Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

Çift jandarma geliyor lo

Çift jandarma geliyor lo
Gençağa Karafazlı( karafazli@msn.com )
134 views
03 Ocak 2021 - 11:47
Spread the love

 Cömert Uygar ERDEM

Samanlı Sıra Dağlarında, isminin aksine gür olan Kel Tepe’nin eteklerinde, idari olarak Kocaeli sınırlarında kalan, meşhur Rus harbi sonrasında göç eden Gürcülerin yaşadığı köyde, tayin nedeniyle taşınıp, buraya yerleşen Artvin Şavşatlı bir ailenin üst katına, aynı sebebe dayanarak taşınmıştık.
Öğretmenlik mazisi tam gün eğitimden ibaret olan babam, bu yeni okulunda “sabahçı” olunca hayatının öğleden sonrasına ilişkin kısmını düşünmüş, İzmit’te Arif Sağ’ın öğrencisi olduğunu bize lanse eden, dönem itibariyle Songül Karlı üslubuyla şarkı söyleme potansiyelini bünyesinde barındıran bir hocadan bağlama dersleri almaya başlamıştı. Cevizden oyma, el yapımı bir bağlama evimizin yeni bireyi olmuştu. Bir kardeşimiz daha olmuştu. Yıllar sonra depremde kırılan bu sazı peşinata saydırıp, öğrenci harçlığımla üzerini tamamlayıp şimdiki bağlamamı alacaktım.
Evde, bağlamanın ezgilerini banda kaydediyorduk. Repertuarımız Arif Sağ’ın “Duygular dönüştü söze” albümü ile başa baş gidiyordu. Ta ki, alt komşumuz, öğretmen Adnan Amca’nın kulaktan çaldığı şarkıya kadar.
Çift jandarma geliyor lo
Kaymakam konağından..

Artvin’in bilinen ezgilerinden birisi. Dağlardaki kar sesinden, zeytin yaprağının yeşilliğinden bahseden şarkının bir yerinde, neden kaymakam konağından gelen jandarmalar hakkında haber verildiğini yeni yeni anlayabiliyorum.
Belli ki; şarkının yazıldığı dönemde, bir çift jandarmanın kaymakamlık konağından çıkışı Artvin gündeminde haber niteliği taşıyormuş. Artvinlilerin bu hafta gördüğü jandarma ya da polis sayısı kaç çiftti. Sayabilen oldu mu? Artvinliler çok söyledi, duyan oldu mu?
Ben duydum ve duymayanlara söylemeye çalıştım. Kulaktan kulağa oynadık bu hafta… Son duyan, duyduklarından pek bir şey anlamadı.

ACİL DEMOKRASİ, PARDON YÜRÜTMEYİ DURDURMA
Artvin’deki maden karşıtı mücadele 20 yılı aşkın süredir devam ediyor. Mesele, kent için birinci derecede önemli. Bilmeyenler için, Artvin bir dağın eteğine dizilmiş bir memleket. Elinizi aşağı doğru eğimli olacak biçimde tuttuğunuzda, parmaklarınızın bulunduğu yerlerde evlerin, bilek tarafında Cerattepe olduğunu, kentin su kaynaklarının bu bölgeden geldiğini, bir heyelan anında Cerattepe’deki bir ağacı bahçenizde bulma ihtimalinizi düşünün. Karamsarlık saçmak hoş değil ama bu maden arama faaliyeti nedeniyle su kaynaklarının nasıl kirleneceğini, nasıl heyelanlar olacağını, ormanların nasıl yok olacağını düşünün.
Düşünmeyin vazgeçtim. Düşündüğünüzde, tüm meseleyi benden bilip, abarttığımı düşünebilirsiniz. Ama bunlar benim düşüncelerim değil. Maden arama projesi ile ilgili 2013 yılında verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararını iptal eden Rize İdare Mahkemesi’nin kararından okudum bu ihtimalleri. Mahkeme açıkça, “Ya bu madeni ya da Artvin’i tercih edin; ikisinin bir arada olması mümkün değildir.” dedi.
Mahkemelerin böyle sözler ettiği zamanda, bu sözleri askıda bırakmak adına Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan 2009/7 sayılı bir genelge, şirketlere, “Enseyi karartmayın, eksiklikleri tamamlayıp getirin, yeniden ‘ÇED Olumlu’ kararı” verelim demekte.
Bu söz o kadar geniş yorumlandı ki; “Artvin’de yaşam oldukça bu sahada maden arayamazsınız” diyen mahkeme kararına rağmen yeniden Cerattepe’de maden arama projesine “ÇED olumlu” kararı verildi. Artvin yerinde duruyordu oysa. Gören olmadı mı ?
Türkiye’nin en yoğun katılımlı davası açıldı. “’Ya Artvin ya maden’ demiştiniz, yeniden ‘ÇED Olumlu’ kararı aldılar, buna bir şey demeyecek misiniz?” dedik. “Önce savunmalarını alalım, dertleri neymiş anlayalım” dedi. İdarenin savunması gelince; “ÇED raporunu CD’de vermişsiniz ekrandan okuyunca gözümüz acıyor, şunun basılı halini gönderin hele.” dedi. Raporunun basılı hali gelince, “Gelip keşif yapacağım, sonra karar veririm.” dedi.
Sayısını sayacak kadar vakit bulamadığımız jandarma ve polisin Artvin’de yaptığı zulmü, jandarma ve polis kalkanında Cerattepe’ye tırmanan madenci şirketin ormanda kestiği ağaçları Rize İdare Mahkemesi’ne söyleyerek, “Bak bize ‘Artvin oldukça burada maden arama yapılamaz, yoksa yaşam alanlarınız yok olur’ dedin, sana güveniyoruz ve adalet istiyoruz, bu zulmü durdur” dedik. Mahkeme, keşif tarihini 14 Mart’a vereyim diyerek, bir kez daha eski kararının arkasında duramadı. Rize İdare Mahkemesi’ne “Durdur” dedik ama durdursa bunu uygulayacak bir İdare bulmak da sorun. Aslında, meselenin bu tarafı bir avukatın ruh dünyasında yarattığı anlam ve kavramlar. Demokrasi istemeye varmayan deli gönül teselliyi buralarda arıyor.
Artvinlilerin sokaklara dökülüp adalet ve demokrasi istediği bir ortamda,çareyi yürütmeyi durdurmakta bulan bir avukatın mahcubiyetini mazur görün. Yaşam alanı ağır tehdit ve işgal altında olan yurttaşların talebini kabul görmeye ihtiyacı var mıdır?
Neyse, repertuarımızı değiştiren şarkının finalinde der ki;
Benden sana yar olmaz lo
Git aklın başa devşir

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -