TİP adayı Hacibektaşoğlu “Trabzon’u rant peşinde koşanların şehri olmaktan çıkaracağız”
Gençağa Karafazlı- Kuzeyteve
Türkiye İşçi Partisi (TİP) 2024 Yerel Seçimlerinde Trabzon büyük şehir belediye başkanı adayı olan Süleyman Hacıbektaşoğlu oldu. 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Trabzon’a toplumcu belediyecilik anlayışını hayata geçirmek adına büyükşehir belediye başkanlığına Türkiye işçi partisinden aday olduğunu ifade eden Hacıbektaşoğlu düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
Bir yol var diyoruz ve Trabzon’da çalışmalara başlıyoruz. Hak ve özgürlüklerimizi, geçmişimizi ve geleceğimizi, düşlerimizi ve zenginliklerimizi alan bu iktidardan kurtulacağız ya da bu yağma ve hukuksuzluk sürecek.
Bugün işçiler, emekçiler, tarlada, fabrikada, plazada güvencesiz, güvenliksiz çalışıyor, alın teri döküyor ama emeğinin karşılığını alamıyor. Geçinemiyor. Elektriğe, doğalgaza, kiraya, gıdaya, sağlığa servet harcıyor. Faturalarını ödeyemiyor, vergi ve borç yükü altında eziliyor.
“AKP VE MHP BLOKUNA YAKIN DEĞİLSEN EKMEKTE YOK”
Kadınlar ayrımcılığa uğruyor, işten siyasetten, toplumsal yaşamdan dışlanıyor. Evde, iş yerinde, sokakta taciz ediliyor, şiddete maruz kalıyor, hunharca cinayetlere kurban ediliyor.
Çocuklar küçük yaşta çalışmaya zorlanıyor. Çocuklar, gençler nitelikli, bilimsel, laik eğitime ulaşamıyor. Üniversiteyi bitirse de AKP ve MHP blokuna yakın değilse iş bulamıyor. Bu ülkenin sömürülen, hakkı yenen özgürlükleri elinden alınan, susturulmaya çalışılan, geleceği çalınan milyonları artık kendine bir çıkış yolu arıyor.
“YAŞANILABİLİR KENTLER YARATMAK İÇİN YENİ BİR YOL VAR”
İşte bu yüzden işçilerin haklarını savunmak, sömürülenlerin sesini yükseltmek ve daha yaşanılabilir kentler yaratmak için bir yol var diyoruz. Tüm bu Saiklerle toplumcu belediyeciliği hayata geçirmek kentin insanlarının yaşamını kolaylaştıra bilme adına Büyükşehir belediye başkanlığına Türkiye işçi Partisinden aday oldum. Türkiye gibi ülkeler de siyasetin tam odağında yer alan belediyeler, genel iktidara giden yolda olmazsa olmazlar arasında olan kurumlardır. Bizlerde bu bilinçle yola çıkarak yerel deneyimlerle oluşturacağımız yönetim modeliyle toplumcu bir dünya düzenini hayata geçirebileceğimizi ve bunun mümkün olduğunu tüm yurttaşlarımıza göstermek amacıyla göreve talibiz. Yaşadığımız kentin sorunlarını biliyoruz. bu şehri insanca yaşanabilir , şehrin insanlarının yaşadıkları kentte mutlu olduğu bir yönetim modeline kavuşturacağız. Bir kent orada yaşayan insanlarla birlikte yönetilir. Trabzon’u burada yaşayan insanlarımızla birlikte yöneteceğiz.
“ÇÖZÜMLERİ BİRLİKTE ÜRETECEĞİZ”
Toplumcu belediyeciliğin olmazsa olmaz bileşenleri vardır. Bunlardan birisi demokratik yönetim biçimi, gerçek anlamda yukarıda da bahsettiğim katılımcı belediyecilik yönetiminden bahsediyoruz. Bu tür belediyeciliğin örnekleri var ama derdimiz bu örnekleri artırmak. Bizde bunu gerçekleştireceğiz. Mahalle mahalle halkın taleplerinin tartışıldığı küçük örgütlenmeleri gerçekleştirip sorunları en tabandan tespit edip çözümlerini birlikte üreteceğiz. Yani şehrine sahip çıkan bir Trabzonluluk kültürü geliştireceğiz.
“TRABZON’U RANT PEŞİNDE KOŞANLARIN ŞEHRİ OLMAKTAN ÇIKARACAĞIZ”
Bu şehir rant peşinde koşanların milyonlar kazandığı bir şehir olmaktan çıkacak. Her şey şehrin sakinlerinin yaşamını kolaylaştıracak şekilde bu şehirde yaşayan yurttaşlarımızla birlikte planlanacak. Toplumsal eşitlilik , cinsiyet eşitliği dahil olmak üzere yine belediyeciliğin yerelde önem vermesi gereken çalışmalardan bir tanesi .Kent mekanlarının düzenlenmesinden, özellikle ulaşım ağlarına kadar toplu taşıma araçlarından mekanların oluşturulmasına kadar her şeyi bizim dezavantajlı gruplar dediğimiz ki kadınlar da ne yazık ki bu dezavantajlı durumlar içerisinde ama yaşlılar çocuklar ve engelliler de dahil olmak üzere bütün kent mekanlarının buna göre planlaması şekillenmesi bizim için önemli . Bu yaklaşım toplumcu belediyeciliğin de yaklaşımından bir tanesidir.
“KÜLTÜREL VARLIKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Doğal ve kültürel varlıklar bakımından şehrimizin müthiş bir potansiyelleri var. Bu potansiyeli koruyup, ortaya çıkararak çevreye, yaşam alanlarına, kültürel varlıklarına sahip çıkan bir belediyecilik anlayışını hâkim kılacağız. Aynı zamanda bir üniversiteler şehri de olan kentimize dışarıdan gelen öğrencilerin daha rahat edeceği barınma sorunu yaşamayacağı, bu ihtiyaçlarının giderildiği yurtlar, kendilerini mutlu hissettikleri bir kenti inşa edeceğiz.
“YOLUMUZ TERZİ FİKRİLERİN YOLUDUR ÜRETİCİLEİRMİZİ TEKELCİ SÖMÜRÜCÜLERDEN KURTARACAĞIZ”
İlimizin tarımının önünü açacak çiftçilerimizin sorunlarını en aza indirecek çözümleri de üreteceğiz. Üreticilerimizi gıda tekellerinin sömürüsünden kurtaracak kendi ürünlerinin üretilmesinde ki maliyetleri ve düşürecek çözümler sunacağız. Bunun için kooperatifleşmenin öncülüğünü daha önce yaratılan örneklerle hayata hayada geçireceğiz. Bu kentin sorunlarını biliyoruz. Bu söylediklerimiz bazı başlıklardı. Daha önce yaşanmış deneyimlere bir yenisini eklemeyi ve Trabzon’umuzu daha yaşanılabilir bir şehir haline getirmek için bir yol var diyoruz. Yolumuz Terzi Fikrilerin yoludur.”