30 Mart 1972’de Mahir Çayan ve Cihan Alptekin dahil 10 devrimcinin öldürüldüğü Kızıldere Katliamı’ nın 51. yıldönümünde Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Oce (Yeniyol) köyünde Cihan Alptekin’in mezarı başında bir anma etkinliği düzenlendi.

Etkinliğe yoğun katılımın yaşandığı ve yağmur altında gerçekleşen anmaya CHP, EMEP, Sol Parti, Yeşil Sol Parti, ESP, Halk Evleri, İnsan Hakları Derneği Temsilcileri, Çay Üreticileri Meclisi Üyeleri ile Cihan Alptekin’ in ailesi ve sevenleri katıldı. Anma töreninde ‘Faşizme ölüm, tek yol devrim. Kurtuluş devrimde, kurtuluş sosyalizmde.’ Sloganları atılması yanı sıra bir dakikalık saygı duruşunun ardından Nazım Hikmet’e ait ‘Güneşi İçenlerin Türküsü’ adlı şiir okundu.

“SİZİN İDEALLERİNİZ BİZİM İDEALLERİMİZDİR”

Alptekin’in mezarı başında konuşan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu şunları ifade etti: “Hiçbir zaman boyunlarını bükmeyenlerin önündeyiz. Her zaman emperyalizm ve faşizme karşı ulusal bağımsızlık ve devrim özlemiyle mücadele eden Cihan ağabeyimizin ve onun şahsında yoldaşlarının 30 Mart tarihinde Kızıldere’de katledilen devrimcilerin önündeyiz. Cihan ağabeye olan görevimizi çok fazla yerine getiremesek bile sizin çizdiğimiz yolda yürüdüğümüzü ifade etmek isterim. Sorumluluklarımız ve görevlerimizin olduğunu biliyorum, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi sizin yoldaşlarınızla çizmiş olduğunuz yoldan dönmeyeceğimizi, ideallerinizin ideallerimiz olduğunu sende biliyordun bizde biliyoruz. Önümüzde ciddi bir görev var. Bize dayatılan islami faşist bir diktatörlükle, demokrasi ve özgürlükleri seçip seçmemiz seçeneği olacak. Bunda dair hepimizin görevleri ve sorumlulukları var. Hepimiz bu görev ve sorumluluğu yerine getireceğiz.”

“ONLAR BİZE FAŞİZME KARŞI MÜCADELENİN ÇİZGİSİNİ BIRAKTILAR”

Halk Evleri Artvin Hopa Temsilcisi Kamil Ustabaş ise şunları söyledi: “Bugün burada tarihsel olarak bize miras bırakılan devrimci çizginin bir temsilcisinin mezarı başındayız. Onlar bizlere Kızıldere’ye yol açarken faşizme karşı mücadelenin çizgisini bıraktılar. Bugün onların mücadelesini güncelleştirmek demek işçi sınıfının direnişini örgütlemek demektir. Bugün onların çizgisini sürdürmek demek 8 martlarda yasaklara ve barikatlara inat taksimleri, büyükşehirlerin meydanlarını zapt eden kadın mücadelesini yüklenmek demektir.

Bugün Mahirleri, Cihanları anmak demek, Nevrozlarda Kürt halkının direnişine sahip çıkmak demektir. Bugün üniversitelerin kampüslerinde, iş yerlerinde makine başlarında ve köylerde tarım alanlarında kendi güzel geleceklerini, güvenceli geleceklerini isteyen topyekûn Türkiye halklarının bir direniş mücadelesini yüklenmek ve yükseltmek demektir.

“FAŞİZME KARŞI MÜCADELEMİZİ GÜNCELLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR”

Dün Artvinli devrimci Evren Karagöz’ün ölüm yıldönümüydü. 12 Eylül zindanlarında konuşturamadıkları için, boğazına sıcak su döküldüğü için kansere yakalanıp yıllarca direnen Enver Karagöz’ e kadar gelen o çizginin bize bıraktığı miras bugün bütün direniş hareketlerine arkamızı yaslanarak ve onları örgütleyerek faşizme karşı mücadeleyi güncelleştirmek gerekiyor.”

“EĞER DEVRİM YARATILMASAYDI DEVRİMİ YARATACAK OLAN KİŞİ MAHİR’Dİ”

Çay Üreticileri Meclisleri Pazar Şube Temsilcisi Recep Memişoğlu ise şunları ifade etti: “Geçmişten bugüne baktığımız zaman bunun eleştiri ve özeleştirisini yapmak gerekiyor. 1968 kuşağı bir çığır açtı. Önümüzde bir deneyim bıraktı, bunun arkasından gelen 78 kuşağı bunun da üzerine koyarak, mücadeleyi kitleselleştirerek devam ettirdi. Özeleştirim şudur ki 78 kuşağının ardından bu hareket bir türlü toparlanamamıştır, bir türlü ayağa kalkamamıştır. Mahir Çayan ‘Şiir ortaya çıkmasaydı, şiiri yaratacak adamdı.’ Demişti Nazım Hikmet için. Bende şöyle diyorum eğer devrim yaratılmasaydı devrimi yaratacak olan kişi de Mahir’di diye düşünüyorum. Mahir’in yoldaşları da aynı bu şekilde takdire şayan insanlardır.”

Etkinliğin ardından saat 16:00’ da Fındıklı Turan Bulak Kültür Merkezi’nde ‘Bisiklet’ adlı belgeselin gösterimi yapıldı. Belgeseli hazırlayan Sibel Tekin’ de gösterime katıldı.

KIZILDERE’DE NE OLMUŞTU?

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ın idamlarını engellemek isteyen THKP-C ve THKO üyeleri, Ünye’de NATO’ya ait radar istasyonunda çalışan iki İngiliz ve bir Kanadalı teknisyeni rehin almıştı. 30 Mart 1972’de, Tokat’ın Kızıldere köyünde askerler tarafından kuşatılan Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nihat Yılmaz silah ve roketlerle öldürüldü. 10 devrimcinin hayatını kaybettiği katliamdan yalnızca Ertuğrul Kürkçü saldırıda sağ kurtulmuştu.