6 kişi İstiklal caddesinde kanlar içinde yerdeyken, içişleri bakanıyla değil, ‘valimle görüştüm’ diyen ve ardından G-20 toplantısına, uçaklar Suriye ve Irak hava sahasındayken kendisinin de Katar’a uçmak için bindiği uçakla havalanıp, indiğinde karşısında gördüğü Sisi ile selamlaşan Erdoğan’ın ortaya koyduğu tavırları rahmetli Demirel’in ünlü sözünü bir kez daha hatırlattı.
Bir taraftan çıkardığı yasalar ile silahlı olmayan ama iktidarına karşı olan kurum ve kişileri baskı altına alan, belediyelere, gazete, televizyonlarına kayyum yetmedi enformasyon adı altında el koyan diğer taraftan parti, kurum ve stk örgütlerini yok etmek iddiasıyla sık sık baş vurduğu sokağa çıkma yasakları ile tarihe geçen görüntülere neden olan iktidarının 90’ları hatırlatan Güneydoğu ve sınır ötesi manzaralarına yeni hava operasyonları da eklediğini gördüğümüz şu günlerde seçiminde gün geçtikçe iyiden iyiye yaklaşmasının gerginliği de yaşanmakta.
Bugünde hala devam eden ama 90’lı yıllarda daha etkili olan İlçe ilçe, mahalle, mahalle operasyonlar yaparak mevzi kazandıkça zaferlerini kutlamak için duvarlara yetmedi uçakların bomba ve kuyruklarına zafer kelimeleri yazan anlayışın ülkemde yaşanan ekonomik sıkıntıları da atılan bombaların toz dumanı içinde kalmasının asıl vurucu hedef olduğunu da sanki anlıyor gibiyiz.
Gerçekten İsrail-Filistin arasında yaşanan ve hepimizin lanet ettiği o görüntülerin bugünlerde sık sık yaşandığı ülkemde havuz medyasının adeta savaş varmışçasına boy, boy savaş uçakları ile süslenmiş bu görüntüleri ne iş?!
Bilemiyorum ama korkum o ki Irak ve Suriye’den sonra karışan İran’ı izlerken dün dündür bugün de Sisi’dir denen sislerin semalarını sardığı ülkemde dün dündür sözünü yeniden hatırlatan görüntüleri izlemeye ve bu görüntülere ‘Siyaset böyle bir zemindir işte.” diyen bir bakışla karşılaşmaya devam ediyoruz.