Birleşik Haziran Hareketi, 7 Haziran’da yapılacak seçimlerle ilgili tavrını açıkladı.
Haziran’ın 140’tan fazla meclisinde 2 hafta önce başlayan seçim tartışmaları sonucu şekillenen seçim süreciyle ilgili tartışmalar 28 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında yapılan Haziran Yürütme Kurulu toplantısında değerlendirildi. 7 Haziran’daki seçimler için hiçbir parti ile seçim ittifakı yapılmayacağını açıklayan Birleşik Haziran Hareketi (BHH), muhalefet partilerini eleştirdi. BHH’nin bir seçim ittifakı olmadığının belirtildiği açıklamada, “Seçimlere yönelik, başta CHP ve HDP olmak üzere, hiç bir kesimle parlamentoda temsiliyet kaygısı üzerinden bir müzakeresi söz konusu değildir. Birleşik Haziran Hareketi’nin kendi dışındaki sol kesim ve partilerle ilişkilerindeki temel duyarlılığı Gezi milyonlarının sorun, talep ve beklentileridir” denildi.
Birleşik Haziran Hareketi bugünkü gündemlerinin “İç Güvenlik Yasası”, “Başkanlık sistemi” olduğuna vurgu yaparak, “bu düzenlemelere karşı mücadeleyi 7 Haziran’a bırakmadan, yaşamın her alanında yükselteceğiz” şeklinde açıklama yaptı.
İŞTE BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ’NİN SEÇİM AÇIKLAMASI:
BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ’NİN 7 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİNE YÖNELİK KAMUOYUNA DUYURUSU
Ülkenin dört bir yanında kurulan yerel meclislerimiz 15-28 Şubat 2015 tarihleri arasında yaptığı “seçim gündemli” forumlarda ortaya çıkan görüşleri Genel Yürütme Kurulumuza iletmiş; bu görüşler ışığında toplanan Kurulumuz, Birleşik Haziran Hareketi’nin 7 Haziran 2015 Seçimleri’ne yönelik tutumuna ilişkin aşağıdaki açıklamayı kamuoyuna duyurma kararı almıştır.
TALANA, HIRSIZLIĞA, FAŞİZME VE GERİCİLİĞE GEÇİT VERMEYECEĞİZ!
Türkiye derin bir siyasal kriz yaşıyor; şiddetli bir ekonomik krizin patlaması an meselesi. Bu krizin sorumlusu, on üç yıldır talan ve yolsuzluklarını gericilik ve otoriterlikle iç içe geçirerek iktidarını sürdüren, bunu halka ağır bedeller ödeterek yapan AKP’dir.
Eğer AKP iktidarı, bütün tutarsızlık ve zaaflarına karşın bugüne kadar hala durdurulamamışsa bunun gerisinde başta Parlamento’da konumlanan muhalefet partileri olmak üzere, muhalefetin etkin, kararlı ve birleşik bir mücadele yürütememesi vardır.
Seçime giderken, bu tarihsel başarısızlığın AKP karşıtı her kesim açısından esaslı bir değerlendirmesinin yapılması gerekir. Önümüzdeki seçim AKP iktidarını geriletecekse, Gezi’ye katılan çok farklı kesimlerden gelen milyonların ifade ettiği sorun ve taleplere bakılması gerekmektedir.
Milyonların mesajı açıktır: AKP’yi durdurmak neoliberal-piyasacılık karşısında halkçı/kamucu ekonomik politikaları, gericilik karşısında özgürlükçü ve laik yaşamı, otoriterlik ve faşizm karşısında demokrasi, açıklık ve halk iradesini, emperyalizme karşı bağımsızlığı, mezhepçilik ve milliyetçiliğe karşı Kürt ve Alevi yurttaşların eşitliğini savunan bir siyasal hattın kurulmasını gerektirmektedir.
Birleşik Haziran Hareketi olarak bütün gücümüzü bu hattın kurulmasına adadık. AKP’yle mücadelenin altını çiziyor, sol ve toplumcu güçlerin kendi aralarında ve halkla diyaloğuna inanıyor; Türkiye’nin önündeki devasa sorunların, Kürt sorunundan demokrasiye, ekonomik krizden dış politikaya, ancak sol ve emek temelli değerlerin damgasını vurduğu bir iktidar tarafından çözülebileceğini biliyoruz.
Başta seçim barajı olmak üzere, seçim sandığı üzerine düşen gölgeler halk iradesinin sandıkta ifade bulmasını imkânsız hale getirmiştir. İktidarın işleyiş ve karar alma iradesinin parlamento dışında şekillendiği her geçen gün biraz daha açık hale gelmektedir. Bu nedenle seçime yönelik mücadelenin AKP iktidarını durdurmanın tek yolu olmadığını bir kez daha vurgulama ihtiyacı duyuyoruz. Bununla birlikte, seçimlerin AKP’ye karşı verilen mücadelenin bir parçası olduğunu da görüyor, önemsiyoruz.
Birleşik Haziran Hareketi’nin Seçimlere yönelik, başta CHP ve HDP olmak üzere, hiç bir kesimle parlamentoda temsiliyet kaygısı üzerinden bir müzakeresi söz konusu değildir. Birleşik Haziran Hareketi’nin kendi dışındaki sol kesim ve partilerle ilişkilerindeki temel duyarlılığı Gezi milyonlarının sorun, talep ve beklentileridir.
Birleşik Haziran Hareketi, seçim süreci ve sonrasında bu konumunu korumak konusunda kararlıdır. Ancak bu bağımsız duruşun bir gereği olarak, altını çizdiğimiz toplumsal talepleri inandırıcı biçimde sahiplenen güçlerle seçim sürecinde dayanışma içinde olacağımızı da kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Çağrımız nihai olarak emekçi halkımızadır. Türkiye’yi yeniden inşa edecek kurucu bir iradeye ihtiyaç vardır. Bu görev önümüzdeki seçimin ötesindedir. Seçim bu sürecin bir parçasıdır. Bizler, Birleşik Haziran Hareketi olarak, bu görevi önümüze koyduk. Dün laik eğitim için sokaklara çıkıp, gericiliğe karşı mücadele ateşini yaktık. Bugün gündemimizde İç Güvenlik Yasası, faşist düzenin en önemli yapı taşı olan Başkanlık sistemi var. Bu düzenlemelere karşı mücadeleyi 7 Haziran’a bırakmadan, yaşamın her alanında yükselteceğiz.
Haziran Meclisleri bu mücadelelerin örgütleneceği ana odaklar olarak, sadece faşizm ve gericiliğin durdurulmasının değil, içi boşaltılmış temsili demokrasinin yerine gerçek halk egemenliğini kurmanın da ana nüveleri olacaktır.
İçine itildiğimiz karanlıktan rahatsızlık duyan geniş halk kesimlerini, seçim ve ötesine geçen bir mücadeleyi birlikte vermek için, Haziran Meclislerimize davet ediyoruz.”