Geleceğimiz Hakkında Sözümüz var!!!

 

CHP Rize İl Eğitim Sekreteri  Nazım RAKICI

Eğitim Komisyonunun hazırladığı raporu inceleyerek raporu madde madde basınla paylaştı.

Rakıcı,
“Derdiniz öğretmenlerin sorunlarını çözmek değil.

Bir kuru teşekkür ile öğretmenleri görmezden geliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

ÇAĞRIDA BULUNDU

İktidara seslenen Rakıcı

“İsteğiniz memurları memnun etmek ise 3600 ek göstergeyi hemen uygulamaya sokun.” dedi.

İl Eğitim sekreteri,

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, öğretmenlerin taleplerini karşılayacak şekilde yeniden düzenleyerek çıkartmayı” önerdi.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi öğretmenlerimizi hayal kırıklığına uğratmıştır”

diyerek öğretmenlerin çözüm bekleyen sorunlarını dile getirdi.

ÖĞRETMENLER YETERSİZ ÜCRETLER İLE ÇALIŞTIRILIYOR:

“Öğretmenlerimiz özel sektör baskısı ile düşük ücretler ödenerek çalışmaya,

yaşam standartlarının altında yaşamaya mahkûm ediliyor.

Maalesef öğretmenlerimiz hayatlarını geçindirebilmek için en asil görevlerinin yanında farklı işler yapmak zorunda bırakılıyor.

Sizin oluşturduğunuz Öğretmenlik Meslek Kanunu,

öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır.

İktidarın ülkemize getirdiği siyasi kadrolaşma ve siyasi atamalar,

öğretmenlerimiz arasında eşitsizlik oluşturmaktadır.

Aday öğretmen,

öğretmen,

uzman öğretmen

ve
baş öğretmen isimleri altında kariyer basamakları

oluşturan yasa teklifi öğretmenler arasında

ayrımcılık yaratmaktadır.

Yasada teklif edilen maaş artışları kariyer basamakları ile değil,

tüm öğretmenlere eşit olarak yapılmalıdır.

3600 EK GÖSTERGE NEDEN VERİLMİYOR?

İktidarın vatandaşlarımıza söz verdiği ancak halen verilmeyen 3600 ek gösterge ne zaman çıkartılacak?

Vatandaşlarımız 3600 ek göstergeyi beklemektedir.

İktidar erkanına buradan sesleniyoruz.

Neden sözünü verdiğiniz 3600 ek göstergeyi hala çıkartmadınız?

KOMİSYONUN ÖNERDİĞİ KARARLAR EKSİKSİZ UYGULANMALI:

Tüm eğitim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır.

Meclise gönderdiğiniz Öğretmenlik Meslek Kanunu,

öğretmenlerimiz arasında hiyerarşik bir yapılanma oluşturmakta ve geleceğimizi inşa eden öğretmenlik mesleğini kariyer basamağı haline dönüştürmektedir.

Eğitimin asli unsuru öğretmendir.

Öğretmenlere verilen önem eğitime verilen önem demektir.

Ancak bu teklifte görünen daha çok para nasıl kazanılır sorusunun yanıtıdır.

Bu yasa teklifinde öğretmenlerin temel sorunları olan;

norm kadro,

yer değiştirme,

sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması,

mülakat sisteminin kaldırılması,

hizmet için eğitim,

ücretli öğretmen sorununun çözülmesi,

öğretmenlerin maaş karşılığı gireceği ders saatinin 15 saate eşitlenmesi,

yöneticilikte kayırmacılık,

proje okulları,

proje okulları ile yapılan haksızlık,

kreş sorunu

ve

öğretmenlere yönelik şiddet konularında bir iyileştirme bulunmamaktadır.

KANUN TEKLİFİ ALT KOMİSYONDA GÖRÜŞÜLMELİ:

Eğitim Bir-Sen, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Anadolu Eğitim Sendikaları ve CHP komisyonda görüşlerini dile getirmişler ancak hiçbirinin düşüncesi kanun teklifine yansımamıştır.

“Benim geleceğimiz hakkında sözüm var.”

diyen herkesin düşüncesi alınarak, bizim verdiğimiz kanun teklifiyle birleştirilmeli ve teklif alt komisyonda görüşülmelidir.

İktidarın ‘3600 ek gösterge hakkınız tamamınıza verilecek. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacak.

Sözleşmeli öğretmenlik ayrımına son verilecek’

sözlerinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.

İktidarın derdi öğretmenlerin sorunlarını çözmek değil.

Bir kuru teşekkür ile öğretmenleri görmezden geliyorsunuz.

Türkiye kamuoyunu verdiğiniz vaatler ile yanıltıyorsunuz.

ÖĞRETMENLERİN SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR:

Öğretmenlerimiz ülkemizin geleceğini inşa eden en şanlı mesleklerden biridir.

Yetersiz atamalar sonucunda öğretmenlerimiz özel sektör de düşük ücretler ve 12 saati aşan mesai saatleri ile çalışmak zorunda bırakılmıştır.

Sınıflarda bulunan fazla öğrenci sayısı ile yeterli bir eğitim anlayışı olmayacağı herkesçe malumdur.

Sınava dayalı eğitimin yarattığı sorunlar konuşulurken,

öğretmenlere sınava dayalı kariyer basamaklarının dayatılması doğru mudur?

Kısaca öğretmenlik mesleği ile ilgili eksiklik varsa sınav ile çözülmemelidir.

Sorun öğretmenlik yetiştirme sürecinde aranmalıdır.