Ak parti iktidarının daha doğrusu Genel Başkan Erdoğan’ın ötekileştirici dil kullandığı ve toplumu hızla ayrıştırdığı iddiaları muhalefetin en sık dile getirdiği bir iddia.
Oysa; kurucu üst yöneticileri tıpkı Erdoğan gibi ‘Milli Görüş’ ekolünden gelen Akparti, ayrıştırıcı olmak bir yana aksine kitleleri birleştirdi. Akparti sadece Milli Görüş kitlesinin büyük bir kesimini değil, muhafazakar kitlenin tümünü zihinsel değişime uğrattı.
Şöyle ki; Erbakan’ın ‘Batı Kulüp’ dediği Milli Görüş dışındaki muhafazakar siyasi partilerin bir çoğu bugün Akpartide el üstünde tutulur oldu.
Vaktiyle haklarında çok şey söylenen Menderes, Özal, Çiller gibi isimler bugün bu kitle tarafından hayırla anılıyor.
Eğer Demirel’in son dönemlerindeki değişen siyasal çizgisi söz konusu olmasaydı Demirel de göklere çıkarılabilirdi.
Mesut Yılmaz’ın talihsizliği ise 28 Şubat’ta ciddi sıkıntılar yaşayan ve şu an Akparti taraftarı olanların bir çoğunun o dönemde yaşadıklarından Mesut Yılmaz’ı sorumlu tutmuş olmaları..
Durum böyle de olsa bu gün Akparti’de birçok eski ANAP’lı aktif siyaset yapmakta ve Akparti içşnde bundan hiç kimse rahatsız değil.Hatta içlerinde oldukça değer verilenler var..
Akparti asıl zihinsel değişimi ise Mustafa Kemal konusunda yaptı. Vaktiyle Mustafa Kemal’i Osmanlı ‘yı yıkan, hilafeti kaldıran İngiliz ajanı, deccal gibi ifadelerle yerden yere vuran ve bugün Akpartiyi savunan nice dindar-mutaassıp kişiler Mustafa Kemal’e bu gün rahmet okumakta, bunların siyasette, yerel yönetimlerde, bürokraside vb. yer alanları işi o derece İleri götürmüşler ki, her milli bayramda binlerce kişiye kutlama mesajları göndermekteler.
Atatürk’ü sevdirecek televizyon dizileri, hatta sinema filimleri de Dindar-Mutaassıp çevrelerin son zamanlarda ilgi alanlarına girmiş bulunmakta.
Geçtiğimiz günlerde vizyona giren “Ateş Hattı” filmi bunların son örneklerinden biri.
Kitaplarında Osmanlı Devleti’ni İngilizlerin yıktığını söyleyen ve ‘operasyon’ adlı kitabında “ 1912’den sonra Türkiye’yi Karar Odası yönetti. Lideri bir İngiliz’di.” diyen Kayabaşı, bu filimde Mustafa Kemal’i, Mehmet Akif üzerinden kutsamakta ve Mustafa Kemal sayesinde ülkenin kurtarıldığını anlatmakta. Eminim ki Kayabaşı, bu filmle binlerce Mustafa karşıtı kitleyi Akif’le içli-dışlı göstererek sevdirmiştir.
Bu filmin galasında konuşma yapan ve bu filme önemli katkılar sağlayan Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın yaptığı kısa konuşmada 6 kez Mustafa Kemal’den övgüyle bahsetmesi dikkatimi çekmişti. Demek ki bu camiada köklü bir zihin değişikliği var..
Özetle; ‘Akparti, ayrıştırıcı dil kullananların partisi’ diyenler bu tablo karşısında bence yanılıyorlar.
Kimileri diyebilir ki; “siz onların bu son hallerine bakmayın, onlar takiye yapıyor, bu gibi birçok konuda işlerine geldikleri yerde övüyor, istedikleri yerde de küfrediyorlar.!”
Doğrusu ruh sağlığı yerinde olan normal bir insanın bu derece iki yüzlü bir hale gelebileceğini düşünemiyorum. Eğer, bazı dindarlar-mutaassıp çevreler bu hale gelmişse onlardan korkmak gerek. Zira iki yüzlü insanlar çıkarı için her şeyi yapabilirler.
O nedenle; bu tür iddialara asla inanmak istemiyorum. Zira böylesi bir duruma konulabilecek bir ad yok!