Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyü halkı, mera alanlarına yapılması planlanan OSB’ye karşı 57 günden beri başlattıkları direnişe bugün yaşam savunucuları ile beraber gerçekleştirdikleri protesto eylemiyle mücadelelerine devam etti.

GENÇAĞA KARAFAZLI – EMRE KOÇ

Taşova, Çambükü köylülerinin OSB’nin yapılmasına karşı sürdürdükleri direniş mücadelesi 57. gününde gerçekleştirdikleri yürüyüşle yaşananları protesto etti.

Çambükü köylüleri bir yandan OSB inşaat çalışmaları ile yok edilen mera alanlarına karşı başlattıkları direniş devam ederken diğer yandan, köylülerin açtığı mahkemenin dava süreci sonuçlanmadan geçen hafta OSB inşaatı çalışmaları için iş makinaları 300 Jandarma eşliğinde mera alanlarına girerek meyve ve ceviz ağaçlarını koparmış ekin alanlarını tahrip etmişti. Bu duruma tepki gösteren köylüler ile Jandarma görevlileri arasında yer yer arbede yaşanmış, bazı köylü kadınlar yaralanmış, bazı köylü yurttaşlar gözaltına alınmıştı. Yaşanan bu olayların ulusal medyada büyük yankı bulmasının ardından bugün Çambükü köy halkıyla dayanışma içerisinde olmak için Amasya çevre platformu köyde bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe İstanbul’dan gelen ekoloji birliği bileşenleri, CHP, İyi Parti, Sol Parti, EEMEP ve İkizdere direnişçisi bir grup ve yaşam alanı savunucuları ile Çambükü köylüleri katıldı. İkizdere Çevre Derneği (İÇDER) İkizdere, Eskencidere vadisinde Cengiz inşaatın lojistik liman inşaatı çalışmaları kapsamında yapımına devam edilen Taş ocağı çalışmalarında katledilen ağaçlardan kurtardıkları fidanları Çambükü köyü mera alanına dikti.

“VALİYE SELENİYORUZ KÖYÜMÜZE DOKUNMAYIN BİZ BAMYA YAPMASINI SEVİYORUZ”

Çambükü köylülüklerine destek vermek için gelen yaşam savunucularını köy meydanında karşılayan köy halkı burada yaşananlarla ilgili bilgiler aktardı. Bir köylü yurttaş kadın “Elli hanelik köyüz, çalışmayı ve üretmeyi çok seviyoruz. Bizim köyümüze dokunmasınlar. Sayın valimize, kaymakamımıza, belediye başkanımıza bütün büyüklerimize sesleniyorum, bizim köyümüze dokunmasınlar. Biz bamya yapmayı seviyoruz, hayvanlarımızı da yetiştiriyoruz, bamyamızı da ekiyoruz, çocuklarımızı da büyütüyoruz ama torunlarımıza bir şey diyemiyoruz. Toprağımızı elimizden alıyorlar, tekrar söylüyorum lütfen sayın valimize sesleniyorum bizim toprağımızı bıraksın. Biz organize sanayi istemiyoruz. Bizim yaşam hakkımızı alıyorlar, bizi bıraksınlar; köyümüzü de bıraksınlar toprağımızı da bıraksınlar. Biz çalışmayı gene seviyoruz. Bütün kadınlar olarak, otuz-kırk tane kadınız çalışmayı seviyoruz.”

TOPRAĞIMIZ İÇİN ŞEHİT OLACAĞIZ”

Çambükü köy meydanında toplanan onlarca yaşam savunucusu daha sonra “Çambükü köylüsü yalnız değildir, havama suyuma toprağıma dokunma, OSB yi değil yaşamı savun, Hak hukuk adalet, Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde OSB inşaat çalışması yapılan mera alanına yürüyerek çalışmaları protesto etti. Yürüyüş esnasında bir köylü kadın talan edilen arazileri göstererek “Bu araziye muhtar izin vermediği için görevden alındı. Köy mezarlığımızda bu projenin içinde yetkililer yok dese de proje aynı değişmedi” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bir diğer kadın ise iki tane şehidimiz var biz de toprağımız için şehit olacağız” diyerek tepkisini dile getirdi.

Yürüyüş esnasında ekoloji birliği bileşenlerinden Aslı Eren, “İkizdere katliamında katledilen binlerce ağaç içinde yaşayan canlılar, evlerin önünde patlatılan dinamitler sonucunda, yerlerde bulduğumuz katledilen ormandan arta kalan fidanlar. İkizdere’den kurtardığımız bu çam fidanını, bu küçük fidanı bugün Çambükü’ ne dikip burada ona nefes ve hayat vereceğiz” dedi. Ardından yapılacak olan OSB projesini inceleyen yurttaşlar köy mezarlığının proje kapsamında yok olduğunu 790 dönümlük araziyi götürdüğünü söylediler.

Yürüyüş sonrası mera alanında toplanan kalabalık burada bir basın açıklaması yaptı. Ekoloji birliği bileşenleri adına Aslı Eren açıklama yaptı. Eren yaptığı açıklamada şunları söyledi.

“SERMAYE POLİTİKALARI ÇAMBÜKÜ HALKININ ARAZİLERİNİ YAĞMALIYOR”

“Halkı köylüyü merkeze koymayan, bilimsel gerçeklikten kopuk bütün değerleri heba ederek sermayeye teslim olmuş politikalar Amasya Taşova Çambükü köyünün tarım arazilerini yağmalamak istiyor. İstihdam kandırmacası ve kamu yararı bahanesiyle Çambükü köylüsünün tarım ve hayvancılık işleri ellerinden alınmakta geçimlikleri gasp edilmektedir.  Halktan kopuk anlayışın aymazlığı köy mezarlığını dahi OSB’ye tahsis edilmesine varmıştır. İş makinalarıyla köylülere ait yaklaşık iki bin ağaç kesilmiş, tarladaki ürünleri dozerlerle sökülmüştür. Bilirkişi raporları yapılacak OSB’nin çevre, tarım ve hayvancılığa etkilerini değerlendirmiş uzun dönemli kamu yararı olmadığına karar vererek bu projeye dur demiştir. Mahkeme süreci devam etmesine rağmen yangından mal kaçırır gibi yasa bilmez kanun tanımaz irade fütursuzca saldırmaya devam etmektedir. Oysa kırpıla kırpıla dönüştüğü haliyle sermaye çıkarlarının cirit attığı mevcut yasalarda bile mera ve tarım arazilerine beton, betoncu anlayışın girmesi engellenmiştir. Bir ihtiyaç varsa ki yoktur OSB, kararı yerelde yaşayan halkla beraber alınmalıdır. Günlük hayatımızın tüm aşamalarında karşımıza çıkan yağmacı, gaspçı, yasa tanımaz tutum sergilemekten çekinmeyen sermaye onu sahiplenen iktidar ve kolluk kuvvetlerini uyarıyor. Sermayeden yana halka ve özellikle kadınlara karşı yürüttükleri şiddet, baskı ve gözaltılar la yıldırma politikası asla kabul etmiyor en yüksek dereceden kınıyoruz, reddediyoruz. Çambükü köyünde yapılması planlanan OSB’ye karşı köyü kadınların topraklarını, meralarını, yaşam alanlarını savundukları nöbetleri devam ediyor. Tüm doğa ve yaşam savunucularını Çambükü köyünde yaşamlarını savunan direnişçilere destek olmaya davet ediyoruz.” Dedi.

“OSB DEN VAZ GEÇİLİRSE HİÇBİR DAVA AÇMAYACAĞIZ AÇMIŞ OLDUĞUMUZ HAKLI DAVAMIZDAN DA VAZ GEÇECEĞİZ”

Çambükü köylüleri adına basın açıklaması yapan Serpil Dönmez ise;” “Yer yanlışlığı artık herkesçe kabul edilen OSB sürecinin hemen durdurulmasını, köy olma vasfımız için zorunlu olan meralarımız ve hazine arazilerimizin aslına döndürülmesi kamulaştırılan kısıtlı tarım alanlarımızın kamulaştırmalarının kaldırılması, Dörtyol köyümüzün iki bin dönüm veren ve başvuru yapan Çaydibi köyümüzün veya başkaca yerlerimizin kamuoyu önünde olabilirliğine bakılmasını, olmadı mı yine aynı bölgeyi yapalım ama yükü Karabükü köylüleriyle paylaşalım diyor ve talep ediyoruz.  OSB’nin yanlış yer olan köyümüzden alınması halinde, devletimiz yetkililerini kullanan makam sahiplerinin yanlışları çok olsa da devletimize karşı devletimize karşı hiçbir dava açmayacağız. Açılmış olan haklı davalarımızdan vazgeçeceğiz, şikâyetler yapmayacağız hatta kamulaştırma bedeli alan köylülerimizin bedelini devletimize ödeyeceğiz”

Gerçekleşen protesto eyleminin ardından İkizdere Çevre Derneği üyeleri İkizdere, Eskince vadisinde taş ocağı çalışmalarını sürdüren Cengiz inşaatın kepçelerinden kurtardıkları fidanları başka bir direniş alanı olan Çambükü köyüne dikti.