“53 Gazeteciler dernek başkanı Bayrak’a yargıdan Tokat gibi karar”
kuzeyteve.com
53 gazeteciler derneği başkanı Mustafa Bayrak’a “geçmişi şaibeler ile dolu, 30 yaşına kadar soy ismi Yılmaz olan Rize’de yemediği halt kalmayan (Hayatı otel odalarında geçen) sonradan vatan ve “bayrak”aşkı ile soy ismini değiştirip, aklandığını sanan bu düzenbaz oyunlar oyunları oynayan tipler, Rize basınında ahlaken konuşacak son kişilerdir” sözleriyle eleştiren Gazeteci Osman Köseoğlu hakkında suç duyurusunda bulunan Mustafa Bayrak’ın şikayetini inceleyen savcılıktan Bayrak’a tokat gibi karar.
Yaklaşık 2 ay önce 53 Gazeteciler derneği tarafından “yılın en iyileri” adı altında bir tören düzenlenmişti.
Düzenlenen törende aralarında çok az sayıda gazeteci ile birlikte iş insanı ve bürokrat olmak üzere 68 kişiye “hak ettiler” diyerek törenle plaket verilmişti.
53 Gazeteciler derneğinin başkanı Bayrak törene katılanlara hitaben,” Bugün Rize’de birçok sosyal medya haber sitesi kopyala yapıştır yöntemiyle haberler yayınlıyor. Bunlara itibar etmeyin ve bunları basın toplantılarınıza çağırmayın bunlara meşruiyet kazandırmayın” şeklinde açıklama yapmıştı.
Bayrak’ın bu açıklamalarında hedefteki isimlerin başında gelen aktüel53.com haber sitesinin imtiyaz sahibi gazeteci Osman Köseoğlu, Bayrak’ın bu açıklamalarını; “teneke dağıtır gibi önüne gelene ödül verdiler, bu nasıl gazetecilik anlayışı bu şekilde bir gazeteci örgütü ödül dağıtamaz bu etik değil , kim bu kopyala yapıştır gazeteciler açıkla” şeklinde eleştirmişti
Köseoğlu’nun açıklamaları sonrası Bayrak, köşesinde Köseoğlu’na bir gazeteciye yakışmayacak bir dille adeta belden aşağı vuran bir dille yazı kaşeme alarak eleştirmişti.
“GEÇMİŞİ ŞAİBELİ BAYRAK”
Gazeteci Osman Köseoğlu 53 gazeteciler dernek başkanı Bayrak’ın bu belden aşağı vuran yazısı sonrası ağır bir dille “geçmişi şaibeli geçmişini yazarsam Rize’de sokağa çıkamazsın. 30 yaşına kadar soy ismi Yılmaz olan Rize’de yemediği halt kalmayan hayatı Otel odalarında geçen otel işletmeciliği yapmış sonra sözde milli duygularının kabarması ile Vatan ve “bayrak” aşkı ile soy ismini değiştirmiş, bu düzenbaz oyunlar oynayan tipler Rize basınında ahlaken konuşacak bahsedecek son kişilerdir. Kim bu kopyala yapıştır gazeteciler açıkla” diye sert bir dille eleştirmişti.
Köseoğlu’nun bu ağır eleştirileri sonrası Bayrak Rize cumhuriyet savcılığına giderek Köseoğlu’nun kendisine hakaret ettiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu.
“BAYRAK’A YARGIDAN TOKAT GİBİ CEVAP”
Rize cumhuriyet savcılığı Bayrak’ın suç duyurusu ile ilgile yaptığı inceleme sonrası “Bayrak’a tokat gibi bir cevap niteliğinde bir kararla”kovuşturmaya gerek olmadığına dair karar aldı.
Savcılık aldığı kararında;
“Rize Cumhuriyet Başsavcılığı, bahse konu Haber’de ifadelerin anayasa ve Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde affedilen ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi görülmektedir.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEMOKRATİK TOPLUMUN TEMELİDİR”
Yargıtay 12 ceza dairesinin 26, 09, 2007 tarihli ve 2015/50/05, 2017/ 9614 kararında belirtildiği üzere insanın serbestçe haber bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi için edildiği bilgiler ,Düşünce ve kanaatını ifadesinden dolayı ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollara serbest ifade edilmesi veya bilmesi olarak kabul edilen ifade özgürlüğü demokratik Toplumun temelini oluşturan unsurlardan ve toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartıdır.
Savcılığın aldığı kararın devamında;
Anayasanın 26. Maddesi, herkes düşünce ve kanaatlerini Söz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir, hükmüne yer verilmiştir.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YOKSA DEMOKRATİK TOPLUMDAN BAHSEDİLEMEZ”
Bunun yanında bu hak birçok uluslararası belgeye ve mahkeme kararına da konu olmuştur. Türkiye’nin yargılama yetkisini kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları özgürlüğünün sadece toplum tarafından kabul gören veya zararsız veya zararsız veya ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil incitici şoke edici ya da endişeli bilgi ve düşünceler için geçerli olduğunu pek çok kararına yenilemiştir. AİHM göre ifade özgürlüğü yokluğu halinde demokratik bir toplumdan bahsedilemez edilemeyeceği, çoğunluğunun hoşgörünün ve açık fikirli bir gerçeğidir.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YASAKLANAMAZ”
Zira negatif yükümlülüğü kapsamında yetkili makamlar zorunlu olmadığı ifadenin açıklanmasını ve yayılmasını yasaklanmamalı ve yaptırımlara tabi tutulmalı pozitif yükümlülük kapsamında ise ifade özgürlüğünün gerçek ve etkili korunması veya gereken tedbirleri almalı ve denge unsuru sağlamalıdır.
Aksi takdirde hemen kişinin Şeref ve itibarına haksız bir saldırı altında olmasına rağmen ulusal mahkemeler tarafından gereken ölçüde destek olmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İhlal karar verilmektedir.
Sonuç olarak, Siyasetçilere yönelik eleştirileri izin verilen sınırların özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse Uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ülkedir.
“ELEŞTİRİLERE DAHA GENİŞ BİR HÖŞGÖRÜ GÖSTERMEK ZORUNDADIR”
Bu ülkenin gerekçesi siyasi den özel kişilerden farklı olarak gazetecilerin veya halkın yakın yönetimini açık olan kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir. Siyasetçi de bu nedenle basın ve gazete tarafından getirilen eleştirilere daha geniş bir hoş görü göstermek zorundadırlar.
Fransa’da ise, Bir siyasi eylemcinin 2008 yılında Fransa Cumhurbaşkanı’nın ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı kortej geçmek üzereyken üzerinde “defol git salak herif” yazılı bir pankart açarak, Fransa cumhurbaşkanına hakaret etmekten hüküm giymesi incelemiştir.
Bir siyasetçinin en ağır bir şekilde eleştirilmesi hatta onu rahatsız edecek eleştirileride özgürce edebilmeli bir siyasetçi bunları önceden bilerek bu eleştirilere hazırlıklı olmalıdır denilerek en ağır eleştirilerin bile tahammül edebilmeyi öğrenmelidirler şeklinde karar alarak eylemci nin suçsuz olduğuna karar kılmıştır.
“BAYRAKA YÖNELİK ELEŞTİRİLER İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İÇERİSNDEDİR”
Rize cumhuriyet Savcılığı kararında; “şüphelinin yukarıda zikrettiği ifadeler, kaba Nezaket kişi ve bireyin kişisel gelişimi ile toplumun bilgi alma ve hakkında hiçbir katkısı olmayan ifadeler olduğunu görülse de ,bu ifadelerin yukarıda açıklamalar ışığında Müştekinin onur şeref ve saygınlığını zedeleyici boyutta olmadığı, ifade özgürlüğünün kapsamı içeriğinde kaldığı ,bir Hakkı kullanılması şeklindeki hukuka uygunluk nedenini bulunması nedeniyle somut olayda sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçunun yasal süre itibariyle Oluşmadığı anlaşılmıştır.
“GEÇMİŞİ ŞAİBELİ DÜZENBAZ” FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”
Yukarıda kendisini eleştirirken söylediği, geçmişi şaibeler ile dolu, 30 yaşına kadar soy ismi Yılmaz olan Rize’de yemediği halt kalmayan (Hayatı otel odalarında geçen) sözden milli duygularını kabarması ile Vatan ve bayrak aşkı ile soy ismini değiştirip, aklandığını sanan bu düzenbaz oyunlar oyunları oynayan tipler, Rize basınında ahlaken konuşacak son kişilerdir.
53 Gazeteciler Başkanına söylenen bu AİHM 10. Maddesi, Anayasamızın 26. Maddesi ve basın kanununun 3. Maddesine göre düşünce ve fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir”
Rize cumhuriyet savcılığının aldığı bu karar 53 Gazeteciler derneği başkanı Mustafa Bayrak’a adeta tokat gibi bir cevap niteliğinde oldu.
Savcılığın adeta gazetecilik dersi niteliği de taşıyan bu karar sonrası emek hırsızlığı tescillenen dernek yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı Orhan Yazıcılar hakkında Başkan Bayrak nasıl bir karar alacak kamuoyunda merak konusu.