Daha hayatının baharında 5 genç insanın ölmesine üzülmemek elde mi..?
Onlar daha ana kuzularıydı..
Ama onları oralara, sınır dışına gönderenlerin yüreğinin ne kadar yandığında şüpheliyim..!
İnsanın Acıyı derinden, hatta en derininden hissedebilmesi için empati kurabilmesi gerekir.
Çocuklarına paralı askerlik yaptıranlar ya da çürüğe çıkartanlar, o acıyı yüreklerinde hissedebileceklerini sanmıyorum..!
O gençlerimiz ki, yüksek okullar okumuşlar, gelecekle ilgili hayaller kurmuşlar ama bizi yönetenler, ‘her okuyana iş mi bulacağız’ diyebilecek kadar katı yürekliydiler.
Hiç hayal bile etmedikleri, rüyalarına dahi girmesi ihtimali olmayan, ‘ellerine silah alıp cephede savaşmak ve ölmek’ onlara kader kılındı, çizildi..!
Bu ülkede okuyan, okumayan gençlerimize iş imkanıları yaratılmadığı için imkansızlıktan, yoksulluktan, adeta ne iş olsa yaparım noktasına getirilmişlerdir.
Göçmenler için sınırlarını koruyamayan ve neredeyse Türkiye’nin sınırlarını eleğe çevirtip, ülkenin demografik yapısının değişmesine neden olanlar, sınır dışına asker gönderip ülkeyi koruyabileceklerini düşünüyorlar.
Başka ülke topraklarına göz koyanların, işgal edenlerin hiçbiri iflah olmamıştır.
Ne yazık ki, körpe gençlerimizin ölmesini sayılarla açıklayanların yüreklerinde taş taşıdıklarını düşünüyorum…