CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasına ilişkin, “muhalif basının daha doğrusu daha da ilerisi muhalefet eden herkese gözdağı vermek için tutuklandılar” dedi.
Bekaroğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasına tepki göstererek şöyle dedi:
“Erdem Gül ve Can Dündar muhalif basının daha doğrusu daha da ilerisi muhalefet eden herkese gözdağı vermek için tutuklandılar diye düşünüyorum.
Hukukun, mahkemelerin baskı aracı olarak kullanılması çok acıdır. Bu tuzun kokması anlamına gelir. Ama maalesef Türkiye’de son yıllarda mahkemeler, hukuk ciddi bir şekilde baskı aracı olarak kullanılıyor.
Sayın Erdem Gül ve Can Dündar’ın en kısa zamanda özgür olacaklarına inanıyorum. Muhtemelen bugün üst mahkemelere itiraz ediliyor. Ve bir şekilde üst mahkemelerden dönecektir diye düşünüyorum.
Mahkemeler adalet dağıtır. Güçlünün değil, zayıf olanın, mazlum olanın yanında yer alır. Devleti değil, halkı korur. Aslında devlet de halkın daha rahat yaşaması için özgürlüklerini gerçekleştirmesi için insan haklarının korunması için vardır.
“BİR ZAMANLAR ADİL DÜZEN DİYEN İNSANLARIN”
Çok acıdır şu anda iktidarda bulunan arkadaşlar Adalet ve Kalkınma Partililer bu ülkede uzun yıllar mağdur edildiklerini söylediler. Adalet aradılar, eski düzene itiraz ettiler, evet çok acıdır ki eski düzeni yeniden inşa ettiler. Eski düzenin bütün araç ve gereçleri, bütün imkanları bütün vesayet kurumlarını şu anda kendi iktidarlarını perçinlemek için acımasız bir şekilde kullanıyorlar. Bir zamanlar adil düzen diyen insanların bugün itiraz etmiş oldukları mekanizmayı kendileri için kullanmaları, başkaları üzerinde baskı kurmaları çok acıdır.”
Bekaroğlu, TBMM’de milletvekillerinin denetim görevini yapamadığını da savundu.
“BU ÇİZGİSİNDE ISRAR ETMESİ GEREKİYOR”
Rusya ile yaşanan krize ilişkin soruya Bekaroğlu, “Rus uçağı ile ilgili baştan beri çelişkili davranıyorlar. Konu çok açık, net. Türkiye’nin kuralları var, angajman kuralları daha evvel ilan edilmiş, bunu ihlal edildiğini de açık, net bir şekilde gösteriyor, dolayısıyla bu çizgisinde ısrar etmesi gerekiyor. İşte ‘Rus uçağı olsaydı, düşürmezdik’, bu kabul edilebilir bir şey değil. Rus uçağı olduğu için Rus uçağı değil de başka bir uçağı niçin düşüreceksin? Bu sorular ortada duruyor. Bunun sadece bu ifadenin bile Türkiye’nin Suriye politikasının ne kadar çamura battığını açık bir şekilde göstermektedir. Hükümet maalesef yanlış politikalarıyla Suriye’deki sorunu Türkiye’nin iç sorunu haline getirmiştir” dedi.
“VERİLEN CEVABI BU ANLAMDA DESTEKLEDİĞİNİ İFADE ETMEK İSTERİM”
Rusya ile yaşanan ekonomik krize ilişkin soruya da Bekaroğlu, “Hükümetin sadece Suriye politikası değil dış politikası bütünüyle yanlış. Bu krizin ciddi bedelleri olacağı açık. CHP, Türkiye’nin bir şekilde herhangi bir ülke tarafından tehdit edilmesi, sınırlarının ihlal edilmesine gerekli cevabın verilmesinden yana olduğunu ve verilen cevabı bu anlamda desteklediğini ifade etmek isterim fakat buraya gelene kadar yapılanlar yanlış şimdi bu işin ekonomik boyutları olacağı gibi insan haklarıyla ilgili boyutu var” diye konuştu.
“DIŞ POLİTİKA KABADAYILIK İŞİ DEĞİLDİR”
Hükümetin izlediği dış politikayı eleştiren Bekaroğlu, “Kişilerin hırsları, hayalleriyle dış politika yönetilemez. Dış politika akıl işidir. Gerçekliklerle uyumlu olması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyetinin şu anda yürütmekte olduğu dış politika gerçekliklerle ilgili değildir, akılla bağdaşmıyor. Sayın Cumhurbaşkanı içeride dış politikayı alabildiğine kullanıyor. Dış politika kabadayılık işi değildir. Kabadayı olabilirsiniz, Kasımpaşalı olabilirsiniz bir şey demiyoruz, burada bunu yapabilirsiniz bu da iyi bir şey değil tabii ama dış politika kabadayılıkla olmaz, diplomasiyle, akılla yürütülür” dedi.