Her satırında, sardığında tüm sıcaklığıyla, samimiyetiyle “seni seviyorum” diyen sevdiğin, istediğin, özlediğin, arzuladığın senden uzakta veya yakınında yoksa bile hep seni düşünen o sevenin değerini bil…
Hatta onun da sevdiğini bildiğin halde bir anlık dedikoduya, söyleme duygulara teslim olup, zaman zaman yaşanan gel gitlerle saçma tavırlar içine girip, bir anda senden kaçmak istese bile ona olan sevgini, saygını, duygularını sakın saklama…
Ve o bakıp geçse de, duyup, sağır gibi davransa da, sen ona olan sevgini hiç kurumayan bir çağlayan misali hep anlat, yaz, buraya dök, coştur…
Aksine senin ya da sadece onun saçma, sapan salakca tutum, tavırları ikinize de zarar verecek, üzecek…
Bu nedenle;
Sakın güzel sevgi dolu duygularını iç dünyanın karanlık köşesine itip, köreltme…
Çünkü üzülen kalbin emriyle o köşeye dökülen göz yaşları gün gectikce onu düşünmekten demiri, mermeri bile eriten aside dönüşür…
Ve o asit damladıkça gönlü onunla yanıp, tutuşan seni her gün yavaş yavaş eritecek… Bilesin…
Bu nedenle,
Sakin “seni seviyorum”, “seni özlüyorum” diyeni hafife alma… Yaşanmışlar gibi yaşanmadı say geçsin diye salakça basite hiç alma…
Çünkü o seviyorsa az olsun sevdiğine inanıyorsa bir gün seni düşünmekten gözlerinden akan yaşları ya beddua olur ya da okyanus olup, tsunamiye döner ve beklenmedik bir anda her şeyi alt üst eder…
Ettiğinde de tüm güzellikler yok olur…
Bu nedenle eğer seviyor ve istiyorsan vazgeçme derim…
Çünkü onla olmazsa da en azından gönlüne düşeni, aklında olan onu seven duygularınla sevişir, savaşır, işte böyle şair olur, şiir yazar, en azından, bir an da olsa nefes alırsın…
Ve onun seni anlayacağı güne kadar onu düşünüp, bitap düşen göz yaşların asite dönse de, gönlünü eritse de, o güne kadar boğulmazsın…
Ben sabah uyanıp, giyinmeden yaşadıkları mı anlatması için yazmaktan bitap düşüp, ağrıyan parmaklarıma rağmen şimdilik öyle yapıyorum…
Çünkü seviyorsam, istiyorsam, sevdiğimi haykırıyor, umudumu yitiriyorum…
Biliyorum ki; Bittiğinde her şeyin bittiği umudunuz hiç bitmesin…✍️
Not: 2 Haziran saat 07’de başlayan, 08.05 biten bu yazıdır…
İçi, anlamı dolu diye anladığımız ve sizinde her satırını okurken ne anlattığını anlamanızı umuyorum…
Ha yine unutmadan bu yazı cep telefonunun mesaj bölümüne yazılan, yazılırken “iki elim kanda olsa da gelirim, yaparım” diyen ve o elleri tutan kolları sabah sabah bir hayli yoran bir yazıdır…
Ve o yazıyı yazan gazetecinin sabah sabah düşündükleriyle uyanıp, yatakta ele aldığı bu yazı gününüzün, sevdiklerinizin rotası olması umuduyla…