Partisinin olağanüstü MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür, HDP üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve bunu yerine getirecek kararlılığa sahiptir. Kimsenin umutsuzluk ve güvensizliğe kapılmasın” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin olağanüstü MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sancar, Millet İttifakı’nda Cumhurbaşkanlığı adaylığında yaşanan uzlaşmazlık sonrası yaşanan gelişmelere dair ilk açıklamayı yaptı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in önceki gün yaptığı açıklamalardan sonra yaşananlar ile ilgili konuşan Sancar, “Hep birlikte kazanmak için birliği, beraberliği arttırmak ve en geniş demokrasi ittifakı yaklaşımımız yönündeki politikalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Demokratik cumhuriyete ulaşmak, mevcut iktidar güçleriyle veya onu ikame etmek isteyen restorasyon savunucularıyla değil, demokrasi, adalet ve özgürlük diyen milyonlarla buluşarak mümkündür. Tüm Türkiye halklarına da çağrımız budur” dedi.

“SORUMLULUĞUMUZUN FARKINDAYIZ”

Sancar, “Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür, HDP üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve bunu yerine getirecek kararlılığa sahiptir. Kimsenin umutsuzluk ve güvensizliğe kapılmasın” dedi.

Sancar, şunları söyledi:

“İkinci yüzyılında cumhuriyeti demokrasi ile buluşturup bütünleştirmenin yolu baskı ve hukuksuzluklarla, ayak oyunları ve toplum mühendisliğiyle siyaseti dizayn etme çabaları karşısında toplumsal barışı, adaleti ve demokratik siyaseti tavizsiz savunmaktır. Yaklaşık bir buçuk yıl önce 27 Eylül 2021 tarihinde ilan ettiğimiz 11 maddelik Tutum Belgemizin temel yaklaşımı buydu. Bizler bugün de aynı görüşlerin arkasındayız. O günkü yaklaşımız bugün de Türkiye’de demokratik değişimin kapılarını açacak niteliktedir.

Değişim umudunu büyütmek, geleceğe taşımak, başarıya kavuşturmak bugünkü baskıcı sistemin değiştirilmesiyle aydınlığa ulaştırılabilir. Şahısları, makam paylaşımlarını, siyasi ayak oyunlarını değil, politik ilkeleri ve halka karşı sorumluluğu önceleyen her türlü gelecek tahayyülüne sahibiz ve demokratik siyaseti başarıya ulaştırma konusunda kararlıyız. Türkiye’nin demokratik özgür, refah ve barış içinde geleceğini inşa etmenin yolu, çoğulcu siyaseti hakim kılarak çoklu krizlere son vermektir. Demokratik Cumhuriyet hedefine ulaşmak, mevcut iktidar güçleriyle veya onu ikame etmek isteyen restorasyon savunucularıyla değil, demokrasi, adalet ve özgürlük diyen milyonlarla buluşturarak mümkündür.”