Ulusal gazetelerin ve televizyonların bile özgürce yazmak ve yayınlamak istediği ancak gerek hükumet gerekse mahalle baskısı sonucu onca haberi yazamadığı bir ülke de yazılması gerekeni bedelini ödeyerek, çekinmeden yazan, yazdığının altına cesurca imzasını koyan ve yazdıktan sonra ‘ele oldu, bele oldu’ demeden, haberi ya da yorumu kaldırmadan, silmeden haberlerinin arkasında duran bir ekibin başında olan bir gazeteci olarak bu gazetemizde, bu köşemizde yazmaya devam edeceğim…
Günlük bir gazete almadan gazete ve gazetecileri ‘Satılık Basın’ suçlamasıyla suçlayan bir topluma rağmen 34 yılı aşkındır kesintisiz gazete çıkaran, yazan bir gazeteci olarak yazmaya, yazdıklarımızı yayınlamaya devam edeceğimiz bir süreçte birleşime, bir olmaya ve birlikte diri olmaya da istenen katkıyı sunmayı sürdüreceğim…
‘Benim olsun, tek olsun, bir gözüm olsun, ama onun olmasın’ diyenlere inat ‘hepimizin olsun, birlikte olsun’ anlayışıyla bugüne kadar birçok insanı gazeteci yapan, gazete çıkarmasına destek olan biri olarak bugün yaşanan birlikteliğe de ‘evet’ diyerek destek olmanın hazzıyla ‘Haydi Hayırlısı’ deyip, yazmaya, gazete çıkarmaya devam ederken, bugüne kadar, bundan sonra da daha özgürce yazacağımızdan kimsenin şüphesi ve korkusu olmasın sakın..