Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

“KANSER HASTALIĞINA SEBEBİYET VERECEK RİSKLERİN YIKIM ÖNCESİ TEKNİK İNCELEMELERİYAPILMALI”

“KANSER HASTALIĞINA SEBEBİYET VERECEK RİSKLERİN YIKIM ÖNCESİ TEKNİK İNCELEMELERİYAPILMALI”
259 views
09 Ocak 2021 - 14:15
Spread the love

Rize’nin Taşlıdere Mahallesi’nde Çevre ve Şehircilik Rize İl Müdürlüğü tarafından yıkılacak binalar öncesi ASBEST Söküm uzananları derneği (ASUD)Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şeyhmus ENSARİ uyardı
“KANSER HASTALIĞINA SEBEBİYET VERECEK RİSKLERİN YIKIM ÖNCESİ TEKNİK İNCELEMELER YAPILMALI”

Gençağa KARAFAZLI

Rize’nin Taşlıdere Mahallesi’nde zemininde gerçekleşen kaymadan ötürü eğilen ve içerisinde 142 daire, 24 dükkân barındıran 12 bina, Çevre ve Şehircilik Rize İl Müdürlüğü tarafından kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yıkılmaya başlandı.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ali Serkan Savaş, “Taşlıdere Mahallesi’ndeki bu alan zeminsel etkenden dolayı 20-25 yıldır binalarımızda bir eğilme vardır. Rizeli vatandaşlarımız da bu binalara Pisa Kulesi ismini vermişti. Öncelikli olarak bu binalarımızın riskli yapı testlerini gerçekleştirdik. Vatandaşlarımıza tahliye için sürelerini verdik ve geldiğimiz noktada vatandaşlarımız ile uzlaşı içerisinde dün itibarıyla tahliyelerimizi tamamlayarak yıkım aşamasına geçtik” açıklamalarında bulunmuştu.

Kentsel dönüşüm, şehirlerde bulunan eski, güvensiz, yıpranmış yapıların yıkılmasında ASBEST tehlikesi olduğuna dikkat çeken ASBEST Söküm uzananları derneği (ASUD)Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şeyhmus ENSARİ asbest bina yıkımı gerçekleşmeden önce içinde bulunduğu malzeme ile birlikte yapıdan sökülerek ayrıştırılmalıdır dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ASBEST TEHLİKESİ

Ensarı yaptığı yazılı açıklamada; “Rize’de kentsel dönüşümün Taşlıdere Mahallesi’nde bulunan yan yatan binalardan başladığını görüyoruz.

Kentsel dönüşüm, şehirlerde bulunan eski, güvensiz, yıpranmış ve özellikle deprem kuşağında yer alan riskli binaların yıkılarak yapısal olarak güvenilir binaların inşa edilmesidir. Bu uygulama ile ülke genelinde depreme karşı dayanıksız binaların baştan aşağı yenilenmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla 2012 yılında “6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir. Kanunun çıkmasıyla birlikte başlayan kentsel dönüşümde riskli binaların yenilenmesi sürecine baktığımızda 8 yılda Türkiye genelinde 610 bin riskli bağımsız bölümün yıkımı gerçekleştirilmiştir.

“ASBEST, DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ TARAFINDAN KANSEROJEN OLARAK KABUL EDİLMİŞ”

Kentsel dönüşüm adıyla devam eden yenilenme hareketi de bazı sorunları ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunlardan tartışmasız en önemlisi hem insan sağlığı hem de çevre kirliliği açısından değerlendirildiğinde, inşaat ve yıkıntı atıklarıdır. Ülkemizde atık yönetimi için yasal zorunluluklar vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2004 yılında yayınlanan “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne göre yıkım sırasında ortaya çıkan atıklar Madde 4’te tanımlanmıştır. Buna göre tehlikeli inşaat atıkları; inşaat ve yıkıntı atıkları içerisinde bulunan asbest, boya, florasan ve benzeri zararlı ve tehlikeli atıklardır. İşte bu atıklardan asbest, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanserojen olarak kabul edilmiş tehlikeli bir madde olup, eski binalarda kullanılan yapı malzemeleri içerisinde karşımıza çıkmaktadır.

Aynı Yönetmeliğin 19. Maddesi çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla, “asbest içeren malzemelerin kullanıldığı binaların yıkımı, sökümü, tamiratı ve tadilatı sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 26/12/2003 tarihli ve 25328 sayılı Resmî Gazete ’de yayınlanan Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik esaslarına uyulur” * ve Yönetmeliğin 22. Maddesi ise “İnşaat/yıkıntı atıkları içerisinde bulunan asbest diğer atıklardan ayrı olarak toplanır ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre bertaraf edilir” şeklindedir.

“ASBESTİN AYRIŞTIRILMASI VE BERTARAF EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR”

2010 yılı sonu itibariyle Ülkemizde, asbestin çıkarılması, işlenmesi, mamul içinde kullanılması, ticari olarak satılması yasaklanmıştır. Bu nedenledir ki, 2010 yılına kadar kullanılmış olan asbestin ayrıştırılması ve bertaraf edilmesi gerekmektedir. Özellikle kentsel dönüşüm ile birlikte eski binaların yıkılması esnasında yer kaplamalarında özellikle marley, marley ve parke yapıştırıcıları, duvar kaplamalarında, boya ve sıvalarda, kazan ve ısıtma sistemi conta izolasyonunda, eternit olarak bilinen çatı kaplamalarında çimento içinde kullanılan asbest bina yıkımı gerçekleşmeden önce içinde bulunduğu malzeme ile birlikte yapıdan sökülerek ayrıştırılmalıdır.

“KANSER HASTALIĞINA SEBEBİYET VERECEK RİSKLERİN YIKIM ÖNCESİ TEKNİK İNCELEMELER YAPILMALI”

Yasal zorunlulukların nasıl uygulandığına baktığımızda, kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacak binaların “Yıkım Ruhsatı” binanın bulunduğu Belediye tarafından verilmektedir. Özellikle 2018 yılı itibariyle her ilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından her Belediyeye “Kentsel Dönüşüm Kapsamında Yapı Yıkımlarındaki Tehlikeli Madde/Atık – Asbest” konusunda bilgilendirme yapılmış olup, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri “Asbest maruziyeti sonucu hava yoluyla insanların sağlığını riske sokacak ve kanser hastalığına sebebiyet verecek risklerin yıkım öncesi teknik incelemeler yapılması sonucu ortaya çıkartılması neticesinde yıkım faaliyetinin gerek yıkım çalışanları gerekse yıkım etrafındaki çevre üzerinde asbest maruziyeti yaratmaması için mevzuattaki hukuki ve teknik kurallara uygun bir şekilde yönetilmesi;

“”KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN BİR FELAKETE DÖNÜŞMEMESİ GEREKİR”

Yıkımı güvenli kılacak koruyucu önlemlerin alınması ve bu konuda çevre ve insan sağlığına risk oluşturacak olası aykırı davranışlara izin verilmemesi gerektiği, yıkımına ilgili makamlarca onay verilmiş bir yapıda asbest ve benzeri tehlikeli maddelerin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, yıkımda tehlikeli madde maruziyetinin önlenmesi yıkımın en önemli adımı olup, yıkılacak binaların asbest ve benzeri malzemelerden temizlenmeden ana yıkıma geçilmesine kesinlikle izin verilmemelidir.” şeklindeki uyarısı ile yıkım sırasında yasal mevzuatın öngördüğü prosedürün izlenmesi gerektiğini de belirtmiştir.

Kentsel Dönüşümün bir felakete dönüşmemesi için yıkımı yapılacak binaların “Bina Yıkım Ruhsatının” yasal zorunluluk gereği asbest ve diğer tehlikeli atıklardan temizlendikten sonra Belediye tarafından verilmesi gerekmektedir. Yanlış uygulamalar yada binalarda asbest varlığı tespit edilmeden yapılan yıkımlar hem çalışan hem de çevre ve insan sağlığına zarar vereceği bir gerçektir. Asbestin kanserojen olduğu ve kentsel dönüşüm ile birlikte soluduğumuz havaya karışarak insan sağlığını tehdit ettiği bir gerçektir. Bir gerçek daha vardır ki; ülkemizde akciğer hastalıkları ve kanser vakaları her geçen gün artmaktadır.”

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -