Ah şu Solcular/Sosyalistler Olmasa Ülke ne Kolay Yönetilirdi..!
Geçmişte Milli eğitim Bakanının söylediği ‘öğrenciler olmasa’ sözünün farklı versiyonu.
Bilindiği şekliyle, hep itiraz eden, eleştiren solcular, devrimcilerdir.
Sağ ve muhafazakar kesim liderine, düşüncesine itaat ve biat eder.
Ben buradan şu Rize/Artvin havalimanına gelmek istiyorum.
Bu iktidar, her ile en az bir üniversite gibi, havalimanları da yapmaya başladı.
Hava yolu taşımacılığı, dünyada en pahalı ve dünyayı en çok kirleten taşımacılıktır.
Peki bu neden tercih edilir.?
Emperyalizm, geri kalmış sömürge ülkeleri tüketim toplumu yapma konusunda hem baskı yaparlar, hem desteklerler hem de kredi verirler.
Senin üretemediğin bir şeye bağımlı kalmak, tam da onların istediği bir şey.
Burada önemli olan kriter, ülkeyi yönetenlerin, ülke ve halkın çıkarlarını gözetip gözetmediği ya da ne kadar gözettikleri sorunudur.
Ülke kaynaklarının ne kadar rantabl kullanıldığına bakmak lazım.
Şahsa özel bir uçak yetmedi 11 uçak, bir saray yetmedi onlarca saray, bir otomobil yetmedi yüzlerce otomobil, bir/iki danışman yetmedi yüzlerce danışman vb vb realiteler üzerinden bakıldığında, istenilen yönetim şekli ile de kıyaslandığında atılan adımlar uyuşmaktadır.
Önce halkın bir kesimini/yandaşları doyuracaksınız, mobilize edeceksiniz, sonra karşı tarafı baskılayıp, şeytanlaştırıp, yok sayacaksınız.
Bu yöntem, Halife/Padişah/Totaliter yönetimlerin genel karakteridir.
Bir ülke, kendi halkını doyurmak için yeterli üretime sahip değilse, bilinsin ki her bakımdan geri kalmıştır.
Bakın gelişmiş kapitalist ülkelere net tarım ihracatcısıdırlar.
Şimdi, siz tarım bakımından bile dışarıya bağımlıyken, her ile havalimanı yaparsanız, buna Anadolu’da şöyle derler, “ayranı yok içmeye tahteravalli ile gider s…”
Biz solcular, devrimciler, yatırıma, gelişmeye karşı değiliz. Biz insanlık, doğa ve gelecek adına yapılan her türlü güzel adımı destekleriz, yanında dururuz.
Bu anlamıyla, Pazar’da yapılan havalimanı gereksizdir, bölgenin gelişimine katkısı olmayacaktır.
Ha, çok ilerki yıllarda elbette olacaktır. Ama bizde o yatırımı gerekli olduğunda yapmalıydık.
Bugün ülkenin içerisinde bulunduğu kriz ve dibe vurma koşullarında lükstür, yararsızdır, zarardır, rantabl değildir.
Ülkemiz benzer örnek yatırımlar mezarlığı yapılmıştır.
Tarımın ana maddesi olan tohum ve gübreyi desteklemeyen, taban fiyatı geçimlik olarak düşünmeyen devlet, ülkeyi betona boğarak,
‘ekmek veremiyorum ama aç kalınca beton yiyin’ demeye getiriyor.
O betonlar sizleri de gömecektir…