Kuzey Teve

KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ PLATFORMU“ERKEKLER TARAFINDAN 23 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ, 14 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU”

KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ PLATFORMU“ERKEKLER TARAFINDAN 23 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ, 14 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU”
219 views
01 Şubat 2021 - 17:18
Spread the love

Kadın Meclisleri Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Ocak 2021 Raporunu açıkladı.

“ERKEKLER TARAFINDAN 23 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ, 14 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU”

Gençağa KARAFAZLI –

Kadın Meclisleri Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Ocak 2021 Raporunu açıkladı işte detaylar.

2021 Ocak Raporu*

Ocak Ayında 23 Kadın Cinayeti, 14 Şüpheli Kadın Ölümü

Türkiye’de kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi 10 yıldır devam ediyor. Platform olarak, ihtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. Verileri açıklamakla sorumlu olan Bakanlık ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü sistematik olarak açıklamak zorundadır. İstanbul Sözleşmesi’ne göre devletin istatistikleri açıklama yükümlülüğü vardır fakat yıllar sonra ancak mücadelemiz sonucunda İçişleri Bakanlığı’nın veri yayınlamaya başladığını görüyoruz. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz.

16 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi

Bu ay 23 kadın cinayeti işlenmiş, 14 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 23 kadından 16’sının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 2’si ekonomik, 5’i de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 16 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

İllere göre Ocak ayının kadın cinayetleri verileri ise şöyle:

Her biri birer yaşam olan kadın kardeşlerimizin isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Ocak ayında öldürülen 23 kadının, 7’si evli olduğu erkek, 6’sı birlikte olduğu erkek, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si akraba, 1’i eskiden evli olduğu erkek, 1’i babası, 1’i oğlu tarafından öldürülmüştür. 3 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilememiştir.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 16’sı evinde, 2’si sokak ortasında, 1’i arabada, 1’i arazide, 1’i ıssız yerde, 1’i de otelde öldürülmüştür. 1’inin öldürüldüğü yer tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 70’i evlerinde öldürüldü.

Kadınlar en çok ateşli silahlarla öldürüldü

12’si ateşli silahlarla, 6’sı kesici aletle, 4’ü boğularak öldürüldü. 1 kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi.

Kadınların çalışma durumu hala tespit edilemiyor

Kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise çok zor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ay TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ‘ev işleriyle meşgul’ kadınların sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 547 bin azaldı. Böylece TÜİK’e göre işgücü dahi sayılmayan kadınların sayısı Ekim 2020’de 10 milyon 002 bin oldu. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Ulaşılabilen veriye göre kadınların hiçbirinin çalışma durumu bilinememektedir.

İstanbul Sözleşmesi Uygulanacak, Cezasızlık Ortadan Kalkacak

Adalet Bakanı yargıya yönelik eleştirilere ve sosyal medyadan yapılan tutuklama çağrılarına tepki gösterdi. “Kamu vicdanını yaralayıcı kararlara rastlıyoruz.” diyerek açıklamalarda bulunan bakan, eleştirilerin asıl muhatabının hakimler değil, kanunlar olduğunu söyledi. Abdülhamit Gül’e hatırlatmak isteriz: Adaletten sorumlu olan bakan sensin, yargıdaki eksikler konusunda çözüm önerisi getirecek yetkililerden biri de sensin. Adalet bakanı açıklamasını “Kadınların onuru her şeyin üstündedir.” diyerek sürdürdü. Kadınlar lütuf ya da kutsanmak değil var olan haklarının uygulanmasını istiyor. Eşitlik istiyor. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün etkin bir şekilde uygulanmaması nedeniyle, en temel hakları olan yaşam hakları için mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Kadınlar defalarca şikayette bulunmalarına rağmen, koruma kararlarına rağmen erkekler tarafından öldürülüyor. Failler ise suçları kesinleşmiş olmasına karşın serbest bırakılıyor, tahliyeleri kutlanıyor. Bu derin çelişkinin bir an önce ortadan kaldırılması, kadınlara etkin bir korunma sağlanabilmesi ve etkili bir soruşturma ve kovuşturma olması için İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması şarttır.

Failler serbestken mücadele eden kadınlar yargılanıyor.

İzmir’de arkadaşlarımız Las Tesis performansı nedeniyle yargılandılar. Sorumluları işaret eden kadınları yargılamak yerine, kadınların korunması ve güçlendirilmesi için devletin tüm birimleri seferber edilmelidir. Yapılan yargılamalar kadınları durduramaz. Haklarımız için mücadele etmeye ve sorumluları işaret etmeye devam edeceğiz.

1 yıl geçti hala soruyoruz: Gülistan Doku nerede?

Gülistan Doku’dan bir yılı aşkın süredir haber alınamıyor. Bizler Gülistan Doku’nun kayboluşunun birinci yılında da meydanlardan “Gülistan Doku Nerede?” diye sormaya devam ettik. Gülistan Doku kaybolmadan önce kendisini alıkoyduğu bilinen şüpheli Zeynal Abarok’un şimdiye kadar ifadesi dahi alınmadı. Şahsın ülkeye getirilmesine karar verildi fakat bu karar da uygulanmadı.

Gülistan Doku’yu arama çalışmalarına, İçişleri Bakanlığı tarafından hiçbir açıklama yapılmadan son verilmişti. Sonrasında yaşanan gelişmeler ve verilen tepkiler sonucunda hala Gülistan’ı bulmak için yetkililer etkili bir süreç yürütmüyor.

Soruşturmanın sürecinde sunulan talepler bir an önce göz önüne alınmalı ve verilen kararlar uygulanmalıdır. Bizler Gülistan Doku bulunana kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Aleyna Çakır’ın üzerinde bulunan DNA ile Ümitcan Uygun’un DNA’sı eşleştirilecek

Aleyna Çakır geçtiğimiz yıl evinde şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştu. Aleyna Çakır’a şiddet uygulayarak bayılttığı anların video kaydı bulunmasına rağmen hakkında aylarca işlem yapılmayan Ümit Can Uygun, uyuşturucu kullanırken çekilen görüntülerinin sosyal medyada yayılması üzerine tutuklandı. Tutukluluğunun ardından, Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümüne ilişkin yapılan soruşturma kapsamında Ümit Can Uygun’dan DNA örneği alındı. Aleyna Çakır’ın üzerinden çıkan erkek DNA’sı ile Ümitcan Uygun’un DNA’sı eşleştirilecek. Soruşturma süreci etkin bir şekilde yürütülmeli ve dosyadaki eksiklikler bir an önce giderilip, Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümü aydınlatılmalıdır.

Bakanlık farkı açıklasın

İçişleri Bakanlığı kadın cinayeti verilerini açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre 2020 yılında 266 kadın cinayeti, bizim verilerilerimize göre ise 300 kadın cinayeti ve 171 şüpheli kadın ölümü var. Bizler kadın cinayeti kavramını ve kaynağımızı her raporumuzda açıklıyoruz. Yıllar süren mücadelemiz sonucunda veri açıklamaya başlayan İçişleri Bakanlığı’nın kadın cinayeti kavramı nedir? Bakanlık hangi kadın cinayetini verilerine dahil etmediğini açıklamalı ve bu çelişkiyi gidermelidir. İçişleri bakanı açıklamasında kadın cinayetlerinin verdikleri mücadele ile azaldığını belirtti. Kadın cinayetlerini durdurmak için henüz atılmaya başlanan adımlar yeterli değildir. Bakanlıklar kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerini bir an önce hayata geçirmelidir. Kadın cinayeti verilerini açıklamaya başladığı gibi şüpheli kadın ölümlerini de açıklamalıdır.

İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız

Oğuzhan Asiltürk katıldığı bir programda yaptığı konuşmada, AKP’li yetkililerin kendisine İstanbul Sözleşmesi’nin kesinlikle kalkacağını söylediklerini açıkladı.

Cezasızlığın bu denli arttığı, kadınların ölmemek için öldürmek zorunda kaldıkları bir dönemde, konuşulması gereken İstanbul Sözleşmesi’nin nasıl etkin uygulanacağıdır.. Yetkililerin öncelikli olarak yapması gereken İstanbul Sözleşmesi’nin tüm kurum ve kuruluşlarla etkin bir şekilde uygulanması için harekete geçmektir. Hayati bir öneme sahip olan istanbul Sözleşmesi ittifak şartlarına konu edilemez. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar tartışmaya açmanıza izin vermeyecektir.

Üniversiteliler atanmış değil seçilmiş rektör istiyor

Erdoğan 5 üniversiteye rektör atadı. Nitelikli ve çağdaş eğitimin merkezleri olan üniversitelere kayyım yoluyla rektör atamaları yapılması kabul edilemez. Üniversite öğrencileri günlerdir kayyım rektör kararına karşı direniyor. Üniversite Kadın Meclisleri de yapılan eylemlerde yer alarak eşit ve bilimsel eğitim hakları için mücadele ediyor. Üniversiteleri kayyımlara terk etmemeye kararlı olan öğrenciler yalnız değildir.

İçişleri Bakanı attığı bir tweette Boğaziçi’nde direnen LGBTİQ+ öğrencileri hedef gösterdi. Nefret söylemleri toplumda var olan eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştirmektedir. LGBTİQ+’lara yönelik her türlü ayrımcılık İstanbul Sözleşmesi’ne aykırıdır ve suçtur.

6284 ve sonuçları

6284 sayılı kanun, şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, şiddete uğrayan kadınlar için koruma kararı gibi birçok tedbiri düzenler; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik bilgilerinin değiştirilmesine kadar birçok hak tanır. Kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284, etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Kadınları korumak ve şiddeti önlemek için getirilen 6284 sayılı kanun yasalaşması İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından mümkün olabilmiştir.

Ocak ayında öldürülen kadınların 22’sinin koruma kararının olup olmadığı bilinmezken; yalnızca 1 kadının polis şikayeti, boşanma aşaması, uzaklaştırma veya koruma kararı gibi adli başvurusu olmadığı biliniyor.

Eskişehir’de 23 kez şikâyette bulunduğu boşandığı erkek tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan davasında Eskişehir Aile Mahkemesi Hâkimi, K.G. hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı inceleme sonucunda, kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verildiği ve soruşturma dosyasının kapatıldığı bildirildi. Polisin ihmal ve kusuru olup olmadığına ilişkin ‘Emniyet birimlerinin bir kusuru olmadığı ve soruşturmaya yer olmadığı’ sonucuna varıldı.

Konya’da yaşayan 23 yaşındaki Rukiye Ay’ın üzerine evli olduğu erkek Ali Ay tarafından sıcak su döküldü. Sıcak su, bu sırada annesinin yanında olan 1,5 yaşındaki Eylül’ün üzerine de geldi. Rukiye Ay’ın avukatı olayın ardından gözaltına alınan Ali Ay’in adli kontrolle serbest bırakılmasına itirazda bulundu. İtiraz üzerine yeniden gözaltına alınan Ali Ay, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Ç.Y.’ye cinsel istismarda bulunan erkek, Ç.Y.’nin avukatlığını yapan Bilgenur Yalçın’a da cinsel saldırı tehdidinde bulundu. Fail hâlâ tutuksuz, sağlanmayan adalet sonucu intihar girişiminde bulunan Ç.Y. %99 engelli kaldı.

Yeğeni Z.Ç.’ye istismarda bulunan amca Osman Ç. tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Kapıda yakınları tarafından davul zurna ile karşılandı. Kararı duyan Z.Ç. ise intihara kalkıştı.

Aslı Baş davasında İstinaf Mahkemesi delil yetersizliğinden sanıklar hakkında verilen beraat kararını onadı. Aslı Baş’ın ölümü bir kez daha şüpheli kaldı. Gerçeği açığa çıkarmak için Yargıtay’a itiraz süreci başlatıldı.

Handan Sevin davasında kararı Yargıtay bozdu. Cezanın üst sınırdan olması bozma gerekçesi gösterildi. Mahkeme sanığa, Handan’ı ve kardeşini öldürmeye teşebbüs etmekten, dolayı üst sınırdan ceza vermiş ve iyi hal indirimi uygulamıştı.

İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6824’ün tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğunu tüm bu örnekler göstermektedir. Kadınların etkin korunması için tedbir kararlarının uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimlerinin kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin cezasız kalmamalıdır.

Şüpheli kadın ölümleri derhal aydınlatılmalıdır

Bir süredir raporlarımızda da açıkladığımız gibi intihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümleri ve şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadın sayısında pandemi süreciyle birlikte çok ciddi bir artış yaşanmaktadır. Şüpheli kadın ölümleri, maalesef kadın cinayetlerinden daha da zorlu olabilmektedir. Kadınların öldürülüp öldürülmediği, gerçekten kaza ile mi öldükleri, kadınların toplumsal cinsiyet temelli öldürülüp öldürülmediği (kadın cinayeti olup olmadığı), intihar edip etmedikleri veya intihara sürüklenip sürüklenmediklerinin açığa çıkarılması gerekmektedir.

İstanbul Esenyurt’ta 4 çocuk annesi Arife Nayır, sokak ortasında ölü bulundu.

İstanbul’da 17 yaşındaki Zerda Curka, kaldığı otelin 8. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetti. Zerda’nın cinsel saldırı iddiasıyla daha önce şikayette bulunduğu öğrenildi.

İstanbul Beyoğlu’da komşuların koku gelmesi üzerine ihbarda bulunmasının ardından kimliği tespit edilemeyen Fas uyruklu bir kadın, battaniyeye sarılı bir şekilde evinin salonunda ölü bulundu.

İstanbul’da 24 yaşındaki Ece Küçükbaltacılar, birlikte olduğu erkekle kavga ettikten sonraki gün evinin çatı katında asılı halde bulundu. Ece’nin ailesi kızının ölümüne intihar süsü verilmek istendiğini iddia etti.

Ocak ayında öğrendiğimiz 14 kadının şüpheli ölümleri bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Yapılacak şey bellidir; 6284 sayılı koruma kanunu ve İstanbul Sözleşmesi tüm kurum ve kuruluşlarla beraber etkin ve bütünlüklü uygulanmalıdır. Şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır.

Ocak Ayında Kadınlar ile ilgili Neler oldu?

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk: “AK Parti’nin yetkilileri bana geldi ve İstanbul Sözleşmesinin kesinlikle kalkacağını söyledi. Cumhurbaşkanının da ifade ettiğini biliyorum, İstanbul Sözleşmesi kesinlikle kalkacak.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Porto Riko’da kadınların yıllardır erkek şiddetine karşı verdiği mücadele, bölgesel hükümeti masaya oturttu. 2019 yılı rakamlarına göre her hafta ortalama bir kadının şiddet yüzünden öldüğü Porto Riko’da kadınlara yönelik şiddeti önlemek için olağanüstü hal ilan edildi.

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. Pencap eyaletinin başkenti Lahor’da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin ‘yasadışı ve Anayasa’ya aykırı’ olduğuna karar verdi.

Filipinler lideri Rodrigo Duterte, cumhurbaşkanlığının bir kadına göre iş olmadığını söyledi. Filipin lideri Rodrigo Duterte, cumhurbaşkanlığının erkeklere duygusal farklılıkları nedeniyle bir kadına iş olmadığını açıkladı ve kızının gelecek yıl onun yerini alacağına dair spekülasyonları reddetti.

Polonya’da daha önce Yüksek Mahkeme kararı ile ertelenen kürtaj yasağının resmi olarak yürürlüğe girdiği duyuruldu.

Almanya’da iş dünyasında yönetim düzeyinde kadınlar aleyhine cinsiyet uçurumunun teşvikler ve gönüllülük temelli girişimlerle kapanmaması karşısında kabine, şirketlerin dört ya da daha fazla üyeli yönetim kurullarında en az bir kadın üye bulunmasını zorunlu kılan yasa tasarısını kabul etti.

Ocak ayında öldürülen 23 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri

Bursa’da yaşayan 25 yaşındaki Selma Taşkafa, birlikte olduğu Fahri Küçükcivan tarafından ateşli silahla öldürüldü. Failin ifadesinde “Başkasına gitmesin diye bacaklarından vurdum.” dediği öğrenildi.

Kırşehir’de yaşayan 24 yaşındaki Vildan İnce, ailesi tarafından istemedikleri bir kişiyle evlenmesi bahane edilerek ateşli silahla öldürüldü.

Ankara’da yaşayan 3 çocuk annesi 32 yaşındaki Sevgi Tekin, eskiden birlikte olduğu Gökhan Ağtaş tarafından kıskançlık bahanesiyle ailesinin gözü önünde ateşli silahla öldürüldü.

Çorum’da yaşayan 29 yaşındaki 3 çocuk annesi Aslıhan Dal, birlikte olduğu Polat Hatal tarafından boğularak öldürüldü. Failin çeşitli suçlardan suç kaydı olduğu öğrenildi.

Kocaeli’nde yaşayan 3 çocuk annesi 33 yaşındaki Sevda Kösecik, boşanma aşamasında olduğu İsa Kösecik tarafından çocuklarının gözü önünde kesici aletle öldürüldü.

Mersin’de yaşayan 41 yaşındaki Ayşe Yaylan eskiden evli olduğu Mustafa E. tarafından kıskançlık bahanesiyle arabada ateşli silahla öldürüldü.

İstanbul’da yaşayan 1 çocuk annesi Hatice Soysal evli olduğu Adnan Soysal tarafından oğluyla birlikte odaya kilitlenip daha sonra kesici aletle öldürüldü.

İstanbul’da yaşayan 68 yaşındaki Neriman Kıvrak kendisiyle birlikte olduğunu iddia eden Cemal Ş. tarafından kesici aletle öldürüldü. Failin daha öncesinde cezaevinden firar ettiği öğrenildi.

Kahramanmaraş’ta 47 yaşındaki 1 çocuk annesi Döndü Bakır, evli olduğu Hasan Bakır tarafından çocuğunun gözü önünde ateşli silahla öldürüldü. Fail ardından aynı silahla intihar etti.

2019 yılında İstanbul’da ortadan kaybolan 4 çocuk annesi 34 yaşındaki Zeynep Güngör’ün, birlikte olduğu Ecevit Bahçecioğlu tarafından kesici aletle öldürüldüğü failin itirafıyla ortaya çıktı. Failin ifadesinden sonra Zeynep’in ağabeyinin ve ablasının da gözaltına alındığı öğrenildi.

Denizli’de yaşayan 22 yaşındaki Aleyna Yurtkölesi, eskiden birlikte olduğu Shayan Kheyrian tarafından boğularak öldürüldü.

İstanbul’da bulunan 1 çocuk annesi 43 yaşındaki Ferdane Kurt, otelde kalan bir kişi tarafından kaldığı otelde çocuğunun gözü önünde boğularak öldürüldü.

Malatya’da yaşayan 3 çocuk annesi 39 yaşındaki Nergiz Beyaz, birlikte olduğu Hüseyin Ördek tarafından çocuğunun gözü önünde kesici aletle öldürüldü. Fail sonrasında aynı aletle intihar etti.

İstanbul’da yaşayan 48 yaşındaki Aygül Çakan, evli olduğu Tacettin Çakan tarafından ateşli silahla başından vuruldu. Yoğun bakıma alınan Aygül, 5 gün sonra hayatını kaybetti.

İstanbul’da yaşayan 39 yaşındaki Melek Ayaz, evli olduğu Süleyman Güngörmüş tarafından alyansını bozdurmak istememesi bahanesiyle boğularak öldürüldü.

Denizli’de yaşayan 73 yaşındaki Hatice Bodur, torunu Mahmut Bodur tarafından ebeveynlerinin boşanmasından sorumlu olduğu bahanesiyle ateşli silahla öldürüldü.

Konya’da yaşayan 39 yaşındaki Gonca Pekşen, Özkan Can tarafından ateşli silahla sokak ortasında öldürüldü.

Antalya’da yaşayan 86 yaşındaki Şadiye Öztürk, hırsızlık için eve giren N.K. ve S.D. tarafından öldürüldü.

Iğdır’da yaşayan 2 çocuk annesi Dilan Kok, camı kırarak içeri giren boşanma aşamasında olduğu Maruf Kok tarafından ateşli silahla öldürüldü.

İstanbul’da yaşayan 70 yaşındaki Şükran Biroğlu, oğlu Uğur Biroğlu tarafından kesici aletle öldürüldü.

Gaziantep’te 26 yaşındaki Feride Yılmaz, babası H. İ. S. tarafından ateşli silahla öldürüldü. Failin olaydan sonra polisi arayarak “Kızımı öldürdüm gelin.” dediği öğrenildi.

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -