Cansu Özdemir Erdoğan için ‘Almanya’da istenmemesine rağmen, kendisini zorla dayatan ilk ve son devlet başkanı olarak dünya tarihe geçecektir’ dedi.
Süheyla KAPLAN
Almanya’nın Hamburg kentinde 7-8 Temmuz’da gerçekleşecek G20 Zirvesi öncesinde Hamburg Eyalet Parlamentosu Sol Parti Meclis Grup Eşbaşkanı Cansu Özdemir Cumhurbaşkanı Erdaoğan hakkında ‘Erdoğan sevgi gösterisi ile karşılanacağını düşünüyorsa çok yanılıyor’ dedi
Özdemir Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’da provokasyon yapabileceği endişesi taşıdığını belirterek ‚ “Erdoğan Washington’daki gibi bir vahşeti Hamburg’da uygulayamaz. Eğer uygulamaya kalkışırsa onbinlerce insan sokağa dökülür’ dedi.
Özdemir G20 zirvesi öncesindeki gelişmeler ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
– G20 zirvesi hareketli geçecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti Alman ve dünya kamuoyunun da ilgi noktasını oluşturuyor. Erdogan’ı neler bekliyor?
Özdemir: Erdoğan’ın diger devletlerin başkanları zor, güvenilir olmayan ve sevilmeyen bir partner olduğunu dile getirdi. G20’yi protesto edecek olan gruplar baştan beri, muhalefeti, gazetecileri cezaevine atan, Türkiye’yi diktatörlüğe çeviren bir despotun hoşgelmediğini ve bu şehirde yerinin olmadığını açık açık dile getirdiler. Erdoğan sevgi gösterisi ile karşılanacağını düşünüyorsa çok yanılıyor. G20 zirvesine belki de en çok tepki ile karşılaşan devlet başkanı olacak.
– G20 zirvesinde neler konuşulacak? Küresel kriz, artan milliyetcilik, mülteciler sorunu, köktendincilik ve terör gibi mekanizmalarına karşı G20 zirvesi amacına ulaşır mı?
Özdemir: Bu yıl ki G20 zirvesinde ekonomi, zorunlu göç, kadin ve sağlık gündemde olacak. Biz, Sol Parti olarak G20’yi meşrulaştırılmış bir oluşum olarak değerlendirmiyoruz. Bu oluşumda dünyanın en güçlü 20 ülkesi yer alıyor ve bir dünya hükümeti gibi siyaset yapıyor. Barışı konuşuyorlar, fakat savaşı yürütüyorlar. Zorunlu göçü tartışıyorlar, fakat zorunlu göç onların ekonomi ve savaş politikasından kaynaklanıyor. Afrika’yı tartışırken, Afrikalı ülkeler masada yer almıyor. Bu kararların alınacağı bir yer var, o da 192 ülkenin eşit bir şekilde yer aldığı Birleşmiş Milletlerdir.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan zirveden sonra Almanya’da konuşma yapmak istiyor ve yer bulamıyor. Erdoğan’ın Almanya’da konuşma yapmak istemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Özdemir: Erdoğan’ın konuşma yapmak istemesini bir provokasyon ve güç gösterisi olarak algılıyorum. Toplantıya katılmadan önce, Trump, Putin ve Merkel gibi devlet başkanlarına, Almanya’daki kitlesel gücünü ve ne çok desteklendiğini göstermek istiyor. Yer bulacağını pek zannetmiyorum. Bulsa bile,bu hükümet ve muhalefet tarafından hoş karşılanmayacaktır. Almanya’da istenmemesine rağmen, kendisini zorla dayatan ilk ve son devlet başkanı olarak tarihe geçecektir dünyada.
– G20 zirvesinde birçok sol grup, Alman solcuları, Kürtler vs gösteriye hazırlanıyor, Hamburg’u ne bekliyor?
Özdemir: Şu an 2 ve 8 Temmuz arasi 28 protesto eylemi için çağrı var. Bu eylemlere yüz bine yakın katılımcı bekleniyor. Hamburg dışında ve Hamburg’da bulunan birçok örgütler ve insanlar da katılacak. Renkli, yaratıcı ve geniş katılımlı eylemler bekliyoruz.
– Kürt örgüt ve dernekleri nasil bir hazırlık icinde?
Özdemir: NAV-DEM 8 Temmuz’da ki, onbinlerin katılacağı enternasyonalist yürüyüş icin kamuoyuna katılma çağrısında bulunuyor. NAV-DEM, yürüyüşün en ön saflarında kitlesiyle yer alacak ve Erdogan’a korkmuyoruz, buradayız mesajını verecek. Özellikle Kürt kadınları en ön saflarda renkli ve güçlü bir blok oluşturacak. AABF ( Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu) ve DIDF ( Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu) ve diger Türkiyeli Sol örgütler de ayrı bloklar oluşturup, yürüyüşü güçlendirecekler.
– Erdogan’ın ABD tarafından haklarında yakalama kararı çıkarılan koruma ekiplerini getirmek isteme düşüncesini nasıl yorumluyorsunuz? ( Almanya buna izin vermedi) Yabancı güvenlik görevlilerine silah taşıma izni verildi, bunun ne gibi tehlikeleri olabilir?
Özdemir: Birincisi Erdoğan provokasyon yaratmaya çalışıyor, ikincisi bu koruma ekiplerinin şiddete eğilimli olduklarını bildiği için. Özdemir: Hamburg polisi, Erdogan’ın korumalarının halka saldırmamasını bir güvenlik sorunu olarak ele alıyor. Bu sorun ciddiye alınıyor diyebiliriz, fakat hepimiz bu despotu biliyoruz. Rezillik çıkarmak , gövde gösterisi yapmak, protestocuları susturmak için, her türlü müdahalede bulunabilir. Fakat şunu da iyi bilmeli, bıçak kemiğe dayandı ve Washington’da uyguladığı vahşeti Hamburg da kolay kolay uygulayamaz. Uyguladıği anda, onbinlerce insan tepkisini göstermek için sokağa çıkar ve dayanışma mesajını net olarak verir.