Gezi Hesaplaşması Bitmiyor.
2013 Haziranında Gençlik yolsuzluklara, haksızlıklara, hukuksuzluklara ,ranta, talana dur demek ve Halkı uyarmak için protesto eylemleri başlatmıştı.
Gençlerimize olmadık iftiralar, hakaretler, tehditler yapılmıştı en acı yönü ise pırıl pırıl yedi gencimiz canıyla bedel ödemişti.
Milletin Adamı Polis Destan yazıyor emri ben verdim diyordu.
Gezi eylemcilerinin Çarşı Gurubuna mensup 35 Gencimize Hükumet’i yıkmaya teşebbüsten müebbet ile yargılanmaları istendi. yani iktidar inlerine gireceğiz derken meğer Geziciler için söylemiş bizde cemaatçilere söylüyor sanmıştık.
İlktidarın gücü ile tüm erkleri ayaklar altına alacaksınız yetkili mercileri etkisiz hale getireceksiniz ses çıkarana kimyasallarla saldıracaksınız,dipçikle beynini patlatacaksınız sakat bırakacaksınız, ceza yağdıracaksınız ,
Öte yandan 17 ve 25 Aralık yolsuzluklarına takipsizlik kararı çıkaracaksınız……….
Bu tutum düpedüz Darbedir.ancak işin acı tarafı ise kendi yaptığınız kabul edilemez hataların bedelini bu ülke evlatlarına ödeteceksiniz. ve hukuku Siyasete alet etmektir.
Sayın İktidar hukuku siyasete alet ediyorsunuz
Peki öyle olsun….
Yolsuzluklara,bölücülere,ihane
Ama sormadan da geçemeyeceğim güneydoğu illerimizde silahlı örgütler makbuz kesiyor, yol kesiyor, adam kaçırıyor. Diyarbakır belediye başkanı Gülten Kışanak meydan okuyor, Devlet buraya giremez
Siiiiz ise sus pus.
Darbeyi sivil halkın söz hakkı olmadığı, haklarının gasp edildiği,hukukun adaletin işletilmediği mevcut düzeni oluşturanlar yapmadı mı?.
Kendi yarattığınız zengin Efendilerinizin sayesinde üst üste katliam gibi kazalar yaşanıyor her taşın altında rantçı işbirlikçilerin adı çıkıyor .
Bu katliamların adı,
Kaza değil Cinayet, FITRAT değil RANT tır.
Hukukun siyasete alet edildiği sürece bu Ülke insanı iktidarın darbesine hep maruz kalacak bunu anlıyorum.
Ne hazindir ki Vatandaş yaşanan haksızlıklara Adaletsizliklere karşı çıktığında Darbeci oluyor.Müebbetle yargılanma talebi ile karşı karşıya getiriliyor.