Seçimler demokrasilerin en önemli unsuru. Ancak, gelin görün ki her seçim ekonomiler için bir yıkıma dönüşüyor. Seçimleri kazanmak için yarışa giren siyasi partilerin vaadleri, oy için seçim öncesi iktidarların bol keseden dağıttıkları ekonomomiyi altından çıkılmaz bir hale getiriyor. Seçimleri fırsat bilen halk da oy silahıyla istedikçe istiyor.
Bu son seçim bu durumun en yakın örneği oldu. Muhalefet vadetti, iktidar ondan daha fazla verme hesabıyla muhalefetin önünü kesti.
Seçim öncesi milyonlarca kişi erken emeklilik için ayağa kalktı. 42 yaşında emekli olmak isterken hiçkimse ülke ekonomisinin bunu kaldırıp, kaldıramayacağını düşünmedi. Muhalefet EYT için söz verdi, iktidar geri kalmamak için EYT’yi çıkarmak zorunda kaldı. Deprem yıkımı bile EYT’lilerin hızını kesemedi ve sonunda istediklerini aldılar.
Sonuçta iktidar seçimleri kazandı ancak seçim sonrasında kurulan hükümet, seçim öncesindeki kendi hükümetinden ayarı iyice bozulmuş bir ekonomi devraldı.
Geldiğimiz noktada; Ülkenin başta gelen sorunu olan “işsizlere istihdam oluşturmak” sorununa nice sorunlar daha eklenmiş durumda.
Mevcut manzaraya ve taleplere bakacak olursak;
Ülkenin büyük bir bölümü işsiz, buna her yıl yenileri ekleniyor.
Emeklilerin çok büyük bir kesimi açlıkla, yoksullukla boğuşuyor.
Ancak, Ülke nüfusunun 7’de birinin emekli olduğu, örneği olmayan bir ülkeyiz.
Emeklilik sisteminin değişmesini bekleyen ve bu yolla emekli olacak yüzbinlerimiz daha var.
Asgari ücretli de emekliler gibi açlık sınırının altında ücret alıyor. Ancak, bürüt rakamlara bakılınca orta ve küçük ölçekli özel işletmeler bu rakamları dahi veremiyor.
Devlete kapağı atmak için bekleyen yüzbinlerce kişi var.
Devletin memuru, işçisi ise maaşlarına zam istiyor.
İşsizlik maaşının artırılması, kapsama alanının genişletilmesi isteniyor.
Yarım kalmış yatırımlar var ve birçok il yeni yatırım bekliyor.
Esnaf kredi istiyor, evsizler ev istiyor, kiralar, ev fiyatları düşsün diye isyan ediyorlar.
Marketler zam yarışında ve devlet çaresiz…
Vs. vs. vs…
Bekleyen daha nice sorun var ve iktidar beş yıl içerisinde bu sorunların üstesinden gelmek zorunda.
Ancak, mevcut durum ve yapılan kimi düzenlemeler halkın iktidara karşı olan güvenini git gide sarsıyor.
O nedenle hızlı bir şekilde güven verici politikaları devreye sokmak gerek.
Bir saatlik değil, sarışın hiç değil, iç/dış barış..
YUMUŞARKEN, UNUTULAN AF..
Monşer, Bürokrat, Siyasi Cambazlar..
Posof’un Bu Güzelliklerinden Haberdar mısınız?
