İdeolojiler, toplumsal değişimleri sınırlayan modeller olduğu için toplumsal değerlerin aşınmasına engeldiler.

Günümüzde ideolojilerin yerini küresel kapitalizmin tektipleştiren yaşama ve düşünme biçimi aldı.

Artık, kapitalizm kültür dahil her şeyi ekonomik gerekliliğin serbestliğine hapsetmiş durumda.

Bugün, nasıl yaşayacağımıza, nelere ihtiyaç duymamız gerektiğine, neleri ödev olarak kabul etmemiz gerektiğine ekonomik modeller yani teptipleştiren küresel kapitalizm karar veriyor.

O nedenle; Gelecekte taassup ve sınırsızlığın çatışması kaçınılmaz gözüküyor.

Dünya, şimdilerde küreselcilerin sosyo-ekonomik oligarşisinin esiri durumunda.

Sadece, geniş kitleler, halk değil yöneticiler de esaretteler.

Bu şartlarda kimin işbaşına geldiği/geleceği önemsizleşmiş durumda.

Aklımızı başımıza toplayamazsak robotlaşmamız, mekanik bir meta haline gelmemiz kaçınılmaz..