“BU ÜLKE ARTIK BİZİ ÖLDÜRMEK İSTEYENLERİN ÜLKESİ OLDU”
Gençağa KARAFAZLI –
Türkiye’nin pek çok yerinde kadın cinayetlerine ve şiddete karşı sokağa çıkan kadınlar, iktidarı 6284 sayılı yasayı ve İstanbul Sözleşmesini uygulamaya çağırırken, kadın cinayetlerine yönelik bir tepki de Samsun Eğitim Sen’den geldi.
İsimler değişiyor, yüzler değişiyor. Ama bir gerçek hiç değişmiyor bu ülkede. ‘KADIN KATLİAMI’, diyen Eğitim Sen Kadın Sekreteri Havanur SUSOY TAFLAN ;
“Münevver’den sonra 1406, Özgecan’dan sonra 1234, Şule’den sonra 1629, Emine’den sonra 764, Pınar’dan sonra 388,kadın erkekler tarafından katledildi.
İsimler değişiyor, yüzler değişiyor. Ama bir gerçek hiç değişmiyor bu ülkede. KADIN KATLİAMI…
“KARDEŞLERİMİZ KATLEDİLDİ”
Erkeklerin bu katliamını durdurmadığımız sürece kadın cinayetlerinden hepimiz sorumlu olacağız. Yüksek sesle konuşma, bunu giyme, fikrini savunma, kahkaha atma, itaat et diyen eril kafalar, sadece kadına hanımefendi ol dediler. Ama beyefendilikten hiç bahsetmediler. Kadınların ruhlarını, akıllarını, yeteneklerini göz ardı ettiler. Çünkü onlar bırakın beyefendi olmayı insan olmanın idrakına bile varamadılar.
Bugün bu kafaların göz yumduğu kişiler tarafından kardeşlerimiz katledildi.
“İNSANLIĞIMIZI NEREDE UNUTTUK?”
Öldürülmeyi bırakın artık gündeme gelmek için artık yakılmamız, boğazımızın kesilerek varilin içinde bulunmamız gerekiyor. Ne zaman bu kadar duyarsız olduk… İnsanlığımızı nerede unuttuk? Bütün bu katliamlara seyirci olanlar hepiniz suçlusunuz. Dün üç kadınımızı daha kaybettik. Dün katledilen kadınlardan biri olan öğretim üyesi Dr. Aylin Sözer geçen yıl katıldığı televizyon programında ”biz toplumda şiddeti ne kadar çok gözlemliyorsak çocuklar arasında da o kadar çok yaygınlaşıyor ”derken onu da duymadınız. Evet, yine göz yumduğunuz için bugün yaşanan katliamlardan da sorumlusunuz.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE MUHALEFET EDENLER TÜM CİNAYETLERDEN SORUMLUDUR”
Sürekli olarak toplum yapısına tehdit oluşturduğu gerekçesiyle muhafazakâr kesimin eleştirilerinin hedefinde olan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi 2014 yılında yürürlüğe girmesine rağmen hala uygulanamıyor. Oysa sözleşme, dört ilkeye dayanıyor; kadına şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadelenin bütüncül politikalarla desteklenmesi… Tüm bunlar yapılmış olsa tüm bu kadınlar öldürülmeyecekti. Buna muhalefet edenler; yukarıdaki tüm cinayetlerden sorumlusunuz.
“BU ÜLKE ARTIK BİZİ ÖLDÜRMEK İSTEYENLERİN ÜLKESİ OLDU”
Aileyi, anneliği kutsayanlar, kadınların bu ülkede sistematik olarak katledilmesine neden ses çıkarmıyorlar? Bu ülke artık bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi oldu. Biz kadınlar artık öldürülmek istemiyoruz. Eril kafalarınızı bizden çekin.
Biz Eğitim Sen olarak; inadına İstanbul Sözleşmesi demeye bu katliamlara karşı durmaya devam edeceğiz”