Doğu Karadeniz’de, mayıs ayında başlayacak çay tarımı için hasat döneminde bölgeye 100 binin üzerinde üretici ve tarım işçisinin gelmesi bekleniyor.
Doğu Karadeniz’deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay üretiminde hasat dönemi yaklaşıyor. Çay tarımında geçen yıl olduğu gibi büyük kentlerden bölgeye 100 binin üzerinde üretici ve tarım işçisi gelecek.
Büyük çoğunluğu İstanbul ve Ankara’dan bölgeye gelecek üreticilerin mayıs ayı başında yola çıkması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ‘Çok yüksek riskli iller’ arasında yer alan Karadeniz illerine yapılacak çay göçü, vaka artışlarına neden olabileceği endişesi oluşturdu. Uzmanlar bu tarihe kadar vakaların azaltılmasının önemli olduğu uyarısında bulunuyor.
‘VİRÜSÜN BÖLGELERE TAŞINMA İHTİMALLERİ VAR’
Çay toplamak üzere Covid-19 vakalarının yüksek seyrettiği Doğu Karadeniz’de gelecek işçilerin sıkıntı yaşayabileceğine vurgu yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Yaz sezonuna hazırlandığımız bu günlerde çok yakın bir zamanda çay sezonu başlıyor. Çay sezonu Karadeniz için çok önemli bir ekonomik sektör ve bölge ekonomisinin temellerinden biridir. Çay sezonunda da işçiye çok fazla ihtiyaç vardır. İl dışından, bölge hatta ülke dışından işçiler çay sürgünlerini toplamak üzere gelmektedir. Bu sayı pozitifliğin devam etmesi durumunda işçilerin buraya gelmesinde sıkıntılı oluşturacaktır. Gelse dahi bulaş olasılığı olduğu için de dönüşlerinde gittikleri bölgelere virüsü taşıma ihtimalleri var. O nedenle bölgenin ciddi derecede kendini yeniden değerlendirmesi lazım ve bu ekonomik bir kayba neden olacağı açık olan kırmızı alanda bulunma durumundan hızlıca kurtulmak için yeni değerlendirmeler yapmak lazım” dedi.
‘MAYIS’A SARKITMAMAMIZ LAZIM’
Çay tarımının etkilenmemesi için sezon öncesinde sıkı tedbirler alınması uyarısında bulunan Prof. Dr. Aydın, “En azından bunu mayıs ayına asla sarkıtmamamız gerekiyor. O nedenle toplumdan ve bütün sektörlerden bu konuda destek istiyoruz. Bu virüsün bulaşını bir şekilde durdurmamız lazım. Devletin alacağı önlemlerin yanında burada vatandaşların da yapacağı çok şey var. O nedenle vatandaş devlet el ele bunu başarabilir” diye konuştu.
‘AYNI HATANIN TEKRARI GİBİ OLUR’
Geçen yıl çay sezonunda Covid-19 taşıyıcısı kişilerin bölgeye gelerek vakaların artmasında etken olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Aydın, “Bu yıl ise risk kaynağı hem bölge içerisinde hem de dışarıda. Geçen yıl uygulanan sağlık taramalarının bu sezon artırılarak yapılmasını gerekiyor. Tarımla uğraşan insanlar bunun için ortak karar alınmasını sağlayabilirlerse, çay tarımında çalışan işçilerin taramaları yapılabilir, aşılılar, hastalığı geçirenler, testleri yapılıp sağlık sorunu olmayanlarla çalışılırsa risk azaltılabilir. Virüsün geçen yıl dışarıdan geldiği gibi düşünüldüyse şimdi yerli kaynaklardan olabilecek. Sonuçta yaşam ve çalışma şekli elden ele temas gibi faktörlerde bulaştırıcılığa elverişli bir ortam. Virüsü taranmış ve bulaştırıcı olmayan insanların istihdam edilmesi temel çözümdür. Bunun yapılmaması durumunda geçen yıl yapılan hatanın biraz daha değiştirilerek yine bölgenin kendi içinden kaynaklanan bir bulaşa sebebiyet verebiliriz ve aynı hatanın tekrarı gibi olur. Bu da kabul edilmesi zor bir durumdur. O nedenle tarım işçileri çalıştırılırken sağlık durumlarının gözden geçirilmesi, gerekiyorsa testlerinin yapılması, aşı ve HES kodlarının kontrolüyle mutlak denetlenerek sektörde istihdam edilmeleri gerekiyor. Aksi halde sorun geçen yıl aynı halde tekrarlar” dedi. (