Kansızoğlu “çay kanunu halk meclislerinde tartıştıktan sonra çıkarılmalıdır”
EMRE KOÇ
Bölgenin muhalif ve özgür haber kanalı Kuzeyteve’de yayınlanan “kuzeyin çocukları konuşuyor” programı yine gündem oluşturdu.
Önceki gün kzeyteve haber kanalında AKP hükümetinin TBMM getirdiği çay kanunu teklifi tartışıldı.
Kuzeyteve de kuzeyin çocukları konuşuyor programında Gazeteci gençağa Karafazlı’nın sorularını cevaplayan AKASDER genel başkanı Hasan Kansızoğlu “Ben buradan hem muhalefet partilerini eleştiriyorum hem de iktidar partisini eleştiriyorum” Kansızoğlu çay kanunu taslağının dokuz kişiyle on kişiyle hazırlanacak bir şey olmadığını söyledi.
Siyasi görüş olarak belki kendi partinin isminin öne çıkması doğrultusunda bazı maddeleri oluşturmuş olursun tabii ki herkesin buradaki hem iktidar partisinin hem muhalefet partisinin ben yaptım ben başardım bunu ben kazandım yarın öne çıkacak seçimlerde bunun priminden yararlanacağını ifade eden Kansızoğlu açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü;
“Ama hem iktidar partisi hem muhalefet partisi bu taslakları hazırlarken üreticiyi veya ilçelerde ve beldelerdeki küçük üreticiyi veya büyük üreticiyi alıp bir konsey kurularak; Rize’mizin, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün tesislerinde olsun veya Valilik bünyesinde olsun veya ÇAYKUR’un öncülüğünde bunlar toplanarak üç beş toplantı eşliğinde bunlar hazırlanır.
TASLAĞA İMZA ATAN VEKİLLER ÇAYIN NE OLDUĞUNU BİLMEZ”
Her siyasi parti bir taslak hazırlamış, taslakla ilgili gitmiş meclise bir İzmir Milletvekili bir İstanbul Milletvekili çayın ne olduğunu bilmez. Çay nasıl üretilir bunu bilemez. Bunu; Rize’de yaşayanlar, çay tarımı üzerinden geçimini sağlayanlar bilir. Bakan bilmez, vekil bilmez. Nereden bilecek ben üretici olarak çekmiş olduğum sıkıntıyı? Güneşli havada çektiğim sıkıntıyı, yağmurlu havada çektiğim sıkıntıyı veya ÇAYKUR kontenjan koyduğu zaman çektiğim sıkıntıyı. Çoğu il başkanı veya bu taslakta imzaları olan fikirlerini veren kişilerin çay bahçelerine girdiklerini bile hiç zannetmiyorum. Ama herkes kendi bağlı olduğu kurumu öne çıkararak bir taslak hazırlamışlar. En kötüsü çay ile ilgili bir taslak oluşturuluyor,
“ÖZEL SEKTÖR ŞİMDİ DE DEVLETİ YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR”
ÇAYKUR’umuz, olmazsa olmazımız hiçbir yerinde yer almıyor. Özel sektörü ÇAYKUR yönetecek, olması gereken bu. Ama şimdi özel sektör bizi, devleti yönetmeye çalışacak. Böyle bir sisteme biz; hem üretici olarak hem temsilen olduğumuz dernek olarak vatandaşların zarar gördüğünü burada gördüğümüz için karşıyız. Böyle bir yapılandırma olmaz, böyle bir çalışma olmaz. Böyle birkaç tane toplantıyla önüne beş on sayfalık maddeler oluşturup gidip AKP’ ye veya CHP’ye MHP’ye İYİ Parti’ye önemli değil siyasi partiler. Öyle kişisel beş kişiyle on kişiyle alınacak bir karar değil bunlar. İzmir milletvekili, Ankara milletvekili başka illerin milletvekilleri Rizeli üreticinin çekmiş olduğu sıkıntıları bilmez. Bunu en iyi şekilde her ilçeden on kişi al yirmi kişi al yeri geldiği zaman burada programlar yapılıyor konferanslar yapılıyor ilçelerden otobüsler kaldırılıyor, bunlar yapılıyor görüyoruz. Tek geçim kaynağı olan Rize’nin %60 nüfusunun ÇAYKUR üzerinden emekliliğini yaşamış o emeklilik sayesinde çocuğunu üniversiteye göndermiş okutmuş.
“HİÇ BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ EKMEĞİMZE TAŞ KOYUYORSUN”
Şu anda tek yine başka geliri olmadan belki de emekliliği de yoktur, dededen bize miras kalan çay üzerinden geçimini sağlıyor. Sen gelmişsin hiçbir şey olmamış gibi gelip bizim ekmeğimize taş koyuyorsun. Biz ekmeğimize taş koyan hiç kimseye, kim olursa olsun asla ve asla taviz vermeyeceğiz. Her zaman da karşısında olacağız. İmzalayan 82 milletvekili bu çayın neresinde? Neyini biliyor, neye göre onay vermiş, neye göre imza atmış?
“GENİŞ KATILIMLI HALK MECLİSİNDE KANUN KONUŞULMALIDIR”
Üretici olarak benim hangi haklarımın orada olması veya olmaması talebinde bir fikir alışverişi olmuş. Eğer iktidar partisi olsun, muhalefet partileri olsun buradaki çayla ilgili dernekler olsun veya diğer Rize’yi kapsayan 856 taneye yakın sivil toplum kuruluşu var. Belki de şu anda daha fazladır. Ayda 3,5 toplantı yaparak, bunların fikirlerini görüşlerini alarak, her ilçe ve beldeden büyük üretici veya küçük üreticinin fikir ve görüşlerini alarak burada bir konsey kurulup bu çalışmalar altyapısını sağlam bir şekilde oluşturmuş olsaydık şu anda çay gündemini dünya gündemi yapmamış olurduk. Gel gelelim tek geçim kaynağımız çay ve güvendiğimiz grup Rize olarak güvendiğimiz bizim temsilcilerimiz tarafından bunun bu şekilde yapılması bir üretici olarak bunu kabullenemiyoruz. Derler ya sizin yaptığınızı bize düşman yapmaz gibi böyle bir olayla karşılaştık.
Ben halk meclisi yanı çok katılımlı parti ayrımı yapmadan tüm tarafların olacağı üreticilerinde olacağı büyük bir salonda halk meclisi oluşturup çay kanunu konuşmak ondan sonra kanunu çıkartmak lazım”