SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in tutuklanması üzerine düzenlenen basın toplantısında “Dün olduğu gibi bugün de sağlık emekçilerinin hak ve hukuk mücadelesini ısrarlı şekilde sürdürecek” denildi.
SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, sendikanın 8 yöneticisinin yargılandığı davada tutuklandı. Avrupa ve Birleşik Krallık’tan uluslararası sendika temsilcilerinin de dayanışma için Türkiye’ye geldiği davada, mahkeme getirdiği tanığı bile dinlemedi. SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, “terörle” ilişkilendirilen eylem ve etkinliklerin hangi sendikal faaliyetler olduğunu anlatarak, “Asılsız iddialarla yıpratılmaya çalışılan sendikamız dün olduğu gibi bugün de sağlık emekçilerinin hak ve hukuk mücadelesini ısrarlı bir şekilde sürdürecek” dedi.
SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in tutuklandığı davada, SES’in önceki dönem eş genel başkanı Gönül Erden tutuklu olmak üzere sendikacılar yöneticileri Fikret Çalağan, Belkıs Yurtsever, Rona Temelli, Bedriye Yorgun, Erdal Turan ve Ramazan Taş da yargılanıyordu.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesinde ikinci duruşması görülen dosyada, sendikal faaliyet kapsamındaki birçok eylem ve etkinlik “terör örgütüne üye olmak”, “terör örgütü yönetmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” kapsamında değerlendiriliyor.
HDP’nin eski eş genel başkanlarının aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobane davasının iddianamesini hazırlayan savcı tarafından iddianamesi yazılan davada, tanık olarak dinleneceği belirten kişiler Kobane dosyasında da tanık olmuştu.
Sendikalar, yaptıkları basın açıklamasında Atabey’in tutuklanmasına tepki gösterdi.
KESK Eş Genel Başkanları Mehmet Bozgeyik ve Şükran Kablan Yeşil, SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın katıldığı basın toplantısında, uluslararası sendika konfederasyonlarınn temsilcileri de yer aldı.
“SENDİKAL FAALİYETLER YARGILANIYOR”
SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, geçen yıl düzenlenen operasyonla başlayan davada sendikal faaliyetlerinin yargılandığını ifade etti. Sendikanın eylem ve etkinlikleri, sendika yöneticilerinin yaptığı görüşmeler ve pandemi döneminde yapılan basın açıklamalarının tamamının dava konusu yapıldığını belirten Yıldıırım, pandemi döneminde ek ödemelerle ilgili yapılan açıklamanın bile sanki bir yerlerden talimat alınmış gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
Suçlama gerekçeleri arasında SES’in 20. kuruluş yıldönümü nedeniyle çekilen belgeselin de olduğuna dikkat çeken Yıldırım, sokağa çıkma yasağı döneminde yaşamını yitiren SES üyesi sağlık emekçilerine ithaf edilen Siyaha Karşı Beyaz Belgeseli’nin de bu kapsamda değerlendirildiğini kaydetti.
“SÜREÇ KASITLI OLARAK UZATILDI”
Herhangi bir suç delili olmadığı için tanıklara başvurulduğunu anlatan Yıldırım, “İlk duruşmada mahkemeye getirileceği söylenen tanıklar bu mahkemeye de getirilmemiştir. Tanıklar mahkemeye getirilmediği için tutuklu yargılanan eski eş genel başkanımız Gönül Erden hakkında tanık dinlenmesi olmadığı için ‘Tutukluluğuna devam’ denilmiştir. Süreç bizzat kasıtlı olarak uzatılmış ve tedbir amaçlı olması gereken tutuklama cezalandırmaya dönüştürülmüştür. İlk duruşmada adli kontrol durumu arttırılan Eş Genel Başkanımız Selma Atabey’in ise ikinci duruşmada tutuklanmasına karar verilmiştir” dedi.
“HAK HUKUK MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
Salgın döneminde hakları verilmeyen sağlık emekçileri için verdikleri sendikal mücadelenin dava konusu yapılmasını kabul etmeyeceklerini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
“İktidarın yapması gereken salgınla mücadele etmektir, sağlık emekçilerinin haklarını vermektir. Asılsız iddialarla yıpratılmaya çalışılan sendikamız dün olduğu gibi bugün de sağlık emekçilerinin hak ve hukuk mücadelesini ısrarlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. Tutuklu eski ve yeni eş başkanlarımız serbest kalıncaya kadar da arkadaşlarımıza özgürlük taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz.”
“TANIK GELMESİNE RAĞMEN, GELMEDİ DENİLEREK DİNLENMEDİ”
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise savcılığın tanıklarını ısrarla hazır etmediğine dikkat çekti. Türkdoğan, “Bu kişi sabah adliyeye de getirildi ama tebligatı aldığı halde ‘Gelmemiştir’ diye işlem yapıldı. Kerem Gökalp isimli bu tanık, Kobane davasında da kimseyi tanımadığı ifade etmişti. Bu davada zaten söyleyecek bir şeyi yok. Hem savcılık hem mahkeme, tutukluluk süresini uzatmak için ellerindeki imkanı kötüye kullanıyorlar. Yetmiyor, Ulaş isimli bir tanık var, dinlenmesi için yazı yazıldı, sonra ne olduysa mahkemeye hariçten kripto bir yazı geliyor. Eğer gizli yargılama yapılacaksa mahkeme bunu bize açıkça söylesin. Bizim tanık sorgulama hakkımız ne olacak” dedi.
ULUSLARARASI DAYANIŞMA
Birleşik Krallık’tan UNISON Genel Sekreteri Christina McAnea da SES yöneticilerinin yargılandığı davada, “terörle” ilişkilendirilen faaliyetlerin olağan sendikal faaliyetler olduğunu söyledi.
Örneğin eski SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden’in 2019 yılında uluslararası sendika konferansına katılmasının da suçlamalar kapsamında iddianamede yer aldığını belirten McAnea, “Beni ikinci şok eden şey, davadan sonra basın açıklama yapacağımız zaman bize çıkarılan engeller, agresif tutumdu. Benim için korkutucu olsa da birçok eylemde fiziksel şiddete uğrayan sizler için sanırım normal hale geldi” dedi. McAnea, Türkiye’de yargılanan tüm sendikacılarla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kabaln Yeşil de iktidarın ülkedeki demokrasi ve özgürlük mücadelesine yönelik saldırılarını artırdığını belirterek, “Ulusal ve uluslararası yasaların bize tanıdığı sendikal haklarımızı ve mücadelemizi başarıyla sonuçlandıracağımızı düşünüyorum” dedi. (Ankara/EVRENSEL)