Ey kurban olduğum Diyanet Başkanımız…(adını unuttum.. bir baş idi ama ne idi)…
Sen bize yüce rabbimin bir lütfusun…
Allah, insanları hep belli kalıplarla yaratmış ama seni özellikle “mürekkep” bir adem-i müstesna olarak yaratmış…
Mübarek Dürrüzade Abdullah, Mustafa Sabri, İskilipli Atıf efendilerden parçalar toplayıp harmanlayarak seni biz müslümanlara armağan etmiş…
Bunun için yüce rabbime ne kadar şükretsek azdır…
Hani senin talimatınla,  Tüm Türkiye için yağmur duası yapmıştı ya hoca efendiler, bu dua galiba bir tek Rize için tuttu.. Türkiye’nin her tarafı kuraklıktan kırılırken, ondan beri Rize’de yağmurdan gözümüzü açamıyoruz, her taraf sel sağanak gidiyor…
Haydi kurban olduğum, hikmetini kullan, Rize’ye bir kıyak et, bu kez de bir güneş duası yap da sayende içimiz ısınsın, nurunla aydınlanalım…
Gerçi, mübarek fesli Kadir hazretlerini 10 Kasım’dan bir gün önce ziyaret ederek uzun ömürler dilemiştin de adam 3 ay yaşamamıştı ya.. Ben orda Allahın gücüne giden neydi, hala anlamış değilim.
Ama şimdi rabbimin senin dualarını kesinlikle kabul edeceğine ve bize sayende güneşi lütfedeceğine inancımız tamdır…
Haydi göster hikmetini lütfen…
Şimdiden güneşi görür gibiyim…
Allah razı olsun…
Hey mübarek…