CUMA HUTBESİ…

1924’te Atatürk’ün öngörüsüyle Batum’da yapılan araştırmalar sonucu Doğu Karadenizde de çay yetiştirilmesi hakkında bir kanun çıkarıldı..

1030’da Batum’dan tohum getirilerek Rize’de ekildi ve olumlu sonuç alındı..

Atatürk bu bölgede çay üretimini çok destekledi…

İsmet Paşa, bölgede çok geniş çaplı araştırmalar yaptıktan sonra 1947’de bizzat Rize’ye gelerek ilk çay fabrikasını açtı..

Böylece fakirlikten sürekli gurbetçilik yapan Rize’li artık gurbetçilikten kurtulup büyük bir gelire sahip oldu ve zenginleşti…

Eğer Rize’liler olarak bizler bugün halen daha birinci geçim kaynağımız çay parasıyla geçinebiliyorsak, Çaykur’da çalışıp gelir sağlıyabiliyorsak, hemen hemen her evimizde en az bir kişi Çaykur’dan emekli maaşı alabiliyorsa, çay parası sayesinde ev, araba sahibi olabiliyorsak, ticaret yapabiliyorsak, üniversitede okuyabiliyorsak, adam gibi beslenebiliyorsak, bütün bunları çaya ve bu ekmeği Rize’ye getiren Atatürk’e ve İsmet Paşa’ya borçluyuz…

Bu anlamda Rize’li, eğer bir nebze insanlıktan nasibini almışsa, yatıp kalkıp Atatürk ve İsmet Paşa’ya dua etmelidir…
Buna rağmen halen Rize’de Atatürk ve İsmet Paşa aleyhine konuşan, onlara hakaret eden nankörlere o çay parasıyla sahip oldukları her türlü imkan haram zıkkım olsun..

Rize’liler olarak bizlere bu şekilde insanca yaşama imkanını sağlayan o büyük insanlardan Allah razı olsun…
Onlara hakaret eden Rize düşmanlarının da Allahın gazabı üzerlerinde olsun…
Amin…