Yakınları, sevenleri, hayranları, Ferdi Tayfur’un ölümünün ardından şarkılarını ve sanatçı kişiliğini anlatarak sevgisini dile getiriyor. Ancak Ferdi Tayfur’un şarkılarının yanı sıra üç kitap yazdığı biliniyor. “Şekerci Çırağı”, “Paraşütteki Çocuk” ve “Bir Zamanlar Ağaçtım” isimli kitaplarında, Tayfur’un bilinmeyenleri yer alıyor. “Bir Zamanlar Ağaçtım” kitabıyla ilgili Uçuş Noktası Dergisi’nden Berrin Karakaş’a 2013 yılında konuşan sanatçı Ferdi Tayfur’un, hayatı ve hayata bakışıyla ilgili çarpıcı açıklamaları bulunuyor. İşte o röportaj:

KİTABINDA NELER ANLATTI

“Bir garip Ferdi Tayfur’um işte, felsefem bu” diyen Ferdi Tayfur, kitabı ‘Bir Zamanlar Ağaçtım’da Sartre’dan Çiçero’dan alıntılar da yapıyor. “Yazmak yaratılış meselesi” diyen Tayfur ekliyor: “Öyle götürüyor insanı.. Yazıyor, yazıyor, yazıyorsun…”

“Siz ‘Babam beni okutsaydı asılırdım’ diye yazıyorsunuz kitabınızda. Ne yapar da asılırdınız mesela?” sorusuna şöyle yanıt veriyor:

“AKLIMA ERDAL EREN GELİYOR”

“Yalanı sevmiyorum ben. Niye yani yalan söylüyor insan, sebep ne? Kendime güvenen bir insansam ben, niye yalan söyleyeyim? Değerli bir arkadaşım geçen gün şöyle dedi: ‘İstanbul ‘un yarısı yarısından geçiniyor.’ Düşün yani. Ne kadar tuhaf bir şey…

Asılmak deyince benim aklıma Deniz Gezmiş geliyor, Erdal Eren geliyor mesela…”

“DENİZ GEZMİŞ OLURDUM”

“Olabilirdim. Bir Deniz Gezmiş olabilirdim; yalan söylemeyi sevmiyorum. Eğri oturup doğru konuşmamız gerekiyor.”

YILMAZ GÜNEY’LE FOTOĞRAFINA NE DEDİ

“Yılmaz Güney’in hapisten izinli çıktığı oğlunun sünnet düğününde çekilmiş bir fotoğraf koymuşlar. Yılmaz Güney elini omzuma atmış. Yazmışlar işte, ‘Ferdi Tayfur Yılmaz Güney’e yaklaşmakla davaya ihanet mi etti? Geçmişte eli silahlı militandı’ diye. Hep uydurma. Ne yapabilirsiniz şimdi? Tekzip ettiler sonra tabii…”

“BABAMI ÖLDÜRDÜLER… HAMAL ÖĞRETTİ BANA OKUMAYI”

“Bence okumak bir yere kadar devlet politikası olmalı. Devletin okutmasının mecburi olması lazım. En az liseye kadar. Ben dışarıdan bitirdim okulları. Babamı öldürdüler kalakaldım. Ama okumayı çok seviyordum. Hatta mahalledeki çocuklara ders veriyordum. Şekercide çalışırken bir hamal bana öğretti okumayı. İlk okuduğum kelime de Adana’dır. Ama okusaydım sanıyorum sanatçı olmazdım.”

“BABAM PAŞA OLACAĞIMI SÖYLERMİŞ, YILDIZI GÖRDÜ HERHALDE”

“Politikacı olurdum herhalde. Babam paşa olacağımı söylermiş. Alnımızdaki yıldızı gördü herhalde. O yıldız çocuklarda belli oluyor çünkü. “Gerekirse ceketimi satacağım, bu çocuğu okutacağım çünkü paşa olacak” dermiş. Ama olmadı.”