Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün TBMM’de yaptığı basın toplantısında “Dün Birleşik Arap Emirliği Büyükelçisi’ne bir resmi mektup yazarak, Zafer Partisi Genel Başkanı ve milletvekili olarak ülkesini ziyaret etmek istediğimi bildirdim. Bu ziyaret sırasında Sedat Peker ile görüşeceğimi ifade ettim. AK Parti’nin ziyaretimi ve Peker ile görüşmemi engellemek için büyük çaba harcayacağını biliyorum. Ancak Birleşik Arap Emirliği yöneticilerinin bu baskılara boyun eğmeyeceğini umut ederim” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özdağ, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Büyükelçiliği’ne bir resmi mektup yazdığını ve ziyaret sırasında Sedat Peker ile görüşmek istediğini belirtti.

Özdağ şöyle konuştu:

“Amasya/ Taşova, Çambükü köyü arazilerinin Organize Sanayi Bölgesi’ne verilmesi için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Çambükü köyü tarımsal üretimin yüksek bir verimle gerçekleştirildiği bir köyümüzdür. Çambükü köyü zengin, coğrafi işareti olan, bamya üretiminde 65 ton üretimle ülkemizin sayılı bamya üretim merkezlerinden birisi olan bir köydür. Bu köyde çalışkan insanlarımız yaşamaktadır. Köyde kahve bile yoktur çünkü kimsenin kahveye gitmeye vakti yoktur.

“İŞ MAKİNELERİ İLE KÖYÜ BASTI. İŞ MAKİNELERİ İLE EKİLİ TARLALAR VE MEYVE AĞAÇLARI TAHRİP EDİLDİ”

Bir süre önce köyün arazilerinin ellerinden alınarak Organize Sanayi bölgesine verilmesine karşı çıkan Çambükü köylülerinin daveti üzerine köye bir ziyarette bulunmuştum. Çambükü Köylüleri, arazisinin elinden alınmamasını ve verimli tarım arazisinin organize sanayi bölgesi için kullanılmamasını talep ediyor. Bu haklı taleplerine destek oldum. Köylü ile valilik arasında konu mahkemeye taşınmış.  Mahkeme devam ederken 20 Ekim sabahı Jandarma, iş makineleri ile köyü bastı. İş makineleri ile ekili tarlalar ve meyve ağaçları tahrip edildi.

“KAFAYA BAKIN. ‘ÜRETMEYİN’ DİYOR.  ‘EVDE OTURUN MAAŞ VERELİM’ DİYOR”

Köylüler ağır şekilde darp edildi. Köylü kadınlar cop ile dövüldü. Bunlar bamya üretmeye devam etmek isteyen, Türkiye’ye katkıda bulunmak isteyen insanlar. Yaralananların hastanelere sevki engellendi. Taşova Devlet Hastanesi yaralıları kabul etmedi. Amasya Valisi Mustafa Masatlı kendisini ziyaret eden köylülere ise şöyle demiş; “Ne oldu bu kadar uğraştınız da? Ne elde ettiniz? Üstelik bir de Ümit Özdağ’ı getirdiniz. Ben de zaten o şerefsizden hiç hoşlanmam. Boşuna uğraştırıyorsunuz. Tarımı bırakın evde yaşlılara bakın size maaş bağlayalım” demiş. Kafaya bakın. ‘Üretmeyin’ diyor.  ‘Evde oturun maaş verelim’ diyor.

“SENİN BAKANIN DA KÜFRETTİ ANCAK SONRA POLİSİN ARKASINA SIĞINDI”

Şundan eminim. Mustafa Masatlı bu basın toplantısı üzerine bir açıklama yaparak “Ben böyle bir ifade kullanmadım” diyecek. Ben Mustafa Masatlı’ya değil, olayın şahidi 4 köylü kadına inanıyorum. Mustafa Masatlı, bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşına hakaret edemezsin. Bir siyasi parti genel başkanı ve milletvekiline hakaret edemezsin. Sen de biraz yürek var ise çık ortaya bu lafını benim yüzüme söyle. Senin bakanın da küfretti ancak sonra polisin arkasına sığındı. Şimdi Amasya’ya gelsem sen de valiliğe saklanıp, polisin arkasına sığınacaksın. Sen köylü kadınları jandarmaya dövdüren bir valisin.

“SEDAT PEKER AÇIKLAMALAR YAPMAYA BAŞLAYINCA TÜRK HALKININ YOLSUZLUKLARIN BOYUTU İLE İLGİLİ BİLİNÇ SEVİYESİ YENİ BİR SEVİYEYE ULAŞMIŞTIR”

Ülkemiz 2 yıldır büyük bir yolsuzluk sarmalı içinde. Bu yolsuzluk sarmalı o kadar büyük ki, ülkemizin yaşadığı derin ekonomik krizin nedenlerinden birincisi sığınmacılar için harcanan 144 milyar dolar ise, diğer nedenlerinden birisi de hiç şüphesiz yolsuzluk ekonomisidir. Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2021 yılı yolsuzluk raporundan, Türkiye son 10 yılda en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer aldı. Ve 38 puanla 180 ülke arasında 96. sıraya düştü. Ancak son 20 yolda gerçekleşen yolsuzluklar ile ilgili halen Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Sedat Peker açıklamalar yapmaya başlayınca Türk halkının yolsuzlukların boyutu ile ilgili bilinç seviyesi yeni bir seviyeye ulaşmıştır. Soygunun boyutları ve yaygınlığı daha iyi anlaşılmıştır.

“PEKER’İN KONUŞMASININ ENGELLENMESİ İÇİN MİLLİ MESELELERDE TAVİZ VERMEYE HAZIR OLDUKLARINI DA DÜŞÜNÜYORUM”

Sedat Peker kendisinin de değişik vesileler ile ifade ettiği gibi AK Parti karşıtı olarak tanıtmaz. Aksine AK Parti’ye uzun yıllar destek olmuştur. Bundan dolayı Sedat Peker’in açıklamaları iktidar karşıtı ve iktidar yanlısı geniş halk kesimlerinin desteğini almıştır. Peker’in açıklamaları başta AK Parti’nin kirlenmiş yöneticileri olmak üzere, tabii kirlenmemiş AK Partili yöneticiler de vardır, yozlaşmış iktidar elitinde büyük panik yaratmıştır. AK Parti iktidarı, Sedat Peker’in konuşmasını engellemek için büyük bir uluslararası boyutu olan kampanyanın zaman zaman suikast iddialarına kadar ulaşma ihtimali olduğu kamuoyunda duyulmuştur. Peker’in konuşmasının engellenmesi için milli meselelerde taviz vermeye hazır olduklarını da düşünüyorum.

“SEDAT PEKER’İN TANIK KORUMA PROGRAMI KAPSAMINDA TÜRKİYE’YE GERİ DÖNMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”

Zafer Partisi’nin sığınmacıları ülkelerine yollamak dışında bir politikası olmadığının Saray rejimi ve çakma muhalefet tarafından iddia edildiğini görüyoruz. Oysa bizim gerçekleştireceğimiz programlara Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın hayalleri bile yetmez. Sadece sığınmacı ve kaçakları vatanlarına geri yollamakla kalmayacağız. Yolsuzluk sonucu elde edilen ve Türkiye’den kaçırılan paraları da Türk Milleti’ne geri vermek üzere ülkemize getireceğiz. Bu çerçevede yolsuzluğun boyutlarını en iyi bilenlerin başında gelen Sedat Peker’in tanık koruma programı kapsamında Türkiye’ye geri dönmesini sağlayacağız. Hatta Sedat Peker Türkiye’ye geri dönmeden önce kendisi ile Birleşik Arap Emirlikleri’nde görüşmeyi, kendisi ve ailesinin mevcut durumunu yerinde görmeyi arzu ediyorum.

“AK PARTİ’NİN ZİYARETİMİ VE PEKER İLE GÖRÜŞMEMİ ENGELLEMEK İÇİN BÜYÜK ÇABA HARCAYACAĞINI BİLİYORUM”

Bu amaçla dün Birleşik Arap Emirliği Büyükelçisi’ne bir resmi mektup yazarak, Zafer Partisi Genel Başkanı ve milletvekili olarak ülkesini ziyaret etmek istediğimi bildirdim. Bu ziyaret sırasında Sedat Peker ile görüşeceğimi ifade ettim. AK Parti’nin ziyaretimi ve Peker ile görüşmemi engellemek için büyük çaba harcayacağını biliyorum. Ancak Birleşik Arap Emirliği yöneticilerinin bu baskılara boyun eğmeyeceğini umut ederim.”