Gençağa Karafazlı
AKP ‘nin TBMM getirdiği çay kanunu teklifine çay üreticileri. Ziraat odaları ve bölge halkının tepkileri devam ediyor.
Dün Rize cumhuriyet meydanında bir araya gelen çay üreticileri, sendikalar ve bazı siyasi parti temsilcileri AKP ‘nin TBMM getirdiği çay kanunu teklifinin çayı yok edeceğini ÇAYKUR’un ise özelleştirilmesinin önünü açacağını çıkartılacak olan kanunla 210 bin çay üreticinsin ölüm fermanı olduğuna dikkat çekmiş teklife tepki göstermişti.
Bugün Trabzon’un Of ilçesinde bir araya gelen çay üreticisi meclisi üyesi çay üreticileri AKP hükümetinin çıkartmak istediği çay kanunun “ihanet kanunu” olduğunu AKP hükümetinin giderayak çay tarımının ipini çekmeye çalıştığını söyledi.
“AKP BİR BUÇUK MİLYON İNSANIN ÖLM FERMANINI İMZALADI”
Çay meclisi üyesi üreticiler yaptığı açıklamada ; “AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı’nın ilk imzacısı olduğu 15 maddelik kanun teklifi TBMM başkanlığına sunuldu.
Üretici, yıllardır kendisini özel sektöre karşı koruyacak bir çay kanunu için beklerken AKP meclise sunduğu yasa ile çay sanayicilerini koruyan, üreticiyi hiç hesaba katmayan bir kanunla bölgemizde 1,5 milyon insanın geçim kaynağı olan çayımızın ölüm fermanını imzalamıştır.
Üreticinin olmazsa olmazı olan çayda, taban fiyat uygulaması bu yasa teklifi ile tamamen ortadan kaldırılarak, yaş çayın fiyatı ulusal çay konseyine bırakılıyor.
“ULUSAL ÇAY KONSEYİNİN BAŞKANI ERDOĞAN’DIR”
Kimdir bu Ulusal Çay konseyi?
Hafızamızı biraz zorlayalım. Ülkeye ilk kaçak çayı sokan ve ceza alan AKP eski Rize milletvekili Bayram Ali Bayramoğlu’dur. Bayramoğlu ulusal çay konseyinin kurucu başkanıdır.
Ulusal çay konseyinin şu anki Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da aynı zamanda Rize Ticaret Borsası’nın da başkanı olan, özel çay firması Orçay’ın sahiplerinden Mehmet Erdoğan yapmaktadır.
Bugüne kadar sektörde ciddi bir faaliyeti bulunmayan ulusal çay Konseyine fiyat belirleme yetkisini vermektedir. Bu yetki devri çay üreticisinin kaderini birkaç şirketin keyfine terk etmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
“BU KANUNUN HİÇ BİR YERİNDE ÇAYKUR YOKTUR”
Bu kanunun hiçbir yerinde ÇAYKUR yoktur. ÇAYKUR üreticinin ürününün sigortasıdır. Bu kanunla kurum, tamamen tasfiye edilerek aradan çıkartılmaktadır. Meclis’e sunulan düzenleme, çay üreticisinin ihtiyaçlarına cevap vermeyen, ÇAYKUR’u tamamen tasfiye eden, Doğu Karadeniz’de çayı uluslararası tekellere teslim edecek bir yasadır.
Bölgemizde çoğunlukla küçük aile tarımı yapılmaktadır. Ortalama üretici başına 5 dekar alan düşmektedir. Bu teklif ile çay tarımında sözleşmeli üretim mecburi hale getirilmektedir.
Kanun teklifinde Sözleşmeli tarımın nasıl yürütüleceği konusunda detaylar verilmemiştir. Bu konu yönetmeliklere bırakılmıştır. Buna göre küçük çay üreticilerinin kaç alıcı firma ile sözleşme yapabileceği henüz bilinmemektedir. İklime bağımlı olan çayın ne kadarını, nasıl ve hangi koşullarda verileceği de belli değildir. Üretici tamamen alıcı firmaların inisiyatifine bırakılmıştır.
“ÇAY ÜRETİCİSİ ÖZEL FIRMALRIN KÖLESİ OLACAK”
Sözleşmeli tarım, çay üreticisini şirketlerin kölesi haline getirecek çok açık bir uygulamadır. Çay üreticisi, güvencesiz sözleşmeli çiftçiye dönüştürülürken; çay üreticisi, ucuz ve güvencesiz biçimlerde kendi toprağında işçi haline getiriliyor.
Halkın temel gereksinimlerinden biri daha piyasaların insafına terk ediliyor. Yasa teklifi ile birlikte, bölgedeki toplumsal yaşamı bütünüyle yıkıma sürükleyecek dönüşüm sürecinin önemli eşiğiyle karşı karşıya bulunuyoruz.”
“BU YASAYI DERHAL GERİ ÇEKİN”
Açıklamada çıkacak olan yasa ile ilgili yaşanacak sorunlar şu şekilde dile getirildi;
- Çay tarımı arazileri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tespit edilecek, bu alanlar dışında çay tarımı yapılamayacak.
- Düzenlemeye göre yaş çay alım fiyatı, her yıl hasat başlamadan önce Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenerek ilan edilecek.
- Yaş çay alımını sadece A veya B lisansına sahip işletmeler yapabilecek. A veya B lisansına sahip işletmeler ihtiyaç duydukları yaş çayı, ruhsatlı alanda kanunda belirtilen şartlara uygun şekilde üretim yapan çay üreticilerinden veya bu üreticilerin üyesi olduğu üretici örgütlerinden temin edecek.
- A veya B lisanslı işletmeler, ihtiyaç duydukları yaş çayı sözleşmeli üretim ile temin edecekler, her pazarlama yılı için sözleşmeli olarak temin edilmesi gereken asgari yaş çay miktarını bakanlık belirleyecek.
Bu kanun meclisten geçtiği zaman bölgede ne çay kalır, ne ÇAYKUR. Çay üreticisine de toprağını şirketlere devredip göç etmek düşer.
Bu kanun özel sektörü mutlu edecek bir düzenlemedir. İçerisinde kesinlikle çay üreticisi yoktur.
ÇAYKUR üreticinin güvencesidir, asla tasfiye edilemez.
Buradan AKP bölge milletvekillerine sesleniyoruz. Bu yasayı derhal geri çekin. Bu yasa bir ihanet yasasıdır. Çay üreticisini ve çaydan dolaylı olarak geçinen bölge halkını bu yasa ile açlığa, yoksulluğa mahkûm ediyorsunuz.
Biz çay üreticileri olarak bu yasanın çıkmaması için gerekli mücadeleyi yapacağız. Bu kölelik yasası asla bu meclisten geçmeyecek. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Geleceğimizi şirketlere teslim etmeyeceğiz.