Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

TRABZON KESK Lİ KADINLAR “İKTİDAR KADIN DÜŞMALIĞINA DEVAM EDİYOR”

TRABZON KESK Lİ KADINLAR “İKTİDAR KADIN DÜŞMALIĞINA DEVAM EDİYOR”
239 views
26 Mart 2021 - 16:58
Spread the love

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ!

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın İstanbul sözleşmesini tek taraflı Fesih etmesine yönelik kadın örgütlerin tepkileri devam ediyor.

Gençağa KARAFAZLI –

TRABZON –

Trabzon KESK li kadınlar yaptıkları yazılı bir açıklamayla Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul sözleşmesinden çekilmesini kınadı.

İstanbul sözleşmesinden vaz geçmiyoruz diyen KESK ‘ li kadınlar yaptıkları açıklamada şunları söylediler;

“SÖZLEŞME UZUN SÜREDİR İKTİDARIN HEDEFİNDEYDİ”

“2011 yılında imzalanan ve 2014 yılında TBMM onayıyla yürürlüğe giren “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedildiği açıklandı.

İstanbul Sözleşmesi, Kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadınlarla erkekler arasında eşitliğin yaygınlaştırılması, bu amaçlar için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirlerin tasarlanmasını, uluslararası işbirliğinin yaygınlaştırılmasını sağladığı ve ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ ilkesine dayandığı için uzun süredir iktidarın hedefindeydi.

“KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNE KARŞI OLDUKLARINI DÜNYAYA İLAN ETTİLER”

Dolayısıyla sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek anlamına gelecektir. Dahası, Anayasa’daki eşitlik ilkesinden, şiddeti önlemek ve maruz bırakılanları korumakla ilişkili diğer yasalardan vazgeçildiğinin, devlet olarak kadın-erkek eşitliği ve kadına karşı şiddeti önleme politikasının terk edildiğinin tüm dünyaya ilan edilmesidir.

İstanbul Sözleşmesi gündelik siyasete, konjonktüre göre kabul edilecek ya da vazgeçilecek bir sözleşme değil, hayatın tüm alanlarında kadın erkek eşitliğini sağlamayı hedefleyen bir sözleşmedir.

“İKTİDAR KADIN DÜŞMALIĞINA DEVAM EDİYOR”

Bir taraftan insan hakları eylem planları açıklanırken, diğer taraftan ülkenin yarısını oluşturan kadınlar için olmazsa olmaz olan İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı TBMM devre dışı bırakılarak, Anayasa hiçe sayılarak oluşturulan kararname ile kaldırılmasıyla iktidarın kadın düşmanlığını devam ettirdiğine bir kez daha tanık olduk. Her gün en az dört kadının katledildiği, kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik, ekonomik her tür şiddetin katlanarak arttığı, erkek faillerin bir kravatla, namus diyerek, “reddedildim”, “boşanmak istedi, ailemi dağıtmak istedi” diyerek cezasız kaldığı ya da indirim aldığı yargı pratikleriyle şiddet adeta özendiriliyor. Bu tercih açıktan kadın cinayetlerinin ardındaki politik gerçekleri de ortaya koyuyor.

“SİYASİ İSLAMCI ANLAYIŞ KADINI TANIMIYOR”

Erkek egemen kapitalizm ve siyasal İslamcı ideoloji birlikteliği, toplumsal cinsiyet eşitliğini reddederek kadını sadece erkek üzerinden ve aile içinde tanımlıyor; kadınlara, farklı cinsiyet tercihleri olanlara bağımsız ve eşit bir varoluş hakkı tanımıyor; her tür bakım yükünü kadınların sırtına yıkarak sermaye ve onun devleti için bakım maliyetlerini sıfırlıyor; kadının emeğini değersizleştiriyor, düşük ücretlere mahkûm ediyor, yeniden üretim emeğini görünmez kılıyor, sosyal güvenlik haklarını elinden alıyor.

“KADINI KAMUSAL ALANDAN DİŞLAYIP EVE KAPATACAKLAR”

İş ve aile yaşamı uyumu adı altında katmerli sömürüye kılıf buluyor; kadını kamusal alandan dışlayıp eve kapatacak,sıfır maliyetle bakım yükünü sırtına yıkacak uygulamaları ‘’müjde,ilerleme ‘’diye yaldızlayarak kazanım gibi sunmaya çalışıyor. Kadının bir tür mülk haline getirilmesine, kendisine her şeyin yapılabilir olduğu, erkeğin her arzusunu yerine getirmek zorunda olan köle olarak görülmesine değil, erkeklerin bu ayrıcalığını kaybetmesine içerleyen, eşitlik talebinden, eşitlikten tiksinenlerin “yatıştırılması” için sözleşmeden çıkılması bazı çevrelerin övünç kaynağı haline getiriliyor.

İstanbul Sözleşmesi kadınlara, LGBTİ+lara yönelik ayrımcılığı, şiddeti yaratan koşulların ortadan kaldırılarak şiddetin önlenmesi, kadınların her tür şiddetten korunması, şiddet oluştuğunda ise faillerin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış bir sözleşmedir. Sözleşme aileyi sadece evlilik bağı ile tanımlamaz, daha geniş ele alır. O hane nasıl kurulmuş olursa olsun, şiddete uğrayanı korumak üzerine kuruludur.

“KİMSE CİNSİYETİ CİNSEL YÖNELİMİ NEDENİYLE AYRIMCI UYGULAMAYA MARUZ BIRAKILAMAZ”

Bir kez daha haykırıyoruz; mevcut iktidar kadınların yaşamı üzerindeki en büyük tehdittir. Bizler cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle hiç kimsenin ayrımcı, eşitsiz uygulamalara maruz kalmadığı, her nasıl kurulursa kurulsun eşitliğin, özgürlüğün, karşılıklı saygı ve sevginin esas olduğu hanelerde eşit ve özgür bir yaşamı savunuyoruz. Bu yaşamı sağlamak için İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan, sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması ve kadının özgürleşmesi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz.

“KADIN ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ”

KESK’li kadınlar olarak erkek-devlet şiddetine karşı yaşam güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak için tüm illerde ve Trabzon’da kadın örgütleriyle birlikte mücadeleyi büyüteceğiz, karardan dönülünceye kadar alanlarda olacağız.

Tüm kadınları yaşamımızı ve haklarımızı korumak için birlik olmaya, birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. İstanbul sözleşmesi yaşatır!

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -