Hopa Emekli Sendikası, bankaların emeklilere verecekleri promosyon miktarındaki kısmi artış açıklamaları hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Özellikle sosyal medya üzerinden promosyon ücretleri talebini dile getiren grupların ortak çağrıya dönüştüğünü kendilerinin ise yapılan paylaşımlara ve yazılan metne imzacı olmaları konusunda çağrı yapıldığını ifade eden Hopa Emekli Sen yöneticileri yapmış oldukları açıklamada şunları söyledi:
“Öncelikle promosyon konusunda ki görüşlerimizi belirtmeden önce, ortak iş yapma biçimine dair düşüncemizi açıklayalım. Bir etkinliğin birlikte yapılabilmesinin yöntemi; muhataplarla bir toplantı düzenlenerek (online veya yüz yüze) yapılmak istenen etkinlik tartışılır. Etkinliğin içeriği, biçimi, zamanlaması, muhatapları vs. konuşulur. Görüş birliğine varılır. Uygun görmeyenler katılmayabilir. Görüş birliği içinde olanlar etkinliği örgütler. İkinci adım da ise paydaşlara destek çağrısı yapılabilir. Kabaca böyle. Yapılan işin sorumluluğu alınacaksa ki alınmalıdır, karar mekanizmasında da olunmalıdır. Aksi bizim kabul edebileceğimiz tarzlar değildir.”
“BANKALAR EMEKLİLERİ DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN PROMOSYON YARIŞINA GİRMEZLER HATTA HİÇ VERMEK İSTEMEZLER”
“Diğer bir konu da etkinliği gerçekleştireceklerin statüsü, pratikleri ve meseleyi kavrayış biçimleridir. Şimdilik bu kadarla yetinelim. Promosyonlara gelince. Öncelikle bankalar emeklileri düşündüğü için promosyon yarışına girmezler. Hatta hiç vermek istemezler. Ancak kapitalizm nasıl daha çok kar ederim paradigması ile böyle ataklar yapabiliyor. Netice de emeklilerin en azından bir kısmı maaşlarını ay içinde peyder peyder çekerek harcamasını yapıyor, kalan kısmı bankalarca kullanılıyor. Daha da önemlisi kredi kartı kullanılıyor, fatura ödeme talimatı veriliyor veya kredi kullanılıyor. Bu ve benzeri kullanımlardan bankalar faizsiz mevduat topluyor ve topladığı mevduatı işletiyor. Kredi kullandırıyor.”
“ÖZÜNE BAKILDIĞINDA BİZİM MÜCADELEMİZ EMEKLİLERİN SORUNLARININ KÖKLÜ ÇÖZÜMÜNE YÖNELİKTİR”
“Bütün bu hesaplar üzerinden daha çok mevduat toplamak için yöntemlerinden biri de promosyon kanalıyla emeklilere ve çalışanlara ulaşmaktır. Emekliler yaşam alanlarında varlar ve dağınıktır. Değişik bankalardan maaş alıyorlar. Genellikle de maaş aldığı bankalardan kredi kartı ve kredi kullanmışlardır. Hal böyle olunca kimi emekliler bu rekabetten yararlanamıyor. Oysa kredi borcunu zamanında ödeyen bir kişinin banka değiştirmesi engel değilse de, bankalar bir şekilde engel çıkarıyor. Özüne bakıldığında bizim mücadelemiz emeklilerin sorunlarının köklü çözümüne yöneliktir. Yığınağımızı da, önceki pratiklerimizde gösterdiğimiz gibi emeklilerin sınıf tavrı ve mücadelesi üzerine kurarız.”
Bu tür (promosyon) palyatif durumlar (“sermayenin tevecühü”!) bir anlam ifade etmiyor. Ancak yoksullaştırılmış, ölüm sınırında yaşama mahkûm edilmiş emeklilerin kursaklarına girecek olan 3 -5 kuruşun da alınması için yol yöntem ararız, duyarsız kalmayız. Bu durumda doğru çözüm; emeklileri banka kuyruklarında dolaştırmak değildir. Olması gereken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, emekli sendikaları ve bankalar bir araya gelerek, bir protokolle promosyon miktarının ve süresinin belirlenmesidir. Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına çağrımızdır. Derhal muhataplara çağrınızı yapın bu işi birlikte çözelim. Emeklileri kapı kapı dolaştırıp, daha çok onurlarıyla oynanılmasın. Yoksullukları yüzlerine vurularak incitilmesin. Yeter.Bugün için önerimiz; yıllık 5000 TL. 3 yıllık için ise, her yıl enflasyon farkı eklenmek kaydıyla 15 000 TL dir.”