14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasının ardından gözler Rize’deki seçim sonuçlarının ne olduğuna dönüktü. Erdoğan’ın Rizeli olması bu nedenle seçimlerde Rize’de çakacak olan sonucun önemi büyüktü. Rize’nin vereceği mesaj Türkiye genelinde AKP’nin durumuyla ilgili de mesaj olacaktı ve alınan sonuçla nitekim öyle oldu. Erdoğan memleketinde yüzde 7 oy partisi AKP Rize de yüzde 14 oy kaybederek, 22 yıldan beri çantada keklik gördüğü 3 milletvekilliğini alamadı. CHP Rize de millet ittifakı partilerle girdiği seçimde bir milletvekili almayı başardı. Rize’den çıkan bu sonuç denildiği gibi Türkiye ye mesaj niteliğinde oldu AKP yüzde 44 olan oyu yüzde 33 ‘e düştü.
GENÇAĞA KARAFAZLI
Bu yazıda AKP’nin neden bu derece Rize’de oy kaybettiğini değerlendirmeyeceğiz. Bu yazının amacı millet ittifakı partilerinin adaylarının süreçte çalışmaları ve CHP’nin 1 milletvekili almasının arkasında ki kamuoyunca görülmeyen gerçeğini aydınlatmaya çalışacağız.
Kamuoyunda “Erdoğan baba ocağından bile kaybetti” sözünü her yerde artık duyuyor ve her geçen gün AKP’nin güç kaybettiği ve kaybedeceğinin sinyalini bu seçimlerde Rize halkı vermiş durumda. Peki Rize’de 46 yıl sonra CHP ye bir vekil kazandıran siyasi başarının sırrı ne? Partilerin politikaları mı yoksa adayların yurttaşlarla olan ilişkilerin sonucumu?
Birincisi, CHP millet ittifakı partilerle anlaşıp Rize gibi çok önemli bir ilde ortak aday çıkartması çok anlamlı çok değerli bir davranıştı. Bu sağlanmasaydı CHP’nin tek başına vekil çıkartması asla söz konusu olmazdı. Bunun neden böyle olduğunu CHP örgütleri sanırız analız ederler.
İkinci önemli gelişme ise millet ittifakı partilerin örgütlerinin Türkiye genelinde olmasa da Rize’de çok anlamlı bir organizasyon yapması ortak dayanışma içerisinde seçim çalışması yapması. Bunun sağlanmasında en önemli rol ise İyi parti yöneticilerinin yer alması ki oda İyi Parti de seçim öncesi yapılan il kongresinde yönetimin değişmesi ve il başkanlığına Av. Kürşat Hacısüleymanoğlu ve ekibinin gelmesi olarak değerlendirebiliriz. Diğer partilerin yöneticilerinin ortak çalışma yapma konusundaki arzularını tabii ki gördük.
Bu sürdürülen ortak çalışmalar sürecinde CHP il başkanı Saltuk Deniz’in isminin milletvekili adayı olarak öne çıkması örgütlü çalışmanın hedefine ulaşması konusunda oldukça avantajlı gözüktüğü bir süreçte Saltuk Deniz ismin son günde değişmesi ve yerine Tahsin Ocaklı ismin açıklanması millet ittifakı partilerinde kısa sürede olsa ciddi bir motivasyon eksikliği yarattı. İl günlerde seçim çalışmalarında yaşanan bu durum Tahsin Ocaklı’nın çalışmalara dahil edilmesiyle yavaşça ortadan kalktı.
Seçimlerde CHP’nin adayının Rize merkez ve köylerde nasıl tanıtılacağı konusu ise millet ittifakı partilerin yöneticilerini oldukça zorlayan bir durum oldu. Bu durumun nasıl aşılacağı yerel medya üzerinden bu sorunun aşılması konusunda ortaya konuşan çözüm önerileri toplum karısında hiçbir sonuç vermedi. Yerel medya konusunda yeterince örgütlenemeyen hedef kitlesindeki yurttaşlara ulaşmak politikalarını anlatma konusunda nasıl bir çalışma yürütüleceği seçim süresince sağlıklı bir sonuca kavuşturulamadı. Bu durum CHP adayı açısından oldukça sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden oldu.
Tam bu noktada İyi Partinin önerdiği CHP 2. Sıra adayı Köksal toptan faktörü CHP’nin 1. Sıra dayının merkez ve köylerde yerel medya üzerinden görünürlüğü sağlanamayınca örgütün akıllıca taktiğiyle Toptan adeta bir kurtarıcı gibi sahaya sürüldü.
CHP’nin meşruiyet sorunu yaşadığı iddia edilen bölgelerde Toptan adeta 1. Sıra adayı gibi yurttaşlara bire bir dokunarak çalışmalar sürdürdü. Bunu yaparken merkez ilçe başkanı Gönül Er’ yanından ayırmadı.Bazı köyler vardı ki buralarda CHP ismini bile anmak mümkün değildi ancak Toptan sayesinde bu sorun bir anlamda aşılmış oldu.
Toptan sadece köylerde yurttaşlarla değil merkezde yürüttüğü çalışmalar esnasında oldukça iy bir performans sergiledi. Gittiği her yerde yurttaşlara bir dokundu bin işitti. Bu durumu çok iyi değerlendiren basın danışmanı Kerim Özkül ise Toptan sayesinde yurttaşların sorunlarını hem yerelde hem de ulusalda duyulmasını sağladı. Seçim süreci içerisinde Rize’den ulusala birçok kez CHP haberleri damgasını vurdu çünkü, yurttaşlar Toptan’a “bu iktidar kanımızı sattı. Tek adam bizi yönetsin istemiyoruz” feryadını milyonlara izletmeyi başarmıştı.
Toptan’ın Rize merkez ve köylerdeki bu başarılı çalışmaları yanı sıra entelektüel tutumu ,Rize’nin temel sorunları konusunda çözüm önerileri ve Çaykur ,Çaykur çalışanları ile üreteci sorunları konusunda inandırıcı politikaları ortaya koyan yurttaşlara güven veren CHP 1 sıra adayı Tahsin Ocaklı’nın özellikle kendi bölgesi ve diğer ilçelerde yurtaşlarla olan ilişkisi geçmiş politik deneyimleri CHP’nin başarılı sürece gitmesinin taşlarını ördü.
Tabi bu sürece en önemli katkı sunan isimlerden biri de 3. Sıra milletvekili adayı Muhammet Yıldız’ın “birleşe birleşe kazanacağız” sözleri ve parti tabanına verdiği güven, diğer partilerin başkan ve yöneticilerinin de gösterdiği dayanışma örneği de Rize de galibiyetin ilk adımı olmuştu. Bunun yanı sıra Trabzon’dan Rize’ye gelerek çalışmalara büyük katkı sunan eski Araklı belediye başkanı Umit Çebi’nin yurttaşları motive etme konusunda ki o ateşli coşkulu konuşmalarını da unutmamak gerek.
Bütün bunların yanı sıra 46 yıl sonra “Rize de devrim” manşetimizi doğrulayan galibiyetin gelmesini sağlayan isimlerden de söz etmek lazım. Bunlardan biri pratik anlamada Rize’de sahaya çıkmayan bu nedenle yer yer ağır eleştirilerde bulunduğumuz ve bu eleştirileri bir değere dönüştüren eski il başkanı seçim komitesi başkanı Saltuk denizin ortaya koyduğu tavrı yok saymak mümkün değil. Hep söyledik. CHP Rize il örgütü gibi son 2 yılda pratik anlamada sahaya çıksaydı bugün oyu Türkiye genelinde 2 puan artmıştı. Bunu başaran ve seçim sürecinde örgütçü ve birleştirici uzlaştırıcı tutumuyla millet ittifakı partilerinin de içinde olduğu bir strateji belirleyerek galibiyete giden sonucun sağlanmasına katkı sunmuş isimlerin başında görülmesi gereken kişidir.Deniz bunu başarırken ilçe örgütleri ile merkez ilçe örgütü ve kadın kolları ile gençlik kolları yöneticilerinin ortaya koyduğu dayanışma ruhunu da mutlak görmek lazım.
Sonuç olarak MECİ kültürü ile Türkiye sınırlarını aşan çalışmalarla CHP’yi görünür kılan Fındıklı belediye başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu’nun yürüttüğü çalışmaları çok iyi görmek lazım. Çervatoğlu bir yandan siyasal iktidarın politik baskıları karşısında mücadele ederken diğer yandan kendisine yönelik linç kampanyaları karşısında mücadele ettiği bir süreçte MECİ anlayışıyla yurttaşları örgütleyerek seçim sürecinde örgütsel çalışmalara büyük katkı sunmayı başaran isim oldu.
Bu seçimin başarıyla sonuçlanmasının öncü aktörlerine destek veren asıl kahramanlar ise bu politikalara destek veren yurttaşlarımız olduğunu unutmamak lazım.
Şimdi 2. Raunt başlıyor aynı dayanışma ve ruhla demokratik laik özgürlükçü bir ülke yaratma mücadelesinde yeniden HAK, HUKUK, ADALET, EKEMK, ÖZGÜRLÜK için, hayde dayanışmaya…