‘Ne istediniz de vermedik’ denenlerin 15 Temmuz’da darbeye kalkışması ile gerçek yüzlerinin ortaya çıkması ardından ‘Allah bizi affetsin’ deyip, bunların olduğu söylenen bankaların önünden geçenlerin hapise girdiği ülkede yine bir özür geldi.
Aynı özür gibi bir özürde dikey yapılaşma ile suç işlendiği kabul edilen İstanbul’a karşı yapanlar şimdi de Davutoğlu ile Babacan’la 15 yıl boyunca çalıştıkları için seçmenlerinden özür dileyip, 73 yıl önce ‘Yeter artık söz milletin’ sözünün söylendiği 14 Mayıs’ta seçim olabileceğine işaret verdiler.
Evet, yaklaşık iki yıldır erken seçim isteyip, hala seçimin geldiğini fark edemeden, daha adaylarını ilan etmeyen muhalefetin bu konuda da ne yaptıklarının anlaşılamadığı bir süreçte kala kala 3 bilemediniz 4 ayın kaldığı yeni bir seçim öncesi triplerde gelmeye başladı.
Ülkenin 6 milyon oyunu alıp, meclisin en büyük 3. partisi konumunda olan partinin sayesinde hayatlarında gelemeyecekleri yere gelenlerin bu triplerine baktığımda rahmetli babamın bir sözü aklıma geliyordu.Tüm insanlığıyla, iyi kalbiyle yardımcı olmaya çalıştığı birinin yanlışını görüp, ona kızmadan, kendi ekmeğinde tuz olmadığını söyleyip, sitem eden rahmetli babamın o sözünü hatırlatanlar da ‘bileşenler ’adı altında her seçim döneminde Kürtlerin çoğunlukla oy verdiği partilere yamalanıp, kendilerini adeta beleşten meclise atanların en sonuncuları da Türkiye İşçi Partililer (TİP) oldu.
Bir twitle vekil adayı ilan edilenlerin içinde olan bu tripçilerin bugünkü tafralarına baktığımızda Kürt olan babamın o sözünün ne kadar geçerli olduğunu anlarken her seçim öncesi bunlara inananlara da kızmıyor değilim.
Çünkü kendileri gibi bu yola başını koyanları görmezden gelip, milletvekilliği başta olmak üzere bir yere gelmek isteyenlere ‘mutfaktan gelmelisin’ diyenlerin bu tripçilerin hangi mutfaktan geldiklerini hala anlamış değiller ve bu tafracıların gerçek yüzlerini göremeyecek kadar da kördürler.
Evet, milyonların gönül verdiği, makarna, devlet, belediye ve elden teslim ihale demeden bu yolda yürümeye devam eden halkların yakasına yapışan keneler misali olduklarını da düşündüğüm bu sol görünümlü beyazların en son triplerinden biri de HDP’nin başını çektiği İstanbul Kartal’daki mitingde yaşandı.Tüm baskı ve engellemelere rağmen 1 milyonun üzerinde insanın kendi imkanlarıyla doldurduğu mitingde birlik, beraberlik mesajı vermesi gerekenlerin ‘vay efendim bize istediğimizi vermiyorsunuz’ diyerek , sahneye çıkmamaları TİP’in tripinden başka bir şey değildi.
HDP’nin sayesinde seçilip, politikalarından çok işi çevreci, kadıncı deyip geçiştirenlerin yanında bu parti sayesinde rüyalarında bile göremiyecekleri meclise grip, milletvekilliği dokunulmazlığı alanlar, parti kapanacak diye alelacele bu partiden istifa edip, kendi partilerini kurmaları yetmezmişçesine pusuya yatıp, partinin kapanması halinde başına geçme hesapları tutmayınca bu kez, ‘bizim oranımız %3 oldu en az 20 milletvekili isteriz’ diyerek trip attıklarını görürken bu kabul görmeyince de mitingde sahneye çıkmayarak tafra yapmışlardır.
Şimdi burada soruyorum siz kimsiniz ya?
Bu ülkede anarşist denilerek dışlanan sizlere sahip çıkıp, kol kanat gererek, yanlarına alanlara bu tripleriniz ne kadar doğrudur? Sanmayın ki sizin yaptıklarınızı tavan gibi taban görmüyor…
Evet, Kol kırılır yen içinde kalır denerek sizin yaptığınız bu tripler ve tafralar sizi oraya taşıyanlara hiçbir şey yapamaz bilesiniz…
Çünkü, yel kayanın tozunu alır ancak ve tüm toplumu olduğu gibi sizi de sahiplenip, kucaklıyanın ekmeğinde tuz olmasa da aklı ve bu tür ayak oyunlarına onca yıllardr cesur yüreğiyle, can vererek, hapis yataraj mücadele ettiğini siz tripçilerde, ‘6 milyon oy alan parti kapatılsın’ diyenler gibi unutuyorsunuz sanırım..