Kardeşim Deniz’in bizi derinden üzerek bir anda yanlarına gittiği Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin 50. yıl dönümünün hatırlandığı, anıldıkları bir zaman da Ramazan ayını bitirdiğimiz şu günlerde hala tartışılan genel seçimlerin yanı sıra Başkan Erdoğan ile Saadet Partisi Lideri arasında siyaset konusu olan İstanbul’daki 60 bin kişilik Çamlıca camisi ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın ‘Ezan Türkçe okunsun’ demeci ardından partisi CHP’den ihraca kadar giden yolda yeni yapılan camilerde en çok konuşulan ama mahalle baskısından korkulup, alenen tartışılmaktan çekinilmektedir.
Evet, dinimizin emrettiği ve Ramazan ayının da etkisiyle ‘pandemi de bitti…’ denilerek yeniden doldurmaya çalıştığımız camilerin çokluğu, dolamaması gibi konuların tartışma konusu olduğu ülkem de benimde bu yönde bir önerim olacak.
Umarım bu önerime kızıp, ‘Ezan Türkçe Okunsun’ dedi diye ve diğer birçok anlamsız çıkışı dolayısıyla partisinden olup, yeni bir parti kuran Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ya da ’60 Bin kişilik cami yapmaya ne gerek var?’ diyen Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu gibi hedef tahtasına bende oturtulmam inşallah.
Ardahan’dan İstanbul’a doğru yol aldığım Karadeniz sahil yolu boyunca gördüğüm manzaraların başında Ardahan’da olduğu gibi diğer illerdeki yeni ve inşaat halinde olan camilerin yanı sıra bu bölgede de deniz manzaralı birçok yeni caminin yapıldığı ve o yoldan geçenin inşaat halindeki bu camileri görüp, yanındaki ile tartışmasının gündemime girmesine neden olduğu camiler konusunda benim de bir önerim olacak.
Bu önerimde; İstanbul Çamlıca’da ki 60 Bin Kişilik yeni camilerin art arda yapılması ile bu nedenle mevcut ve eski camilerin cemaat bulamadığı yönünde görüş belirtenlere ve Diyanet Başkanlığına olacak.
Ama bu önerime destek olsun diye öncelikle 18 yıl önce iktidara gelen ve cami yapımının hızlandığı bir süreci yaşatan mevcut iktidar tarafından uygulamaya konulan ve benimde destek verdiğim bir projenin camiler konusunda da hayata geçirilmesidir.
Nedir o plan, proje ve önerim?
Örnek olarak Ardahan’ı ele alalım..
Bu hükumet döneminde Ardahan’ın iki beldesi, nüfusu iki binin altına düştü diye ülkedeki diğer birçok değil, yüzlerce belde kapatıldı ve bu beldelere verilen hizmetler tepki çekse de bir noktaya çekildi mi?
Evet..
Peki bu beldelerin yanı sıra Ardahan’ın ilçelerinde olduğu gibi diğer kentlerde ki cezaevleri, PTT şubeleri hatta hastaneler ve en önemlisi köylerdeki birçok okul ‘Toplu Taşıma’ adı altında kapatıldı mı?
Evet..
Başta İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasına yapılan devasa Adliyeler ardından birçok adliye kapatılıp, buralara toplatıldı mı?
Evet..
Ve bunlar üzerinde birçok hizmet tek noktada sunulmaya başladı mı? Ve bu proje ardından hizmet maliyetleri de düştü mü?
Buna evet demek için belki başka bir tartışma açacak ama mevcut hükumete ve bana göre doğru olan ne kadar küçük, eski cemaatin gitmediği camilerin gerek var olan camilere gerekse yeni yapılan 60 bin kişilik Çamlıca camisi gibi büyük camilere toplanmasıdır.
Yani, belde, adliye, cezaevi, askeri şube, okullar, hastaneler ve sağlık ocakları nasıl kapatılıp, bir merkeze toplatılıp, yenileri yapılmaya devam eden cami çokluğundan dolayı cemaat bulamayan camiler de bir merkeze, büyük Camilere toplansın derim…
Olmaz mı?,
Camiler de bir araya toplanılmaz mı?
Vallahi olur hem dinimiz gereği insanların toplanıp, dini vazifelerini yerine getirmesini sağlar hem de insanların birbirleri ile tanışması, kaynaşması sağlanır…
Zaten Allah’ın evi olan camilerde Allah’a karşı olan vazifelerini yerine getirmek için gittikleri o camilerde, toplu alanlarda bir birileriyle kaynaşması, fikir-alışverişinde bulunulması bu amaçlı değil mi?
Dahası açık olarak söyleyecek olursak ‘Gelin küçük, eski ve cemaati az olan tüm camileri, sağlık ocakları, okullara, beldeler, askeri şubeler, adliyeler ve aklıma gelmeyen onca kurum ve kuruluşu hizmet merkezi gibi kapatalım.
İstanbul adliyeleri gibi büyük yerlere, resmi açılışta bile 60 bin kişinin, cemaatin toplatılamadığı Çamlıca Camisi, kültür kokan ve bizlere miras olan tarihi camiler gibi yerlere cemaati toplayalım.
Hem, ‘Bu kadar çok camiye ne gerek var’ ve yeni cami yapılması tartışmasını önleriz, hem de büyük maliyetlerle inşaatı devam eden, imam, müezzin, camilerde çalışanların yükünü azaltır, her cuma günü veya başka zamanlarda nereye gittiği çokta belli olmayan (!) yardım adı altında toplanan paraların önüne geçeriz’ diye düşünüyorum.
Ne dersiniz?
-Vah seni Din Düşmanı, Cami karşıtı mı?
Yoksa, ‘Ya neden olmasın mantıklı’ mı dersiniz?..
Neyse çok uzatmadan ve din düşmanı ilan edilmeden ‘Hayırlısı sizlere kalmış..’ deyip, önerimin olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirilmesi için dua etmek en güzeli..