Sevil Topal
Karadeniz’in gizemli halklarından biri Hemşinliler. Gizemli olmalarının nedeni Hemşinlileri anlatan yazılı bir tarihin olmaması. Yapılan bazı araştırmalar Osmanlı döneminde Müslümanlaşmış Ermeni topluluğu olduğumuz yönünde. Bazı araştırmalar ise eski Türk boylarından kalma azınlık bir grup olduğumuzu belirtir. Hemşinliler ise kendilerini Homşetsi olarak tanımlar.
Hemşinliler; Batı Hemşinlileri, Doğu Hemşinlileri, Batı Ermenistan Hemşinlileri olarak üç gruba ayrılmıştır. Batı Hemşinlileri Müslümandır ve dilleri Türkçedir. Rize’nin Çamlıhemşin, Hemşin, Çayeli ve Pazar ilçelerinde yerleşmişlerdir. Batı Ermenistan Hemşinlileri Ermenice konuşur ve Hristiyan’dır. Rusya ve Doğu Ermenistan’a yerleşmişlerdir.Son olarak benimde içinde bulunduğum Doğu Hemşinlileri ise, Artvin’in Hopa, Kemalpaşa, Borçka ve Murgul ilçelerinde yerleşmişlerdir.
Türkçe dışında konuştuğumuz Hemşince yani Batı Ermenice lehçesi ana dilimizdir. Hemşinlilerin bazı özelliklerini kaybederken, kimliklerini korumuş olmaları uyum ve direnişin sonucudur. Asimilasyona uğramış etkilenmiş fakat geleneklerini ve dillerini mümkün olduğunca bırakmamışlardır.
Geçmişi unutmuş olsalar da; eski soyadlarını lakap olarak kullanmakta, yaşadıkları köyler Hemşince isimleriyle bilinmekte ve Vartavar (Vartevor), Hodoç gibi Ermeni geleneklerini ve şenliklerini sürdürmektedirler. Tulum eşliğinde oynanan Hemşin Horonu çok yaygın bilinmekte olup, ana enstrümanları kaval da ellerinden düşmemiştir. Hemşince hikâyeler, maniler dilden dile aktarılmış şarkıları söylenmiştir. Hemşince, UNESCO tarafından kesinlikle tehlikede olan diller arasında gösteriliyor.
Asimilasyon çalışmalarının sonucu olarak Hemşince kaybolmaya yüz tutmuş bir dildir artık. Okullarda Türkçe dışında başka dillerin konuşulmasının yasaklanmasıyla başlayan süreç, çocuklarının iyi bir eğitim almasını ve meslek edinmelerini isteyen ailelerin de Türkçeye önem vermesiyle devam etmiştir. Türkçe konuşma baskısı Hemşinceyi zayıflatmış, fakirleşmesine neden olmuştur. Önceden herkes Hemşince konuşurken, şimdilerde çoğu kişi anlasa bile konuşamamaktadır. Hemşinlilerin asimilasyona karşı dillerini, kültürlerini yaşatma çabaları günümüze kadar sürmektedir. Bunlardan biri Hemşince ismiyle çıkan GOR Hemşin Kültür Dil Tarih Dergisi’dir. GOR, 6 ayda bir basımı yapılıp, sosyal medyada da yayınlarını sürdürmektedir.
Bir diğeri, kültürümüze, Hemşin diline sahip çıkmak adına 2012 yılında İstanbul’da HADİG (Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği) kurulmuştur. Ve yine birçoğumuzun da bildiği Antoine de Saint-Exupery’nin yazdığı Küçük Prens kitabı Mahir Özkan tarafından Hemşinceye çevrilerek Bidzig Prens adıyla yayınlanmıştır. Bir başka kitap ise Huriye Şahin tarafından Hamşetsnak Lizu Kidanutun (Hemşince Dil Bilgisi) çıkarılmıştır. Filmlere de konu olan Hemşince, Özcan Alper’in ilk filmi olan, 2000 yılında kurmaca belgesel tarzında çekilen Momi ve 2009 yılında çekilen Sonbahar filmiyle yoğunluk kazanmıştır. Birde ezgilerimiz var tabi, bazen hüzünlendiren bazen de horona tutan.
Hikmet Akçiçek’in kuruculuğunu yaptığı Vova (Kimdir) ismiyle ilk kez 2005 yılında Hemşin Ezgileri albümü çıktı. Tamamı Hemşin ezgilerinden oluşan ve Hemşince söylenmiş ilk Hemşince albüm olması büyük önem taşımakta. Daha sonra da 2014 yılında ikinci albümleri Garmi Doç adıyla çıkarılmıştır.
Hemşinlilerin ana dillerine olan bu uyanışın bir öncüsü de sevgili Kazım Koyuncu olmuştur. Hopalı Laz sanatçı olan Kazım Koyuncu albümlerinde Hemşince şarkılara da yer vermiştir. Kazım’dan sonra Hemşinli gençlerde kendi dillerinde şarkılar söylemeye başlamış, albümlerde yer vermişlerdir. Teşekkürler Kazım Koyuncu…Milli Eğitim Bakanlığı’na dilekçeler verilip okullarda Hemşince seçmeli ders verilmesi için taleplerde bulunulmuş. İletişim halen devam etmekte, sonuç alınana kadar.
Bir dilin kaybolması o halkın kültürünün yok olması demektir. Bir dilin kaybolması aslında o halkın da yok olması demektir. Şimdilerde dilin yok olmaması için bir uyanış var umarım bu uyanışı en dirençli şekilde gelecek nesillere aktarabiliriz. Hemşince konuşalım, çocuklara aktaralım farkındalığını yaratabiliriz.
Hangi kimliğe sahip olduğumuza dair tartışmaların dışında Hemşinliler dillerini ve kültürlerini yaşamak istiyor. Herhangi bir kimliğe hapsedilmektense, dağların ardında gizemli halk olarak kalmayı yeğleriz.
2005 yılında Hemşin Ezgileri albümü çıktı. Tamamı Hemşin ezgilerinden oluşan ve Hemşince söylenmiş ilk Hemşince albüm olması büyük önem taşımakta. Daha sonra da 2014 yılında ikinci albümleri Garmi Doç adıyla çıkarılmıştır. Hemşinlilerin ana dillerine olan bu uyanışın bir öncüsü de sevgili Kazım Koyuncu olmuştur. Hopalı Laz sanatçı olan Kazım Koyuncu albümlerinde Hemşince şarkılara da yer vermiştir. Kazım’dan sonra Hemşinli gençlerde kendi dillerinde şarkılar söylemeye başlamış, albümlerde yer vermişlerdir.
Teşekkürler Kazım Koyuncu…Milli Eğitim Bakanlığı’na dilekçeler verilip okullarda Hemşince seçmeli ders verilmesi için taleplerde bulunulmuş. İletişim halen devam etmekte, sonuç alınana kadar. Bir dilin kaybolması o halkın kültürünün yok olması demektir. Bir dilin kaybolması aslında o halkın da yok olması demektir. Şimdilerde dilin yok olmaması için bir uyanış var umarım bu uyanışı en dirençli şekilde gelecek nesillere aktarabiliriz. Hemşince konuşalım, çocuklara aktaralım farkındalığını yaratabiliriz. Hangi kimliğe sahip olduğumuza dair tartışmaların dışında Hemşinliler dillerini ve kültürlerini yaşamak istiyor. Herhangi bir kimliğe hapsedilmektense, dağların ardında gizemli halk olarak kalmayı yeğleriz.