Kuzey Teve

betnis giriş
betnis
yakabet giriş

Çağın hastalığı ‘umutsuzluk’ ve beraberinde getirdiği ikilem: Kırgınlık-suçluluk

Çağın hastalığı ‘umutsuzluk’ ve beraberinde getirdiği ikilem: Kırgınlık-suçluluk
207 views
20 Mayıs 2023 - 18:31
Spread the love

İnsan idealleri ve gerçekleri arasında kaldığında hangisini tercih eder? Umutsuzluk nerede devreye girer, ne kadar sürer? İnsana maksimum neler yaptırabilir? Çoğu zaman her birimizin aklına gelmiştir elbet bu sorular ama akla gelmek ile karşı karşıya kalmak elbette aynı değildir.

Sevilmek, taktir edilmek, onanmak kişinin ruh ve akıl sağlığı için çok önemli değerlerdir. Sözlü eylemler dışında ideallerini gerçekleştirebilmesi, emek verdiği okuduğu okulun sonucunda istediği mesleği yapabilmesi, iş sıkıntısı ile karşılaşmaması, her şeyden önemlisi yaşadığı topluma faydalı olabilecek olma hissini yitirmemesi çok önemlidir, çünkü hisler yitirilirse o hissizlik hiçbir yere tutunmadan, hiçbir yere kök salmadan öylece akan suyun üzerinde kayıp gitmeye teslim olmak demektir ki o noktada neye teslim olduğunuzun da bir kıymeti kalmaz.

“Ailem zor okutmuştu kardeşim ile beni. Hele bende çok uğraşmışlardı haylazlığım dolayısıyla. Ama zekiydim, ne istediğimi biliyordum çocukluğumdan beri ve o bölümü bitirmiştim, mühendis olmuştum, babamın tabiriyle ‘aslan gibi makine mühendisiydim’ – bir zamanlar- Sonrasında uzun bir süre iş bulamadım, babamda vefat edince başka bir sorumluluk oluşmuştu bende. İstediğim işi bulabilmek bir yana, mesleğimle bağlantılı herhangi bir pozisyona bile kavuşamadım. Sonrasında mecburen taksicilik yapmaya başladım. Ama bir çoğu harcamaya yetişemiyordum, öyle hissediyordum. Ne kendime ne de aileme yetebiliyor gibi hissediyordum. Bir yanlışı göz göre göre doğru olarak kabul ettim, taksiden ayrıldım” cümleleri ile kabul edilmiş bir suça sürüklenişini tarif ediyordu adeta.

Umutsuzluk hissinin ardından, insanın kendine en derin seviyede dürüst davranamaması gibi bir kronik yetersizlik, acizlik hali gelir. Ve umutsuzluk çaresizliğe yol açar; zira kişiye ne yaparsa hiçbir fark yaratamayacakmış gibi gelmeye başlar.

İnsan hayatında doğumundan itibaren başlayan süreçte kritik dönemler, önemli eşikler vardır.  Dil gelişim dönemi, motor kaslarının gelişim dönemi, ergenlik dönemi gibi olumlu tavırlar içerisinde geliştirilmesi gereken dönemlerin kişi yaşamında belirleyicilikleri büyük olur. R.F.’nin hassas dönem olarak kabul edilen ergenlik dönemi içinde yer alması, ciddi bir kayıp ve dolayısıyla toparlanma sürecinde yaşadığı ve hissettiği travma onun hızlı ve yanlış kararlar almasına sebep oluyor.

Çaresizliğini fark eden annesinin takibi, direnişi sonucu bir araya getiriliyoruz R.F. ile. Evlatlarının etrafında kendince pervane olmaya çalışan anne, babalarının yokluğunda onlara kol kanat germeye çalışmış elinden geldiğince.

Ailesinin sorumluluğunu ‘büyümek’ olarak  kabul eden ve ekonomik anlamda güçlü olma isteği ve tüm bunların içerisinde sorunlardan ve sıkıntılardan kısa süreli de olsa uzaklaşmak adına teklif edilen madde, bir süre sonra yarattığı bağımlılık sebebiyle kullanabilmek, edinebilmek, satın alabilmek adına başkalarına teklif etmesine sebep oluyor. Ekonomik rahatlama, yaşam kolaylığının bedelini kendi sağlığı ile ödüyor.

İyileşmenin temel basamağı bulunduğu durumu kabul etmek ve iyileşmeyi istemektir. Kendi isteği olmadan sağlık kuruluşlarının tedavi edebilme durumlarının olmamasının yanı sıra, hiçbir tedavi kişinin gerçekten tedavi olmayı beyin ve psikolojik olarak isteme ve iyileşmeyi kabul etmesinden daha etkili değildir. Kabul etme süreci en sıkıntılı ve hassas süreçlerden birisidir ve bu süreçte gerçekten profesyonel bir destek önemlidir.

R.F. bu süreçte birkaç kez iyileşmeyi isteme kıyısına kadar gelip bulunduğu maddenin etkisiyle vazgeçti lakin annesinin bu süreçte verdiği çaba ve arkasından rahatsızlanması onu vicdanen huzursuz etmeye ve savaşmaya karar vermesine sebep olmuştu. Süreç içerisinde gerekli destekleri sağlamaya çalıştık, hiç ama hiç kolay bir yol değildi yürünecek yol ama başarılı olması için kendine inanması yeterliydi.

Yaşam bir nevi insanın imtihanıdır. Bu sınavda karşınıza çıkan seçeneklerde nasıl birey olmak istediğinizi belirleyecektir ki bu belirleyicilik aslında tüm toplumun gidiş hattına da yön verecektir. Çünkü her birey bu toplumun sürdürücülerindendir ve her tercih ediş toplumu etkileyecektir. Yaşam koşulları, zorluklar, imkanlı imkansızlıklar bizleri yanlış yapmayı kabul etmeye, reddetmemeye sürükler.

Oysa ki Gabor Mate’nin de dediği gibi; “Bir şeyi reddetmek sizde suçluluk duygusu yaratırken, rıza göstermek ardında bir kırgınlık bırakacaksa suçluluğu tercih edin. Kırgınlık ruhun intiharıdır.”

 

DR. BURCU BOSTANCIOĞLU 

PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -