. Bunu çok iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Figen Yüksekdağ, HDP’nin her türlü engellemelere rağmen barajı aşacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Her yerde partimizin barajı aşmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. AKP hükumeti ve Cumhurbaşkanı bütün işi gücü bırakmış, derdi, davası HDP’yi baraj altında bırakmak. HDP’yi baraj altında bırakma gayeleri, bu kirli ve karanlık amaçları 7 Haziran’da başlarına patlayacak. Bunu çok iyi biliyoruz. Keskin sirke küpüne zarar, Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan. O meydanlarda HDP’yi baraj altında bırakmak için ırkçıların, faşistlerin, çetelerin saldırı düğmesine basarak partimizi hedef göstererek saldırı ve katliamla karşı karşıya kalmasına neden olarak kurduğunuz iktidar asla ve asla sizin olmayacak.”

– “1,5 ay boyunca 114 seçim büromuzu yaktılar”

Yüksekdağ, Adana ve Mersin’deki seçim bürolarına yönelik saldırının, katliam girişimi olduğunu aktardı.

Bu saldırıların şans eseri ölümlere neden olmadığını belirten Yüksekdağ, “1,5 ay boyunca 114 seçim büromuzu yaktılar, yıktılar. Yüzlerce arkadaşımız hastanelik oldu, kurşunlandı, satırlı saldırılara uğradı. Çalışma yürüttüğümüz alanları bizlere dar etmeye çalıştılar. Mitinglerimizi yasakladılar, bunlar yapılırken sağduyuya davet ettik. Bu saldırıları kınamalarını istedik, seçim güvenliğinden onlar sorumlu. Tek bir ses bile etmediler, kınama yapmadılar. Her gün meydanlarda bizi hedef gösterdiler. Bunun sonucunda Adana ve Mersin’de bir katliam provasıyla karşılaştık” şeklinde konuştu.

Figen Yüksekdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

“Adana ve Mersin olaylarında verilmiş sadakamız varmış. Sadece bir tesadüf eseri arkadaşlarımız katliamdan kurtuldu. Bu katliam girişiminin gerçek sorumlularını açıklaması gereken Başbakan, çıkmış bize diyor ki ‘Saldırının faili yakalandı, bir sol örgüte mensupmuş önceden ve saldırıyı bu gerçekleştirmiş’ diyor. ‘Yalanınız batsın’ diyorum, başka hiçbir şey demiyorum. ‘Sizi Allah ıslah etsin’ diyorum, başka da bir şey demiyorum. Böyle büyük, kirli yalanlara sarılıyorsanız sizin işiniz bitmiş. Sizin yalandan başka bu halka verecek bir şeyiniz kalmamış.”(AA)