Gençağa Karafazlı – Emre Koç

Amasya’ nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde köylülerin mera alanlarına Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapılmasına yönelik tepkiler devam ediyor. Çambükü köyünde hayvancılıkla geçimini sağlayıp artık hayvanlarına yedirecek bir şeyi kalmadığını ifade eden Ayşe Celep adlı bir üretici ‘Daha çare kalmadı, hayvanlarımı kesime gönderiyorum. Altı yedi tane danalarım var onların vebalini vali, kaymakam, belediye başkanı bu dünyada olmazsa öbür dünyada versinler’ dedi.

“BİZİ BÜTÜN TÜRKİYE DUYDU AMASYA VALİSİ DUYMADI”

Celep’ in açıklamaları şu şekilde: “Sayın valim, sayın Tarım Bakanı koltukta karar vermeyin gelin yerinde görün her şeyi. Bu hayvanları ne yapacağız biz? Bunların yavruları var, biz bu yavruları ne yapacağız? Amasya’ ya gidiyoruz bize destek için koltuktan inen yok. Taşova’ ya gidiyoruz, belediye başkanı ben çobanım diyor, çoban olan bu hayvanların ne yiyeceğini bilir, hiç kimseye derdimizi anlatamıyoruz. Bütün Türkiye duydu bunlar duymadı. Bütün Türkiye ses verdi yardım elini uzattı bize, bunlar koltukta duymuyor nasıl duyuracağız bilmiyorum.

“BÜTÜN KADINLARIMIZ DAYAK YEDİ BİZ BUNU HAK ETMİYORUZ”

Annem vefat edeli üç hafta oldu. Ben Çambükü topraklarında büyüttüm çocuklarımı dedi, topraktan geldim toprağa geri gidiyorum sakın toprağı bırakmayın dedi. Canımı, kanımı ne pahasına olursa olsun vereceğim bu mücadeleyi bırakmak yok. Bu hayvanların vebalini kim verecek? Bin askerle bunların yiyeceğini kazıdılar. Hayvanlarımızın yiyeceğini küremeyin diye vardık, bütün kadınlarımız dayak yedi, bunu biz hak etmiyoruz.

“YAŞAM ALANIM GİDİYOR KİMSE DUYMUYOR”

Ekmedik biçmedik bu tavuklarım ne yiyecek? Kaymakam vali kapısı bilmezdik biz alnımızın terini yediriyorduk hayvanlara o da bitti. Son yemini yiyor tavuklarım ne olacak bizim halimiz? Organize sanayi tam evimin yanında. Ne ağacım kaldı ne bir şeyim kaldı, yaşam alanım gidiyor. Kimse duymuyor, Amasya’ da duymuyor, Taşova’ da duymuyor, bize yardım eden yok onlardan. Bütün Türkiye bize yardım elini uzatsın. Belediye başkanı Bayram Öztürk iki gün sonra geleceğim diyor, kaç hafta geçti bir ay geçti gelmiyorlar. Tarım Bakanım, hani neredesin, hayvancılık yapın diyordunuz, sütün fiyatı kaça çıktı? Benim iki dam hayvanım var ne yapayım kestireceğim.

“DAHA ÇAREM KALMADI HAYVANLARIMI KESİME GÖNDERİYORUM”

Kışlık danaların yiyeceği yoncam vardı tarlada, bin askerle geldiler kürediler her tarafı. Hiçbir şey yok ne yedirelim biz bu hayvanlara? Biz kaymakamlığa gidip yardım verin demiyoruz, biz mutlu bir şekilde Çambükü köyü olarak geçiniyorduk. Ama köyümüzden gidip belediye başkanına ‘Ne duruyorsunuz, bu iş olacak’ diyorlar OSB için. Ama bunu diyen adamın eli toprağa değmedi. Eli toprağa değse kıymetini bilir. Ne yapacağım ben? Daha çare kalmadı, hayvanlarımı kesime gönderiyorum. Altı yedi tane danalarım var onların vebalini vali, kaymakam, belediye başkanı bu dünyada olmazsa öbür dünyada versinler. Bu vebalden kurtulamazlar.”